İyi diyorsun da Karanlık Olan, ama büyünün olmadığı, her şeyin bu kadar zor olduğu bir dünyada bunu nasıl yapacaksın? | Open Subtitles | إنّك تمضي في خطّة كبيرة أيّها القاتم لكنْ أتستطيع تنفيذها في عالَم بلا سحر؟ حيث أنّ مجرّد السير يبدو مستعصياً عليك |
Karanlık Olan'ı yok etmenin bir yolunu bulduğumuzda istediğin kadar çörek yiyebilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك تناول ما تشاء مِن الكعك بعد أنْ أجد طريقة لقتل القاتم |
Şansına küs ki, Karanlık Olan bu dünyada sihir yok. | Open Subtitles | لسوء حظّك أيّها القاتم فلا وجود للسحر في هذا العالَم |
Ama hiçbir Karanlık Olan bu kutunun içindekine sahip olamaz. | Open Subtitles | لكنْ لمْ يحز أيّ قاتم على ما بداخل ذلك الصندوق |
Her Karanlık Olan dener. Her biri de başarısız olur. İstediğini elde etmeni sağlayacak kadar gücü asla toplayamayacaksın. | Open Subtitles | كلّ قاتم يحاول يفشل لن تجمع قوّة كافية لفعل ما تريد |
Kız kardeşim beş dakika içinde buraya gelmezse, Karanlık Olan'ın tasmasını çözerim. | Open Subtitles | إنْ لمْ تأتِ أختي إلى هنا في غضون خمس دقائق سأطلق العنان للقاتم |
Ona Karanlık Olan olduğunu unutturmak istiyorsan daha fazlasını yapmalısın. | Open Subtitles | عليكِ أنْ تفعلي أكثر مِنْ ذلك إذا أردتِ أنْ ينسى أنّه كان قاتماً يوماً |
Kafandaki sesim içindeki Karanlık Olan'ın güçleriyim bütün Karanlık Olanlar'ın içinde. | Open Subtitles | أنا الصوت في رأسك قدرات القاتم بداخلك وفي داخل جميع القاتمين |
Sırf Karanlık Olan oldum diye beraber olamayacağız diye bir şey yok. | Open Subtitles | أنْ أكون القاتم لا يعني أنّنا لا يمكن أنْ نكون على علاقة |
Karanlık Olan olmadan önce ona dokunan bir eşya bulmam lazım. | Open Subtitles | أحتاج غرضاً لمسه حين كان إنساناً أي قبل أنْ يصبح القاتم |
Karanlık Olan kadar güçlü biri sence neden Frontlands Dükü gibi aptal bir beceriksiz için çalışır? | Open Subtitles | لماذا تعتقد أنّ شخصاً بقوّة القاتم يعمل لصالح أحمقٍ عديم الفائدة كدوق ''فورتلاند''؟ |
Hançer benim olursa Karanlık Olan'ı kontrol edebilirmişim. | Open Subtitles | إن امتلكتُ ذلك الخنجر، سأسيطر على القاتم. |
Böylece istediğim şeyi alabilirim. Daha doğrusu Karanlık Olan alabilir. | Open Subtitles | حتّى آخذ ما أحتاجه أو بالأحرى، يأخذه القاتم |
Lanet ortadan kalktıktan sonra seni köşe bucak aradım ve Karanlık Olan'ın seni tutsak ettiğini öğrendim. | Open Subtitles | بعدما أُبطلَت اللعنة، بحثتُ عنكِ في كلّ مكان، و اكتشفتُ أنّ القاتم يحتجزكِ. |
Hastan olarak, Karanlık Olan seninle bazı sırlarını paylaşmıştır herhalde? | Open Subtitles | كونه مريضاً لديك، لا بدّ أنّ القاتم باح لكَ بكلّ أنواع الأسرار |
O hançeri elde edebilirsem, Karanlık Olan'a hakim olabilirim. | Open Subtitles | إذا امتلكتُ ذلك الخنجر سأسيطر على القاتم |
Daha önce hiçbir Karanlık Olan'ın yapamadığını sen yapabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك القيام بما لمْ يفعله أيّ قاتم قبلك |
Bu yüzen beni Karanlık Olan'a dönüştürmemen için yalvarmıştım ya! | Open Subtitles | ولهذا توسّلتك كيلا تحوّليني إلى قاتم لعين في الأساس |
Karanlık Olan'a kendi dükkanında saklanacak kadar aptal olmadığını söyledim ama ona göre sihrinin cazibesine dayanamazmışsın. | Open Subtitles | قلت للقاتم أنّك لن تكون أحمقاً لدرجة الاحتماء بمتجرك الخاصّ لكنّها قالت أنّك لن تكون قادراً على مقاومة جاذبيّة سحرك |
Bizde daha iyi bir şey var... Senin Karanlık Olan kanın. | Open Subtitles | بل لدينا ما هو أفضل وهو الدم المسموم للقاتم |
Onun suçu değil ki. Karanlık Olan olmayı o istemedi. | Open Subtitles | هذا ليس ذنبه فهو لمْ يرغب أنْ يصبح قاتماً |