Eski bir kızılderili atasözü kargaların kurtlarla işbirliği yaptığını söyler. | Open Subtitles | الهنود قالوا أن الذئاب تعمل جنبا إلى جنب مع الغربان |
Eski bir kızılderili atasözü kargaların kurtlarla işbirliği yaptığını söyler. | Open Subtitles | الهنود قالوا أن الذئاب تعمل جنبا إلى جنب مع الغربان |
ve ben orada oturmuş, onun kargalardan şikayet edişini, kargaların bahçesine doluşup, her tarafı mahvettiklerini dinliyordum. | TED | وكنا نجلس هناك، وكان يشكو من الغربان التي يرى أنها تحدث خراباً في كل فناء منزله. |
Burada önemli olan, kargaların arabaları cevizleri kırmak için kullanması değildir. Aslında bu, kargalar için eski bir durum. | TED | إذاً الشئ الهام حول هذا ليس أن الغربان تستفيد من السيارات في كسر الجوز. في الواقع، هذه حيلة قديمة للغربان. |
Artık makineye iyice alışmaya başladıkları zaman, kargaların geri dönüşüyle ilgilendik. | TED | إذاً عندما تعتاد على ذلك بشدة، ننتقل الى عودة الغربان. |
kargaların yuvalarını temizlememi, ve leş kargasının av lisansını elinden almamı... | Open Subtitles | و بذلك أجعل الغربان تتبعثر و أمنع الطير الجارح من الوصول لفريسته |
Tüm kargaların yerini ve ne planladıklarını biliyor. | Open Subtitles | أنه يعلمُ مكان الغربان وما الذي يخططون له |
Kafasını bir kazığa geçirip kargaların gözlerini oymasını zevkle izlemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد رأسُّه على عصا، وأريد أن أرى الغربان تلتهم عيناه |
Amir Yardımcısı Wuntch'a adıyla hitap ettin ve onu kargaların alıp götürmesini dilediğini söyledin. | Open Subtitles | ,باسمها الأول وبعد هذا أخبرتها أنك تتمنى أن تنهش عظامها الغربان |
Yani kargaların gerçekten akıllı olduklarını biliyoruz, fakat bu konuyu irdeledikçe, daha fazla şey buldum, onların daha da belirgin bir şekilde uyum sağlamasıyla ilgili. | TED | إذاً نعرف الآن أن الغربان ذكية جداً، لكن كلما حفرت أكثر في هذا، كلما وجدت أكثر أن لديهم في الواقع تكيّف أكثر أهمية . |
"kargaların Okulu" ülkedeki en arızalı okul olarak görülür. | Open Subtitles | أنها تعتبر "مدرسة الغربان أصعب مدرسة في البلد |
Öteki kargaların neden ondan hoşlanmadığını anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لماذا لا تحبها بقية الغربان |
Sonra karga kargaların yanına dönmeye çalışır. | Open Subtitles | فأراد الغراب العودة لجماعة الغربان |
- kargaların katili gibi, rahibe sürüsü var. | Open Subtitles | - مثل مثل قطيع من الغربان هناك قطيع من الراهبات |
- Kötü bir dili var bu kargaların. | Open Subtitles | -يالهذه اللغة القذرة التي يتحدث بها هؤلاء الغربان |
(Gülüşmeler) Yani, biz kargaların gerçekten de zeki olduğu hakkında gitgide daha fazla bilgi ediniyorduk. Onların beyinleri orantılı, | TED | (ضحك) إذاً فقد تبيّن أننا بدأنا نعرف المزيد والمزيد أن الغربان حقاً، حقاً ذكية. أدمغتها متناسبة، |
Sonunda mezun olup kampüsü terk ettiler, eminim ki kurtulduklarına sevinmişlerdi, bir süre sonra geri döndüklerinde, kargaların onları hâlâ hatırladıklarını gördüler. | TED | حتى أنتهوا من دراستهم وغادروا الحرم الجامعي -- وكانوا سعداء بالمغادرة، أنا متأكد -- رجعوا لاحقاً بعد فترة، ووجدوا أن الغربان ما تزال تتذكرهم. |
O "kargaların Okulu" sana hiçbir şey öğretmedi mi? | Open Subtitles | ألم تعلمك "مدرسة الغربان " تلك أي شيء ؟ |
kargaların neyi var? | Open Subtitles | ما الأمر مع الغربان ؟ |
"kargaların ziyafeti" | Open Subtitles | "Feast For Crows." "وليمة للغربان" |