Kuyrukluyıldıza inmek bir yana, bombaları almak üzere kargo bölümüne geçmek için bile yeterli oksijenimiz kalmamış olabilir. | Open Subtitles | ربما ليس لدينا بذات واقية تكفى لندخل غرفة الشحن لنجلب القنابل بخلاف هبوطنا على سطح المذنب |
Küçük senle birlikte onu kargo bölümüne koyup orada kalmalarını söyledim. | Open Subtitles | وضعتها في غرفة الشحن مع شخصك الأصغر |
Şimdi uçağın üst kat, orta bölümden aramaya devam edeceğiz. Eğer kimseyi bulamazsak, mürettebatımdan iki kişiyi kargo bölümüne göndereceğim. | Open Subtitles | اذا لم نجد اي احد فسأرسل اثنان من طاقمي للبحث في الطرقات |
Tamam. Şimdi kargo bölümüne bakabilir miyiz? | Open Subtitles | حسنا هل يمكن ان نبحث في الطرقات الآن؟ |
Sonra nedeni belli sebeplerden cesedini kargo bölümüne gizledi. | Open Subtitles | غير معروف حتى الآن, أخفى جثته في عنبر الشحن. |
Şunları gemiden atmamız gerekirse hızlı davranmak için kargo bölümüne yerleştirelim. | Open Subtitles | ينبغي علينا إيداع تلك الأشياء في عنبر الشحن في حالة ما إذا أردنا التخلص منها بشكل سريع |
Cesedi de düşeceğini bildiğin uçağın kargo bölümüne sakladın. | Open Subtitles | أخفيت جثته في عنبر شحن الطائرة التي عرفت إنها ستتحطم |
Onca bagaja varken Gerrard'ın cesedini niye kargo bölümüne koydu? | Open Subtitles | لماذا وضع جثة "جيرارد" في عنبر شحن الطائرة مثل بقية الأمتعة؟ |
Beni kargo bölümüne doğru takip etti. | Open Subtitles | تبعني إلى الأسفل إلى عنبر الشحن |
Uçak boş. Git ve kargo bölümüne bak. | Open Subtitles | .إنها فارغة اذهبي وتفقدي عنبر الشحن |