Havada karlı bir günün kokusu vardı ve soğuktu. | Open Subtitles | الهواء البارد كان مشبعاً... برائحة نهار المدينة المثلج |
Benimki karlı bir gün. | Open Subtitles | أفضل اليوم المثلج |
Sabor de Soledad ile kârlı bir ciro anlaşmam var! Tüm bunları elimden almana izin vermeyeceğim. Nereden geldiğini biliyorum, Hector. | Open Subtitles | لدي عمل ذو دخل مربح بالتعامل مع سابور دي سولداد لن أجعلك تأخذ كل هذا مني |
kârlı bir işte hisse sahibi olmasını sağlama teklifimi kabul ederek böylece malum genç hanımefendiye evlenme teklif edebilir. | Open Subtitles | بأن يقبل عرضي بإيجاد لهُ سهم في عملٍ مربح لكييتنسىله أن يذهبويطلبيدشابةمعيّنة . |
Sizin için gözden kaçmış fakat olasılıkla kârlı bir yatırım fırsatım var. | TED | حسنا، أقدم لكم فرصة استثمار يغض الناس الطرف عنها ولكنها مربحة. |
Bu hepimiz için kârlı bir iş olabilir. | Open Subtitles | هذا قد يجعل الشراكة مربحة بالنسبة لنا جميعا. |
Çünkü köle beslemek artık kârlı bir iş olmaktan çıktı da ondan. | Open Subtitles | لا ، لأن الإحتفاظ بالعبيد لم يعد شيئاً مربحاً |
- Bana sorarsan oldukça kârlı, bir düşünmelisin. | Open Subtitles | - لو سألتيني إنه حقا مجال مربح |
- Bunu yapabilirim. Çok kârlı bir iş. - Kızlar, susun da güzel güzel yemek yiyelim. | Open Subtitles | - أعلم أني استطيع، إنه أمر مربح |
Böylesi kârlı bir ortaklık için talihsiz bir son oldu. | Open Subtitles | يالها من نهاية مؤسفة لتعاون مربح! |
Böylesi kârlı bir ortaklık için talihsiz bir son oldu. | Open Subtitles | يالها من نهاية مؤسفة لتعاون مربح! |
Las Vegas'ta kârlı bir internet şirketi sahibi Anderson'ların küçük Zachary'nin ölümüyle perişan olduğu söylendi. | Open Subtitles | أل أندرسون يملكون شركة انترنيت مربحة في لاس فيغاس يقال انهم محطمين |
Ama başarın güçlerimizi birleştirmemizi engellememeli kârlı bir yatırım imkanı doğduğunda. | Open Subtitles | لكن نجاحك لا يجب أن يمنعنا من توحيد قوتنا عندما نجد أمامنا مغامرة مربحة |
Şartlara bağlı. Çok kârlı bir konseri geri çevirmek zorunda kalacağız. | Open Subtitles | هذا يعتمد على الظروف ، سيتعين علينا رفض حفلات موسيقية مربحة للغاية، |
kârlı bir işleri var ama Avery, Reed'i dışına çıkarmak istermiş gibi geliyor bana. | Open Subtitles | أعمالهم مربحة لكن شيئا ما يخبرني بأن أفيري يحاول اخراج ريد |
Biz daha kârlı bir işin peşindeyiz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن شيء أكثر من ذلك بقليل.. ويكون مربحاً |
Anlaşılan dalgalı havuzda boğulup 2,5 dakikalığına ölü kalmak çok kârlı bir işmiş. | Open Subtitles | اتضح ان الغرق واعلان الوفاة سريرياً لمدة دقيقتين ونصف في بركة . امواج يمكن ان يكون مربحاً جداً |