ويكيبيديا

    "karşısında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عبر
        
    • ضد
        
    • مقابل
        
    • مواجهة
        
    • امام
        
    • المقابل
        
    • المقابلة
        
    • أمامه
        
    • أمام
        
    • قبالة
        
    • أمامها
        
    • تجاه
        
    • يواجه
        
    • الآخر من
        
    • بوجه
        
    Sokağın karşısında, ahırın orada. Birinin bize silah tuttuğunu gördü. Open Subtitles عبر الشارع نحو الاسطبل لأنه شاهد رجلا يوجه بندقيته نحونا
    Sonra, yürüyüşün olduğu o gün onu yolun karşısında gördüm. Open Subtitles هذه هي نهاية الكابوس ثم رأيتهُ يوم العرض، عبر الشارع
    Herhangi bir şeyin yanında ya da karşısında olmamanız mümkün olabilir mi? TED هل يمكنكم أن تكونوا لا مع أو ليس ضد أى شيء ؟
    Eğer muzlar karşısında çikolata problemi üzerinde düşünüyorsanız, gelecek hafta muz yiyeceğimizi düşünüyoruz. TED إذا فكرتم في مشكلة الموز مقابل الشكولاتة، نعتقد أننا سنأكل الموز الأسبوع القادم.
    başarısızlık karşısında kendilerini daha çabuk toparlayabildiler. Yani yeni bir özgüven kazandılar. TED وأصبحوا أكثر إصرار على مواجهة الفشل فقد ربحوا ببساطة ثقة جديدة بالنفس
    Ve pazardaki rekabetçi ürünlerin karşısında yazılımımızı başarılı yapan şey ne? Open Subtitles وما الذي يلزم لجعل برامجنا تنجح في المبيعات امام الممنتجات المنافسة
    Haklısın, şehirden bir gün boyunca uzak kaldın ve birden sokağın karşısında çok detaylı bir cinayet işlendiğini buldun? Open Subtitles صحيح، إذا كنتِ بعيدة عن المدينة ليوم واحد والآن خرجت فجأة بتفاصيل جريمة قتل رُسمت على الشارع المقابل منّا
    Sokağın karşısında yaşayan kız sürekli piyano çalıyor. Open Subtitles تلك الفتاة التي تعيش في الجهة المقابلة تعزف البيانو
    Koridorun karşısında yaşıyorsun, elbette sana şüpheli bir ses duydun mu diye soracaklar. Open Subtitles أنتِ تسكنين عبر الرواق لهذا بالتأكيد سوف يستفسِرون إذا سمعتِ أيُّ شيءٍ مريب
    Sonra bir gece, arabanın arkadaşımın evinin karşısında durduğunu gördüm. Open Subtitles وذلت ليلة , رأته واقف عبر الشارع مِنْ شُقَّةِ صديقِي
    Evet. Sokağın karşısında daha büyük bir kilise olduğunu bilmek daha güzel. Open Subtitles أجل، الشيء الجيد كانت هُناك كنيسة مهجورة أكبر مباشرةً عبر الشارع حتى.
    Polis, ateş edenin yolun karşısında ikinci katta olduğunu düşünüyor. Open Subtitles الشرطة تظن أن القاتل كان في الطابق الثاني عبر الشارع
    Vampirler asırlardır otoritenin zorbalıkları karşısında dikilecek birinin özlemini çekiyordu. Open Subtitles تطلّع مصاصو الدماء لشخص يقف ضد طغيان السلطة منذ قرون
    İnsanlar bizim şefkatli olduğumuzu görürse Halifelik karşısında en etkili silahımız o olur. Open Subtitles إنه أكثر سلاح فعّال نملكه ضد جيش الخلافة إن رأى الناس أننا رُحماء
    Beni yanlış anlamayın; İngilizce öğretmenin karşısında değilim, hepiniz ingilizce öğretmenlerisiniz. TED الآن أرجو أن لا تفهموني خطاء أنا لست ضد تعليم اللغة الإنجليزية لكل معلمي اللغة الإنجليزية
    Ama onun yerine, DVR'ın karşısında, seninle birlikte siyanür içiyor olacağım. Open Subtitles لكن بدلاً من ذلك سوف أكون جالسة مقابل كاميرتي أتحدث معك
    Her zaman belirsizlikler karşısında kararlar alıyoruz. Kelimenin tam anlamıyla her zaman. TED نحن نتخذ القرارات في مواجهة الشك طوال الوقت، حرفياً في كل الوقت.
    Seni beğendikleri ve kamera karşısında olmanı istedikleri belli oldu. Open Subtitles هم قرروا انهم يحبونك و انهم يريدون وضعك امام الكاميرا
    İşte binaların Su Oyunları Merkezi'ne bitişik, Olimpiyat Stadyumu'nun karşısında duruşu bu şekilde. TED هذا هو موقع المبنى المجاور لمركز الألعاب المائية المقابل للاستاد الأولمبي.
    Sanırım caddenin karşısında bir kırtasiye açmak istiyorsun. Open Subtitles ‫أعتقد أنك تريد القرطاسية في الجهة المقابلة
    Eğer onu gerçekten sinirlendirmek istiyorsan, onun ofisine kadar gidip, karşısında seks yapmalıyız. Open Subtitles أتعلمين اذا أردت اغضابه يجب ان نتبعه الي مكتبه و نمارس الجنس أمامه
    Bu, bir öğrencinin sorusu karşısında ilk defa cevapsız kalışım değildi. TED ولكنها لم تكن المرة الأولى التي أعجز فيها أمام سؤال طالب.
    bir çiftliğin karşısında oturuyorum. Bu aynı batında doğan küçük yavru, ölmüş domuz yavrusu. TED في قبالة منزلي توجد مزرعة .. توفي فيها خنزير .. ووجدته في القمامة
    Ancak ileri ateş bükme tekniklerini öğrenirsem onun karşısında durduğum zaman bir şansım olur. Open Subtitles يجب أن أتعلم إخضاع نار متقدم إذا أردت أن أصمد أمامها
    Böyle bir felaketin karşısında diğer insanları korumak için korkusuzca savaştılar. Open Subtitles تجاه مثل هذه الكارثة، عملوا بشجاعة للوصول بالنّاس إلى بر الأمان.
    karşısında, 12 kez dünya şampiyonu olan ızdırapın lideri, vahşetin kralı katliam yargıcı, imha edici Gordo the Gruesome. Open Subtitles يواجه بطل الحلبة الذي فاز 12 مرة وزير العذاب، بارون القسوة مسبب المجازر، مسبب الدمار
    Sokağın karşısında Jennifer için çok özel bir şeyim var. Open Subtitles لدي شيء مميز من أجل جينيفر بالطرف الآخر من الشارع
    Bu durum karşısında sadece şaşkınlığımı ifade edebilirim. Open Subtitles وإن كنت قاتل بوجه جديد ولديك بصمة اصبع في مكان جريمة ، مثلي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد