ويكيبيديا

    "karizmatik" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كاريزما
        
    • شخصية جذابة
        
    • فاتن
        
    • الجذابة
        
    • شخصية مؤثرّة
        
    • ذو شخصية
        
    Malesef hala pek çok insan, benim gibi balina koruyucularının bunu yapmasını yalnızca bu canlıların çok güzel ve karizmatik olmasına bağlıyor. TED للأسف، الكثير يعتقدون للآن أنّ المحافظين على الحيتان مثلي يقومون بذلك فقط لأنّ تلك الكائنات جميلة و ذات كاريزما.
    8 ay sonra Rosa Parks ortaya çıkar ama bu 8 ay içinde zeki ve karizmatik genç bir vaiz halkın ilgisini çeker ve otobüs boykotlarına liderlik etmesi için seçilir. Open Subtitles بعد ثمان شهور جاءت روزا باركس و لكن خلال هذه الثمان شهور وزير شاب لامع و صاحب كاريزما اخذ اهتمام المجتمع
    Şimdi bu adam... Öyle karizmatik biri değil. Open Subtitles والآن، ذلك الرجل ليس ذو كاريزما قوية في الواقع
    Yakışıklı, kendine güvenen, karizmatik ve seksi. Open Subtitles يجب أن يكون وسيما واثقا شخصية جذابة ومثيرة
    Bir dişi domuz vardır. Tabii bu hatunla yatan karizmatik lider erkek de vardır bir tane. Open Subtitles كانت هناك فتاة وكان هناك قائد فاتن ضاجعَ تلك الفتاة
    Ben onlara karizmatik fitoplankton türleri diyorum. TED أسميها الأنواع الجذابة من العوالق النباتية.
    Bir tane karizmatik bir çocuk bulmamız lazım. Open Subtitles إذاً يتوجّب علينا أن نجد طفل ذو شخصية مؤثرّة
    Profesyonel bir Prusya askeriydi, çivi gibi sert, karizmatik. Open Subtitles كان جندي بروسي محترف قاسي و ذو شخصية مؤثرة
    Nasıldılar peki? karizmatik, çekici ve son derece salaktılar. Open Subtitles حسنا , كيف كانوا يبدوا ؟ كانوا أصحاب كاريزما وجاذبين وصحيين
    Erkek arkadaşını sevdim, özel biri. karizmatik. Open Subtitles أتعلمين لقد أحببت عشيقك أنه شيء خاص , ويمتلك كاريزما
    Ama karizmatik olmasının yanı sıra kaba ve zorba olabiliyordu. Open Subtitles ولكن إلى جانب كونه صاحب كاريزما بإمكانه أن يكون عنيقاً وشديد اللؤم،
    Ve onlar, dünyada bir farklılık, yaratmak isteyen parlak, çok okumuş, çok gezmiş cazibeli, alımlı, karizmatik insanlardı. Open Subtitles كان أولئك أناس أذكياء، وسيعو الاطلاع، طافوا العالم. ساحرين، جذابين وذوي كاريزما. شغوفون بصنع الفارق في هذا العالم.
    Hepsi de karizmatik birer megalomanyak tarafından yönetilir. Open Subtitles دائما يترأسها شخصية ذات كاريزما
    Varlıklı, karizmatik, iyi bir eş gibi görünüyordu. Open Subtitles ثري ، ذو كاريزما وسيم ومطابق للمواصفات
    Güzel bir kadınsın, Nick de çok karizmatik. Open Subtitles إستمعي إلي. أنت إمرأة جميلة، و (نيك) لديه كاريزما كبيرة.
    Cesur ve karizmatik bir sima. Open Subtitles انه بطل لديه كاريزما
    Demokratik umut inancı gerektiriyor. Bir diktatöre veya karizmatik bir kurtarıcıyı değil birbirimize olan inancı gerektiriyor ve bizi şu soruyu sormaya zorluyor: "Böyle bir inanca nasıl layık olabiliriz?" TED ويتطلب الأمل الديمقراطي الإيمان، ليس في شخص قوي أو منقذ ذي شخصية جذابة بل في بعضنا البعض، وهو ما يدفعنا للتساؤل: كيف يمكن أن نصبح جديرين بهذا الإيمان؟
    Gayet karizmatik, hangi düğmeye basması gerektiğini bilen biri. Open Subtitles انه لديه شخصية جذابة ويعرف ماذا يفعل
    Hemen kaynaşırsınız. Acayip karizmatik bir kişliktir. Open Subtitles لكنك ستعتاد عليه، إنه شخصية جذابة جداً.
    Evet, bu bir tarikat, hem karizmatik hem de fesat bir lideri olan. Huzurlarınıza nezaket dolu bu güçlendirme videosuyla çıkıyor. Open Subtitles إنّها طائفة بالتأكيد مع قائد فاتن وشرير جُلب لكم بواسطة فيديو التجنيد هذا.
    Heyecan verici, karizmatik biri ve aynı zamanda harika bir surata sahip. Open Subtitles إنه رجل فاتن ووسيم، صادف أن وجهه جميل
    Gina kardeşini yalnız bırakmak istemiyor ve ben de tam ona en yakın arkadaşımın bekar, iş sahibi ve neredeyse benim kadar karizmatik olduğundan bahsediyordum. Open Subtitles جينا" هنا لاتريد ان تترك اختها" وانا كنت اخبرهم عن ان صديقي العزيز اعزب ,موظف, وغالباَ فاتن مثلي
    Biz bu aracı uzun yıllar kullandık, fitoplankton kültürlerini inceledik, size gösterdiğim o karizmatik türleri, temel hücre biyolojilerini inceledik. TED وهكذا استخدمنا هذه الأداة لعدة سنوات لدراسة هوية العوالق النباتية لدينا، ودراسة مثل تلك الأنواع الجذابة التي عرضتها عليكم، مجرد دراسة بيولوجيا الخلية.
    Sadece gruptan karizmatik bir kişi bulmalı... ve onun çığırtkanca muhalefet etmesini sağlamalıyız... sonra da güle oynaya toplantının sonunu bekleyebiliriz. Open Subtitles كل ما علينا فعله هو أن نأتي بشخص ذو شخصية مؤثرّة و نتأكد أن يكون هذا الشخص سلبي بشكل قاسي وعندها سنضع جميعاً قبعات السعادة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد