ويكيبيديا

    "kararı vermek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القرار
        
    • قرارك لتتخذه
        
    • خياركِ لتتخذيه
        
    Çünkü hepimiz doğru kararı vermek isteriz. TED وذلك لأننا جميعاً نرغب في اتخاذ القرار الصحيح.
    Sana söylerdim ama yoktun. Bir son dakika kararı vermek zorundaydım. Open Subtitles كنت سأخبرك لكنك كنت بعيدا، كان عليّ اتخاذ القرار في اللحظة الأخيرة.
    Bu kararı vermek çok zordu, aşağıya inmekten son derece ürküyordum. Open Subtitles وكافحت لأتخذ هذا القرار كنت خائف بشدة من الهبوط لأعمق
    Annelerimizin ve büyükannelerimizin bu kararı vermek zorunda kalmaması gerektiğine inanıyorum, bu ülkede. Open Subtitles لا أعتقد أن أمهاتنا و جداتنا أن يواجهه ذلك النوع من القرار ليس فى هذه البلاد
    - Ama bu kararı vermek sana düşmez. Open Subtitles حسنٌ، هذا لم يكن قرارك لتتخذه
    - Bu kararı vermek sana düşmezdi. Open Subtitles لمْ يكُ ذلكَ خياركِ لتتخذيه
    Bu kararı vermek zorunda olan kişi olmadığım için bana gerçekten kızgın mısın? Open Subtitles هل أنتِ حقيقة غاضبة مني؟ كما لو أنني أنا من اتخذ القرار بهذا الشأن
    Hayalim kızımın çocukları için bu kararı vermek zorunda kalmaması. Open Subtitles حلمي ألا تتخذ ابنتي هذا القرار مع أبنائها وبناتها
    Dinle, bu kararı vermek hakkına sahibiz ama yine de soralım, bu fotoğrafları yayınlamamız soruşturmaya bir zarar verir mi? Open Subtitles إسمع ، نحن نحتفظ بتبنّي هذا القرار لكن ، هل نشر هذه الصور سيضرّ بالتحقيق ؟
    bu kararı vermek için neden 2 lanet yıl bekledin? Open Subtitles لماذا أنتظرتي سنتين لتتخذي هذا القرار الآن ؟
    Çünkü hayatımda bir defa olsun o lanet doğru kararı vermek istedim. Open Subtitles لأني اُريد إتخاذ القرار الصائب و لو لمره في حياتي
    Ve sonra adamın gözlerinin için bakıp o kararı vermek gerekir. Open Subtitles ومن ثم عليك أن تنظر لهم في العين وتتحذ القرار.
    Şimdi biz de aynı kararı vermek zorundayız. Kalkmış onun yaptığı şeyi öneriyorum. Open Subtitles ونواجه نفس القرار هنا، وأجادل بما فعله بالضبط
    Hayatımda bir defa doğru kararı vermek istedim. Open Subtitles لمره واحدة في حياتي, أريد ان اتخذ القرار الصحيح.
    Doğru kararı vermek için bize yardım etmek istiyor. Bizim için endişeli. Özellikle de benim için. Open Subtitles يريد أن يساعدنا على اختيار القرار الصائب هو قلق علينا, بالتحديد قلق بشأني
    Anlaşmama inanmadığını biliyorum ama bu kararı vermek sana düşmezdi. Open Subtitles أعرف أنكِ لم تؤمني قط بمعاهدتي، لكن ليس من حقّكِ اتخاذ هذا القرار.
    Çocuklar, bu kararı vermek için çok uğraştık. Open Subtitles اسمعوا يا رفاق لقد كنا نعاني بسبب هذا القرار
    Bahsettiğiniz her şey çok cezbedici ama kararı vermek Charles'a kalmış bana değil. Open Subtitles الحديث عن ذلك مُغري لكن القرار ليس بيدي إنه بيد تشارلز
    O kararı vermek için iki kişi gerek. Open Subtitles يا صديقي, الأمر يتطلب رأي شخصين لإتخاذ القرار
    - Ama bu kararı vermek sana düşmez. Open Subtitles حسنٌ، هذا لم يكن قرارك لتتخذه
    - Bu kararı vermek sana düşmezdi. Open Subtitles -هذا لمْ يكُ خياركِ لتتخذيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد