ويكيبيديا

    "kara borsada" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في السوق السوداء
        
    • بالسوق السوداء
        
    • سوق سوداء
        
    Ama en yüksek parayı kazanmak için derin bir kara borsada satmalıyız. Open Subtitles و للحصول على أعلى سعر يتوجب علينا أن نبيعه في السوق السوداء
    Böyle nadir bulunan bir kan, kara borsada olabilir yani. Open Subtitles إذاً، دم بتلك الندرة يمكن أن يشغل في السوق السوداء
    Bu adam büyük ihtimalle seni kara borsada satmak istiyordur. Open Subtitles هذا الرجل، ربما يريد فقط أن يبيعك في السوق السوداء
    Askerî mahkemeye çıkmış, kara borsada kâr etmeye çalıştığı için terhis edilmiş. Open Subtitles حُكمَ عسكرياً , سرح من الخدمة بشكل غير مشرف لأعمال بالسوق السوداء.
    Askerî mahkemeye çıkmış, kara borsada kâr etmeye çalıştığı için terhis edilmiş. Open Subtitles حُكمَ عسكرياً , سرح من الخدمة بشكل غير مشرف لأعمال بالسوق السوداء.
    Synthedyne, 2011'de milyonlarca insanı grip yaptı, ilaçları topladı ve yüksek fiyatlarla kara borsada sattı. Open Subtitles سيندين تركت المليارات خلال تفشي الأنفلونزا خلال عام 2011. وتخزين اللقاحات وبيعها في السوق السوداء بأسعار طائلة.
    kara borsada yeni bir biyolojik silahın bulunduğuna dair dedikodular geziyor, ve silah belirli bir grubu yok edebiliyormuş. Open Subtitles هناك شائعات تدور في السوق السوداء عن نوع جديد من الأسلحة البيولوجية قادرة على إنتقاء فئة من البشر إنه شيئ قذر حقاً
    Kara ayıları vuruyorlar ve öd keselerini kara borsada satıyorlar. Open Subtitles إنهم يصيدون الدببة السوداء و من ثم يبيعون الأحشاء في السوق السوداء
    Ya da Irak? Savaştan sonra, Irak müzeleri yağmalandı oradaki eserler kara borsada satıldı. Open Subtitles تعنين إيران أو العراق، فمنذ الحرب ، قد تعرّضت المتاحف العراقية للنهب، وقطعهم تباع في السوق السوداء
    kara borsada mallar ne kadar ederse etsin, Open Subtitles مهما كانت تلك الأدوية تساوي في السوق السوداء
    kara borsada alınıp satılmış, bir kutuya tıkılmış, kaçırılmış, kötü emellere alet edilmiş. Open Subtitles يُشترى ويُباع في السوق السوداء ويُحشر في حاويات الشحن ويُهرَّب ويُساء معاملته
    Kız değişik erkeklerle takılıyor ve sonra onların organlarını kara borsada satıyordu. Open Subtitles حيث تخرج الفتاة مع كل اولائك الرجال المختلفين ومن ثم هي تبيع اعضائها في السوق السوداء
    Güzel bir daire, kara borsada bir yıldızmışsın. Open Subtitles أمتلكتي شقة رائعة وأصبحتي مشهورة في السوق السوداء
    Yeni teknoloji ürünü son model görüntüleme araçları var ve hepsi de kara borsada bayağı değerliler. Open Subtitles هناك تقنيات جديدة للعرض مع امكانيات كبيرة كلها متوافرة في السوق السوداء
    - kara borsada satmak onun fikriydi. Open Subtitles أردت إرجاع البرنامج فكرتها كانت ان نبيعه في السوق السوداء
    Eğer bu ilaç yanlış ellere düşerse, kara borsada satarak bir servet kazanabilirler. Open Subtitles سوف تجنى ثروة في حال بيع هذا الدواء في السوق السوداء
    Darlene'den aldığı kimlikleri kara borsada satıyormuş. Open Subtitles إنّه وسيط يبيع الهويّات في السوق السوداء
    Hava kuvvetleri temel radyo parçaları çaldım ve onları kara borsada sattım. Open Subtitles سرقت أجزاء هامة من أجهزة راديو القوات الجوية و قمت ببيعها بالسوق السوداء
    Virüs yataklarının içinden ufak miktarlar biriktirip onları kara borsada satıyordum Open Subtitles كنتُ أقوم بشحن كميات صغيرة من الفيروس وأبيعها بالسوق السوداء
    Çaldıkları eşyaları kara borsada sattılar. Bu eşyalardan alanlar hastalandı. Open Subtitles أخذوا تلك الأشياء وقاموا ببيعها بالسوق السوداء
    Bu kara borsada silah satın alanlar nasıl giyiniyor peki? Open Subtitles إذاً ماذا يرتدي تحديداً من سيحضر سوق سوداء للأسلحة بأي حال ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد