| Bunu her kim yaptıysa sonunda savunma ağımıza girmeyi başardı Katar'da da girmeyi denemişlerdi, bu sefer işe yaradı. | Open Subtitles | ليكن من فعلوها فقد تمكنوا من اختراق الشبكه الدفاعيه مثلما كانوا يحاولون فى قطر الا انهم نجحوا هذه المرة |
| Aynı biçimde, Katar da kendi içindeki süreçlerle ilgili milli müzeler geliştirmeyi amaçlıyor. | TED | في نفس الاتجاه، قطر تحاول أن تنمي متاحفها الوطنية من خلال عملية طبيعية من الداخل. |
| Ama dördüncü etkeni size örnekle açıklama izin verin, Katar'a bakalım. | TED | ولكن اسمحوا لي أن أبين العامل الرابع بالنظر إلى قطر. |
| Kayıtlarımıza göre Katar, Blaise-Hamilton ailesi tarafından 1879'da bağışlanmış. | Open Subtitles | وفقا لسجلاتنا، كانت كاتار جزءا من وصية كبيرة من قبل عائلة بليز هاملتون في عام 1879. |
| Katar saplamaya uygundur, kesmeye değil. | Open Subtitles | A كاتار هو شفرة الطعن بدلا من خفض. |
| Bangladeş ve Katar'a bakın. | TED | انظروا إلى بنغلاديش وقطر. |
| Burada günümüzde Katar'ı ve günümüzde Bangladeş'i görüyoruz. | TED | هنا لدينا قطر اليوم، وهناك لدينا بنغلاديش اليوم. |
| Katar ise 74, ve biz böyle bir büyüme hızına sahibiz | TED | بينما قطر 74 ومع ذلك حققنا هذا المعدل في النمو |
| Bilmeyenler için Katar'ın içinde bulunduğu durum bu. | TED | و الموقف في قطر للذي لا يدري منكم, كالتالي |
| Sayın Başkan, Savunma Bakanı Beekman, siz ülkeye dönmesini emredene kadar bir haftalığına Katar'a gitti. | Open Subtitles | السيد الرئيس ووزير الدفاع فى قطر لمده اسبوع ان لم ترشدة للوطن قريبا |
| Dün yerel saat 19:00'da Katar'daki SOCCENT tatbikat üssümüz saldırıya uğradı. | Open Subtitles | فى نفس التوقيت المحلى الساعه 19.00 أمس قاعده عمليات هوجمت فى قطر |
| Komutanım, Katar'da ateş altında olan Özel Operasyon timimizi izliyoruz. | Open Subtitles | نحن نتابع الفريق الخاص الذى تحت الهجوم فى قطر |
| En zengin devletlerden biri olan Katar'da en iyi üniversitelerine kapılarını açtı. | Open Subtitles | قطر" واحدة من أغنى الدول هي الأخرى" بدأت بافتتاح الكثير من الجامعات |
| Bu bir Katar. | Open Subtitles | وهو كاتار. |