Bu memurlarınızdan birinin bir mahkumu Kasıtsız olarak öldürdüğünü kanıtlıyor. | Open Subtitles | فإنه يدل على القتل غير العمد لسجين واحد من الضباط. |
Bu resmen Kasıtsız adam öldürme. | Open Subtitles | مهلاً مبدئياً هذا هو تعريف القتل غير العمد |
Haydi ama, buradaki kanıtlar birinci dereceden Kasıtsız adam öldürmekten tutuklatmaya yeter. | Open Subtitles | هيا ، لديكَ أدلة كافية هنا لإدانتكَ بجريمة قتل غير عمد ، من الدرجة الأولى |
Hadi ama, bunun Kasıtsız adam öldürme olduğunu düşündüğünü söylemiştin. | Open Subtitles | بالله عليك , لقد قلت ذلك بنفسك انت اعتقدت ان هذا قتل غير عمد |
Ben sadece kendimi müdafaa ettim, Kasıtsız bir ölümdü ve hayatıma devam ettim, | Open Subtitles | أجعلهم يعترفوا بالذنب أو أجعلها قتل غير متعمد للحصول على عقوبة مخففة، |
Kasıtlı veya Kasıtsız, sana yaptıkları her ne ise, haklıydın. | Open Subtitles | حسنا، سواء هم عملوا هذا إليك عمدا أو ليس، أنت كنت صحيح. |
Kardeşimin Kasıtsız adam öldürme cezasını düşüreceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني بأنّه سيخفف عقوبة أخي للقتل الغير متعمّد |
Hepimizin nasıl yapılacağını bilerek doğduğumuz Kasıtsız hikayelerdir. | TED | هو عبارة عن رواية القصص الغير مقصود جمعينا ولدنا ونحن نعلم ماذا نفعل |
Aslında hepiniz çektiniz ve beni hasta etmek için fareyi kullanıp Kasıtsız gibi görünmesini sağladınız. | Open Subtitles | في الحقيقة، جميعهم استدرجوني واستخدموا الفأر لأصابتي وجعلها غير مقصودة |
Kasıtsız adam öldürme davası açılacak. Keşke şu silahı bulsalardı. | Open Subtitles | سوف انصح المدعي العام باتهامك بالقتل غير المتعمد أتمنى أن يكونوا قد وجدو المسدس |
Kasıtsız adam öldürmekten ve kendini tehlikeye atmaktan suçlu bulundun. | Open Subtitles | أتهمت بالقتل الغير متعمد و تعريض حياة الاخرين للخطر |
-Jüri diyor ki suçlama olursa Dan'i Kasıtsız adam öldürmekten mahkûm ederiz. | Open Subtitles | صحيح ؟ المحلفين ببساطة يخبروننا انهم يحكمون علي دان بجريمة القتل غير العمد |
Suçlamaların Kasıtsız adam öldürmeye düşürülebileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد أنه سيتم خفض التهمة للقتل غير العمد |
Kasıtsız adam öldürme olarak değerlendirebiliriz ama her halükarda bu federal bir konu değil. | Open Subtitles | يمكن أن يكون ما لدينا هنا قتل غير عمد ولكن في كلتا الحالتين فإنها ليست قضية فيدرالية |
Burada Kasıtsız adam öldürme var. Hapis olmayacak. | Open Subtitles | إنه قتل غير عمد ، لن تقضي وقت بالسجن هذا هو العرض |
Kasıtsız adam öldürmek suçundan ötürü üç yılını parmaklıklar ardında geçirmiş. | Open Subtitles | سُجن لـ3 سنوات، في 5 أماكن، بسبب جريمة قتل غير متعمد من الدرجة الثانية |
Belki Kasıtsız cinayete çevirebilirim. Fiziksel kanıtlar ne durumda? | Open Subtitles | قد أحصل على قتل غير متعمد ماذا عن الأدلة المادية؟ |
Son baktığımda 6 Kasıtsız cinayetin cezası ömür boyu hapisti. | Open Subtitles | آخر مرة تفقدت عقوبة قتل ستة أشخاص عمدا هي السجن مدى الحياة |
Cameron Poe, birinci dereceden Kasıtsız adam öldürmekten suçlu bulundunuz. | Open Subtitles | كاميرون بو)، أنت وجدت مذنبا بتهمة القتل ) الغير متعمّد من الدرجة الأولى |
Belki Kasıtsız adam öldürmekten, on yıl. | Open Subtitles | ربما القتل الغير مقصود ، 10 سنوات |