ويكيبيديا

    "kardeşlerime" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إخوتي
        
    • أخواتي
        
    • أخوتي
        
    • لإخوتي
        
    • أشقائي
        
    • إخواني
        
    • شقيقاتي
        
    • بأخواتي
        
    • اخواتي
        
    • اخوتي
        
    • أشقّائي
        
    • وإخوتي
        
    • وأشقائي
        
    • أختيّ
        
    Göçmen olarak başından daha kötü şeyler geçmiş erkek ve kız Kardeşlerime ses olabilme umuduyla ABD'ye gelmek için Uganda'dan kaçtım. TED لقد هربت من أوغندا إلى الولايات المتحدة على أمل الحفاظ على أصوات إخوتي وأخواتي الذين يخوضون متاعب كثيرة كمهاجرين.
    Annemin eğitim hakkı elinden alındığı için ve bana ve Kardeşlerime kendisininki gibi bir hayatımız olmasını istemediğini sürekli hatırlattığı için okula gittim. TED بل لأن أمي حُرِمت من التعليم، فكانت تُذَكِّرني باسمرار و إخوتي كذلك على أنها لم ترغب لنا أن نعيش الحياة التي عاشتها.
    Aslında, Kardeşlerime senin hakkında bir elektronik posta yazıyordum. Open Subtitles أنا فقط أكتب رسالة الى أخواتي عنك, في واقع الأمر
    Kardeşlerime karşı daha açık olsaydım bunlar yaşanmazdı. Open Subtitles ربما كان يمكنني تجنب كل هذا بانفتاحي مع أخوتي
    Masanın diğer yanındaki Afrikalı Kardeşlerime baktım. TED ونظرتُ من خلال طاولة المفاوضات لإخوتي وأخواتي الأفارقة.
    Bu, tüm dünyaya ve dışarıdaki mutant Kardeşlerime bir uyarı olsun. Open Subtitles ليكن هذا تحذيراً للعالم. وإلى أشقائي المتحولون في كل مكان، أقول هذا:
    Böylece Oz'a girip Kardeşlerime yardım edebilirim. Open Subtitles يُمكنني الذَهاب إلى سجنِ اوز و أستطيعُ مُساعدةَ إخوتي
    Yalan söylediğim için suçluluk duyuyorum Kardeşlerime cilt makinelerinin kaza sonucu bozulduğunu söyledim. Open Subtitles أشعرُ بالسوء للكذبِ على إخوتي و إخبارهُم أنَ آلات تجليد الكتُب تدمّرَت نتيجةَ حادثَة
    İlk kan döktüğümden beri Kardeşlerime karşı dürüst oldum. Open Subtitles لقد كنت صادقاً مع إخوتي منذ إراقة أول دم
    Becerebildiğim işlerde Kardeşlerime yardım etmek, çünkü ben evdeki büyüklerdenim. Open Subtitles مساعدة إخوتي عمل ما يمكن لي فعله لأني أحد أكبر إخوتي
    Kardeşlerime ve kuzenlerime bakıyorum, -- dediğim gibi, bizden çok var -- ve öğretmenler, müzisyenler, yatırım fonu yöneticileri, tasarımcılar görüyorum. TED أتأمل في أخواتي وأبناء عمومتي-- وكما قلت، هناك الكثير منا -- وأرى المعلمين والموسيقيين، مدراء صندوق هيدج، المصممين.
    Sınadı Homer. Tanrı Musa'yı sınadı. Ve Kardeşlerime karşı nazik olmayı dene. Open Subtitles ،(امتحنه يا (هومر) ، امتحن (موسى وحاول أن تكون لطيفاً مع أخواتي
    Kardeşlerime yalan söylemeye devam edemedim. Open Subtitles فلم أستطِع الإستمرار بالكذب على أخواتي.
    Kardeşlerime karşı daha açık olsaydım bunlar yaşanmazdı. Open Subtitles ربما كان يمكنني تجنب كل هذا بانفتاحي مع أخوتي
    Diğer Kardeşlerime nazaran ben içine girdikten sonra sana zarar vermem. Open Subtitles أتعلم , بعكس أخوتي لن أترككَ بفوضى عارمة بعد أن أنتهي من تلبسك
    Bana ve Kardeşlerime göre sorun steroidler değil. Open Subtitles بالنسبة لي و لإخوتي السترويد ليس المشكلة
    Anne Kardeşlerime babalarının cenazesinde konuşamayacaklarını söylemem. Open Subtitles أمي لن أخبر أشقائي انهم لن يستطيعوا الحديث في جنازة والدي
    Çekicimi alıp Kardeşlerime tüküren annemi aşağılayan adamın kafasını yarmak istemediğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles أتعتقد أنني لا أريد أخذ مطرقتي وأضرب بها رأس الرجل الذي بصق على إخواني أو الذي أهان أمّي؟
    Eşlik ettiğiniz ve Kardeşlerime katlandığınız için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً لك على مرافقتنا وعلى تكريم شقيقاتي الصغيرات
    Tek istediğim babamın, bize, bana, kız Kardeşlerime yaptıklarından o kızları kurtarmaktı. Open Subtitles كل ما أردته هو إنقاذهن مما فعله بنا بي، بأخواتي
    Sırrımız için yemin ettirdim ama Noel'de... bütün Kardeşlerime anlattı. Open Subtitles جعلتهاتقسمعلىالسرية, لكن بحلول الكريسماس كانت قد أخبرت اخوتي و اخواتي
    Kardeşlerime sorabilirsin. Hazır onlardan konu açılmışken, sence de artık onları bana verme zamanı gelmedi mi? Open Subtitles إنّي أودّ أشقّائي فحسب، وبالحديث عن ذلك، أليس هذا أوان تسليمكَ إيّاهم؟
    Güney Indiana'da ufak bir çiftlikte yetiştirildiğimi ve babamın bana ve Kardeşlerime asla başkasından daha iyi olmaya çalışmamamız gerektiğini öğretmeye çalıştığını hatırlıyordum. TED أتذكر ، لقد نشأت في مزرعة صغيرة في جنوب ولاية انديانا وحاول أبي أن يعلمني وإخوتي أن علينا أن لا نحاول أبدا أن نكون أفضل من شخص آخر.
    Babam biz daha çok küçükken bana ve Kardeşlerime balık tutmasını öğretti. Open Subtitles علّمني أبي أنا وأشقائي صيد السمك حين كنا صغارا
    - Kız Kardeşlerime nazik davranacağına söz verdin. Open Subtitles -هومر)، لقد وعدتني بأن تكون لطيفاً) مع أختيّ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد