Eğer birisi karavan parkında yaşıyorsa, Bu uyuşturucu yaptığı anlamına gelmez | Open Subtitles | لمجرد أن شخص يعيش في مقطورة لا يعني أنه طاهي ميثا |
...öğleden sonra, frenleri patlayan bir karavan okul bahçesine girdi. | Open Subtitles | هذا المساء فقدت مقطورة منزل السيطرة واقتحمت ساحة المدرسة |
Eğer mantıklı düşünüyor olsaydım, eve geri dönüp ikinci el bir karavan bulup derin bir tava ve biraz da kurabiye alırdım. | Open Subtitles | إذا فكرت فى الاتجاه الصحيح سأعود من حيث أتيت أبحث عن مقطورة قديمة و أبتاع مقلاة عميقة و بعض الطيور. |
Hemen hurda yerine geri döndüm ancak karavan orada değildi. | Open Subtitles | لذا على الفور.. عدتُ إلى ساحة الخردة لكن المقطورة اختفت |
- Bunu geri alacağımı söylemiştim. - S... tir git, karavan süprüntüsü. | Open Subtitles | . ـ لقد قلت لك انني سوف أستعيد هذه . ـ تباً لك يا قمامة المقطورة |
Beni izle. karavan parkına girip çıkma konusunda uzman sayılırım. | Open Subtitles | اتبعني، تدربتُ كثيراً على التسلل داخل منتزه المقطورات والخروج منه |
Radar onarıldı. Bir..bir karavan sinyali alıyoruz. | Open Subtitles | تم إصلاح الرادار ياسيدى، نحن نرصد منزل متنقل |
- Biz bir karavan alıyoruz. - Bir avuç çingenenin içinde mi? | Open Subtitles | سوف نَشتري كارافان مِنْ مجموعة من الغجر القذرين ؟ |
Ama ben bir karavan kampında büyüdüm ve senin o Beverly Hillsli şımarık kıçına tekmeyi basarım. | Open Subtitles | لكني ترعرعتُ في مقطورة منتزه و لن أتردد عن تلقينكِ درساً مُشبعاً |
Manastır'ı terketti ve karavan parkına geri döndü, üstelik olduğundan çok daha sinirli bi halde. | Open Subtitles | وتركت الدير وعاد الى الحديقة مقطورة , وكانت أشد غضبا من أي وقت مضى. |
karavan parkında sürüngenlere izin yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك الزواحف المسموح بها في حديقة مقطورة. |
Okulun dışındaki karavan gibi bir şeyde ders görürdü. | Open Subtitles | لقد كان يتلقى دروسه في مقطورة خارج المدرسة لقد كان يركب الباص القصير |
Hapiste, bir karavan olacak. Çoğu, eşler için. | Open Subtitles | كما تعلمين ، لديهم مقطورة في السجن معظمها للزيارات الزوجيّة |
Öncelikle, yoldaki polis barikatlarından hiç karavan yada çekici geçmemiş. | Open Subtitles | اولا, لا يوجد اي عربة او مقطورة قد عبرت اي من الحواجز |
Bu odunun senin arkadaşın olduğunu tahmin etmeliydim. Neden onu karavan parkına geri götürmüyorsun? | Open Subtitles | . كان يجب ان اعرف بانه صديقك . خذة الى منتزة المقطورة |
karavan berbat ama arazi gündüz gözüyle güzelmiş. | Open Subtitles | , حسناً , المقطورة مقرفة , لكن في النهار الأرض رائعة |
Sadece diyorum ki, karavan parkında nasıl dövüşüleceğini öğrendim. Tamam mı? | Open Subtitles | ما أقوله هو أنني تعلمت القتال في المقطورة مفهوم؟ |
Birlikte yaşarız ama. Bir karavan konaklama yerinde. | Open Subtitles | لكننا سنعيش معاً , سننتقل إلى جراج العربات المقطورة |
O da senin geldiğin o karavan parklarında yaşıyor olabilirdi. | Open Subtitles | أمكن حتى أن تعيش في ساحة المقطورات التي أتيت منها |
Babam hakkında duyduğum son şey Kuzey Dakota'da bir karavan parkında olduklarıydı. | Open Subtitles | آخر سمعت من الإقامة معيشتهم منزل متنقل في داكوتا الشمالية. |
karavan kulübünün diskosu ve tüm lezzetleri bir kulübenin içerisindeydi. | Open Subtitles | نادي كارافان للديسكو وكل ما يبهج فيه الجسد000 يرقد في وسط كوخ حديقة ضخم فقط |
Vay canıma, umarım karavan çekmekle ilgili bilginiz çoktur. | Open Subtitles | قف، وآمل أن أعرف الكثير حول مقطورات السحب. |
Evet, kendine ait mekanı var ama polis müzayedesinden aldığı bir karavan. | Open Subtitles | , بالتأكيد, لديه مكانه الخاص . مكانه عبارة عن مقطوره اشتراها من مزاد الشرطة |
Bugünlerde okullarımızda bulunan berbat karavan tipli araçlar, çağdışı ders kitaplarının ve kötü malzemelerin kullanımı yerine bulduğumuz çözüm bu. | TED | إنه ردة الفعل للشاحنات المتنقلة المزرية و الكتب الدراسية القديمة و المواد السيئة التي نبني منها مدراسنا هذه الأيام. |
karavan çok küçük. Sürekli temizlik yapıyorum. | Open Subtitles | المقطوره صغيره جدا برغم إنى أنظفها جيدا |
karavan Motel'de olacak. | Open Subtitles | "سيكـون بنُـزل "كرافان |
Bu başka bir karavan olabilir. | Open Subtitles | حسنا, انا اعنى هذه يمكن ان تكون سيارة " كرفان" أخرى, اتعلمون |
karavan! | Open Subtitles | عربة مُتنقلة! |
Sadece bir karavan ama biz koltukta da yatabiliriz. | Open Subtitles | هي فقط مقطورةَ لَكنَّنا سَنَنَامُ على الأريكةِ. |
Benim gibi bir kızın, nasıl olup da kan revan içinde kalmış bir karavan ve tek kollu bir adamla Nevada Çölü'nün orta yerine geldiğini merak ediyor olabilirsiniz. | Open Subtitles | أنتم تتساءلون بالتأكيد كيف يمكن لفتاة مثلي (أن تصل هنا في آخر صحراء (نيفادا (مع قاتل دموي من قبيلة (وينباجو و رجل بذراع واحد |
Alandaki bütün karavan parklarını aramanız; park sahiplerini, tanıma uyan aileye karşı uyarmanız gerekli. | Open Subtitles | يجب ان نتصل بكل حديقة للمقطورات في المنطقة حذروا المالكين من عائلة |