Bu gece Jess de bize katılmayı düşünüyor. Ortaya koyacak parası varsa elbette. | Open Subtitles | يبدو أن الفكرة محببة في الانضمام الينا هذه الليلة يبدو انها صالحة للحفلة |
Aramıza katılmayı hak etmek için korku ve paranoyayı arkada bırakmaları lazım. | Open Subtitles | لينالوا حق الانضمام إلينا يجب أن يتركوا وراءهم الخوف و جنون الارتياب |
Evet evet, o bahsettiğin gruba katılmayı çok isterim. | Open Subtitles | أجل, أجل, أود الإنضمام إلى المجموعة التي حدثتني عنها |
Eğer katılmayı kabul ederseniz, yarım bizim üssümüzde olmanızı istiyoruz. | Open Subtitles | إذا كنت توافق على المشاركة نسألك أن تأتي لقاعدتنا غدا |
Kayıtlara geçirin... Bay Ingersol mahkeme emri olan yeminli ifadeye katılmayı reddetti. | Open Subtitles | سجلي في المحضر أن السيد إنغرسول رفض حضور |
İçinizde hiç orduya katılmayı düşünmüş olanlar var mı? | TED | كم منكم اعتقد أنه لن ينضم إلى العسكرية أبدًا؟ |
Size katılmayı isterdim, ama benim görünüşe göre sıkıcı olan işime geri dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | أتمنى أن أنضم لكم لكن على العودة الى وظيفتى المملة |
Bakanlar kuruluma katılmayı kabul etmen güçlü bir mesaj verecektir. | Open Subtitles | لو وافقت على الانضمام إلي حكومتي ستكون هذه رسالة قوية |
Darcy'nin ekibimize katılmayı ve bizi 21. yüzyıla taşımayı kabul etmesi beni çok sevindirdi. | Open Subtitles | ولقد اثارني ان دارسي وافقَت على االعمل في المدينة على الانضمام ُ إلى فريقِنا لتَقُودَنا إلى القرنِ الحادي والعشرينِ |
Musevi dinine katılmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | وأنا هنا اليوم لأنني ترغب في النظر في الانضمام إلى الدين اليهودي. |
Fransız ordusuna katılmayı seçti, şanslı bir seçimdi çünkü birkaç ay sonra almanların ülkeyi işgal etmesinden önce, bütün mahkumlar öldürülmüştü. | Open Subtitles | اختار الانضمام إلى الجيش الفرنسي، كان اختيارٌ محظوظ لأنه قبل أن يجتاح الألمان منذ شهور قليلة مضت، قُتل جميع السجناء. |
Şimdi bu aşağılık olma konusunu hallettiğimize göre senin gösteriye katılmayı düşünme ihtimalin var mı? | Open Subtitles | الآن وقد إنتهينا من موضوع كوني وغداً أهناك أي فرصة لتفكري في الإنضمام إلى المسلسل ؟ |
Musevi dinine katılmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | وأنا هنا اليوم لأني اريد الإنضمام إلى الإيمان اليهودي |
CIA'ye katılmayı çok istiyorum. | Open Subtitles | أود كثيراً الإنضمام إلى وكالة المخابرات المركزيه |
katılmayı reddederseniz, bütün iddialardan suçlu sayılmayı kabul ettiğiniz anlamına gelecek ve ceza aşamasına geçmekten başka çaremiz kalmayacak. | Open Subtitles | إذا رفضت المشاركة سيكون بمثابة اعتراف بالذنب من جميع النواحي ولن يكون لدينا خيار إلا المضي في إصدار الحكم |
Gece matinelerine, yemek partilerine veya salonlara katılmayı arzu etmiyorum. | Open Subtitles | ،أنا لا أرغب فى حضور الحفلات الليلة .أو حفلات الطعام أو الصالونات |
Bana katılmayı tercih edenler harikasınız, beni heyecanlandırdınız. | Open Subtitles | لمن يتمنى منكم أن ينضم لي هذا أمر عظيم ، وأنا سعيد بذلك |
Böyle söylerseniz, ben de size katılmayı düşünürüm. | Open Subtitles | لاأعتقد هذا,أنا أشعر أنه من المحتمل أن أنضم أليك |
Ayrıca Nadia SYP'e katılmayı kabul etti. | Open Subtitles | أنا أحبّ أيضا أن أعلن ذلك قبل نادية عرضي للإنضمام إلى أي بي أو. |
Hiç bir kilise grubuna katılmayı düşündün mü? | Open Subtitles | ألم تفكر يومأَ بالانضمام لجماعات الكنيسة ؟ |
IŞİD'e katılmayı düşünen bir kızın ona geldiğini söyledi. | TED | أخبرني أن فتاة جاءت إليه لأنها كانت تفكر في الالتحاق بداعش. |
Charlotte, evliliği umutsuzca katılmayı umduğu bir tür kızlar kulübü olarak görüyordu. | Open Subtitles | إن (شارلوت) تعتقد الزواج مثل ذلك الملهى الذي كانت تريد الإلتحاق به |
MCH'ye katılmayı gerçekten istiyorsan Romalılardan çok nefret etmen gerekir. | Open Subtitles | أسمع, أن أردت الأنضمام ألينا لا بد أن تكره الرومان جداً |
Barış Örgütü'ne katılmayı düşündüğünü biliyor muydunuz? | Open Subtitles | إنه يفكر بالإنضمام إلى كتائب السلام. تخيلي .. |
Sylvia, Duke'ün Northumberland'daki evinde verdiği partiye katılmayı kabul etti. | Open Subtitles | سيلفيا قبلت للأنضمام إلى حفلة الدوق المنزلية في قصره في نورثمبرلاند |
Turnuvaya katılmayı planlamıyorsun değil mi! | Open Subtitles | انتي لا تنوين حقا الاشتراك في تلك المنافسة, اليس كذلك؟ |
Mahallede aylaklık yapan bir kaç kişi bulduk ve merkeze gelip yüzleştirmeye... katılmayı kabul edecek kadar kibar insanlardı. | Open Subtitles | حسنا، نحن التقطتنا بعض الأشخاص التي تتسكع في الحي. لقد وافقوا على التطوع للإصطفاف. |