ويكيبيديا

    "karşısına" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أمام
        
    • عبر
        
    • مواجهة
        
    • امام
        
    • يواجه
        
    • أمامه
        
    • تواجه
        
    • واجه
        
    • قبالة
        
    • ضده
        
    • مواجهته
        
    • لمواجهة
        
    • تعارضوه
        
    • نواجهه
        
    • ضِدَ
        
    Bayan Jane şu aynanın karşısına geçip yüzüne krem sürmüştü. Open Subtitles وقفت أمام تلك المرآة تماما، وضع القشطة الباردة على وجهها.
    Bütün Silver Shamrock maskeli şanslı çocuklar, hepiniz televizyon karşısına geçin. Open Subtitles جميع الأطفال المحظوظين الذي معهم أقنعة سيلفر شامروك يتجمّعوا أمام التّلفاز
    Sence yargıcın karşısına çıkıp olanları anlatıp, özür dileyebilir misin? Open Subtitles أمام القاضي و إخباره بما فعلت و الإعتذار على ذلك
    Camdan dışarı bakıyor, tam caddenin karşısına bu çocuğun babasına bıçağı saplamasını görüyor. Open Subtitles تنظر عبر النافذةَ, ومباشرة عبر الشارع ترى الابن يغرس السكين في صدر أبيه.
    Gitmeseydim, bir daha o çocukların karşısına çıkmaya yüzüm olmazdı. Open Subtitles إذا لم أفعل، لن أكون قادراَ على مواجهة أولئك الشباب مرة أخرى
    Dur biraz. Onu jüri karşısına sızmış bir halde çıkaramayız. Open Subtitles انتظري، لا نريده أن يعاني من صداع الكحول امام المحلفين
    Hayır, değerlendirme kurulunun karşısına çıkmadan önce onunla konuşmak istiyorum. Open Subtitles كلّا، أريد التحدث معه قبل أن يَمثُل أمام أعضاء المجلس.
    Kalp hızınız artar, stres yaparsınız ve TV'nin karşısına dikilip o atlet için tezahürat yapmaya başlarsınız. TED تزداد دقات قلبك، ويرتفع مستوى توترك، وتنتصب واقِفاً أمام شاشة التلفاز وتصرخ بحماس مناديًا بفوز ذلك الرياضي.
    Tecrübesiz denekler kullandık, onlara robot hakkında hiçbir şey anlatmadık, onları robotun karşısına oturttuk ve robotla konuşmalarını söyledik. TED ونتحدث عن مواضيع ساذجة، لم نخبرهم أي شئ عن الروبوت، أجلسناهم أمام الروبوت وقلنا لهم تحدثوا للروبوت.
    Onlar bir aynanın karşısına oturmuş kendilerini çözmeye çalışmıyor veya kendilerini düşünmüyorlar. TED أنهم لا يجلسون أمام المرآة في محاولة معرفة أنفسهم، أو يفكرون في أنفسهم.
    sihirli bir değneğim olsa ne yapardım? Dedim ki Amerika'daki en etkin ve çarpıcı insanların karşısına çıkıp TED ماذا كنت سأفعل؟ وفكرت، أتعرف ماذا؟ أرغب في أن أكون أمام بعض الناس المدهشين
    Karanlık düşlerinden kurtulduktan sonra tablonun karşısına çıkmayı başardı. Open Subtitles و حين يتماثل للشفاء من زياراته إلى الهاوية كان يقف أمام اللوحة و يبغضها بغضاً شديداً و يبغض نفسه
    Aynanın karşısına geçtim ama yapamadım. Open Subtitles و قفت أمام تلك المرآة ولكنني لم أقدر على فعلها.
    Nehrin karşısına geçmek için bir gruba liderlik edecek birini arıyorsunuz. Open Subtitles أنتم جميعاً تبحثون عن شخص كى يتزعم حشد يمضى عبر النهر
    Benim de sokağın karşısına bir sinyal alıcısı yerleştirmem lazımdı. Open Subtitles كان من المفترض أن أقوم بوضع إشارة تتبع عبر الشارع
    Kokusunu takip etmek için köpek kullanabileceğimizi tahmin etti ve nehrin karşısına geçti. Open Subtitles لقد توقع أننا سنستخدم كلاب مدربة لتعقب رائحة البشر لذا سار عبر الماء
    Şerif J P Harrah'ın karşısına çıkmak istemediğini düşünüyorum. Open Subtitles انا اعتقد انك لاتريد ان تقف في مواجهة مع مدير الشرطة
    Yapılması gereken bazı şeyler var bazı belgeler dolduruluyor kan testi yapılıyor ve hakimin karşısına çıkılıyor. Open Subtitles هناك أشياء عليك القيام بها ملئ بعض الأعمال الكتابية فحوص الدمّ، المثول امام قاضي
    Bu yüzden, eşinin şerefine kendininkinin karşısına bir tapınak inşa etti. TED لذلك ، قام ببناء معبد على شرفها ، يواجه نصبه.
    Sonunda onun karşısına dikilip, istifa ettim ve o hatırlamıyor. Open Subtitles لقد وقفت أمامه أخيراً واستقلت وهو حتى لا يعلم
    Boynuzlu hayvanların karşısına çıkarsa diye küçük adamın eline bir şeyler vermeliyiz. Open Subtitles لو تواجه مع قط من الغابة او حيوان ذو قرون علينا ان نعطي الصغير شيئا
    Hadi git, saldırganının karşısına çık. Open Subtitles كنت شرطياً رويت لي مرة عن العلاج النفسي للضحايا هيا اذهب واجه المعتدي عليك
    Bir Yargıçla, jürinin karşısına geçip oturamam. Open Subtitles لا أستطيع الجلوس هناك قبالة القاضية وهيئة المحلفين
    En parlak hamlesi yendiği dağınık göçebeleri kendi askerleri arasına almaktı. Böylece tekrar karşısına çıkmalarını önledi. TED كانت أكثر تحركاته ذكاءً هي تشتيت البدو الذين غزاهم بين جنوده حتى لا يتمكنوا من التحالف ضده.
    15 metre gittikleri için ejderhanın karşısına geçip atmalısın. Open Subtitles لذا عندما تطلق النّار, يجب ان تكون فى مواجهته
    O katilin karşısına çıkacak yürek kimsede yoktur, ne dersin? Open Subtitles لم يكن احد يملك الجرأة لمواجهة ذلك القاتل اليس كذلك
    Shiki, karşısına çıksanız bile sizin asla yenemeyeceğiniz efsanevi bir korsan. Open Subtitles شيكي قرصان أسطوري لذا لوفي وانتم يارفاق لا تعارضوه
    Evet, öylece karşısına çıkıp haklarını okuyabileceğimiz biri değil. Open Subtitles أجل، حينها ليس هو ذلك الشخص الذي يمكننا أن نواجهه ونخبره بحقوقه
    Kanal 2 haberleri size, şüpheli Malcolm Coyle'ın... karşısına kanıt olarak çıkartılacak inanılmaz bir kanıtı sunuyor. Open Subtitles تأتيكُم قناة الأخبار الثانية بدليلٍ مُصدِم قُدِّمَ كَشهادةٍ ضِدَ المُشتَبَه مالكوم كويل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد