Sağduyusunu iyice kaybetmeden evvel kendisi de aynı şeyi söyledi. | Open Subtitles | وقبل أن تفقد عقلها بالكامل، قالت أنها ندمت على ذلك |
- Gücümüzü kaybetmeden kapağı fırlat. | Open Subtitles | اخلع باب المكوك قبل أن نفقد مصدر طاقتنا بأكمله |
Bu duygu yoğunluğunu en son bebeği kaybetmeden önce yaşamıştım. | Open Subtitles | آخر مرة شعرت بكل ذلك كان قبل أن أفقد الطفل |
Dişlerini kaybetmeden ve 20 yaşını geçmeden önce, tüm sıradan halk gibi genç ve taze görünüyor olmalıydı. | Open Subtitles | بعمر العشرين، وقبل أن يفقد أسنانه وتعلو محياه تلك النظرة الهائمة والتي تظهر على عامة الشعب، |
Zavallı V. Hiç kimse sevdiği bir şeyi kaybetmeden istediğini alamaz. | Open Subtitles | المسكينة ف, لا أحد يحصل على مايريده دون خسارة شيء يحبه |
Hepimiz hayatımızı dişlerimizi kaybetmeden 100 yaşına kadar yaşamaya çalışarak geçiriyoruz. | TED | لقد قضينا كل حياتنا محاولين العيش مئة سنة دون أن نخسر أسناننا |
Gustavo, Ana hafızasını kaybetmeden önce sana bir masaj sözü vermemiş miydi? | Open Subtitles | غوستافو، قبل ما تفقد آنا ذاكرتها، الم تعدك بأنها سوف تقوم بتدليكك؟ |
Virgil, görme yetini kaybetmeden önce hiç hatırladığın bir şey yok mu? | Open Subtitles | -فيرجيل ! قبل أن تفقد بصرك هل تتذكر أي شيئا رأيته ؟ |
İyisi mi sen kendini kaybetmeden ben gideyim! | Open Subtitles | أعتقد أنه علي الذهاب قبل أن تفقد اعصابك ما خطبك؟ |
Uzay aracındaki gücü kaybetmeden daha en az 20 yıI onu dinlemeye devam etmeyi umuyoruz. | Open Subtitles | نتمنّى بأنّنا يمكننا أن نستمر فى سماعه على الأقل له لـ 20 سنة أخرى قبل أن نفقد الطاقة نهائيـاً على المـركبـة الفضـائيـة |
Öyle ise, kellelerinizi kaybetmeden veya dar ağacında boynunuzu kurtarmaya çalışmadan önce... başlayalım. | Open Subtitles | و الآن، علينا أن نوقع عليها، قبل أن نفقد رؤوسنا جميعا، |
Bilincimi kaybetmeden önce en son hatırladığım şey buydu. | TED | هذا آخر شيء أتذكر أنني حاولت فعله قبل أن أفقد الوعي |
O halde cesaretimi kaybetmeden onu tavlayacağım. | Open Subtitles | إذاً فأنا ذاهبةٌ إليه قبل أن أفقد أعصابي |
O bunu arka tekerle ve hiç hız kaybetmeden yapacak. - Bu imkansız. | Open Subtitles | سوف يلتقطهم بالإطار الخلفي دون أن يفقد سرعته |
Bi ajanı kimliğini kaybetmeden ancak bu kadar koruyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تبقى على عميل متخفى لفترة طويلة قبل أن يفقد هويته |
Kaynakları var. Şimdiye kadar savaşı kaybetmeden idare ettik. | Open Subtitles | حتى الأن تمكنا من تجنب خسارة هذه الحرب اللعينة |
Değil şeytan anlamına gelen papaz, kaybetmeden... | Open Subtitles | ليس بدون أن نخسر القسيس .. و هذا يعني أن المشعوذ |
Sadece burada oturmuş işimi kaybetmeden seni nasıl azarlayacağımı dikkatlice düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا افكر بطريقة للتعبير عمّا أشعر به بدون أن افقد وظيفتي |
Değer verdiğim herkesi kaybetmeden önce bunu durdurmanın bir yolunu bulsan iyi olacak. | Open Subtitles | يجب أن تجدي طريقة لإيقاف ذلك قبل أن أخسر كل من أهتم بهم |
Mesele, restoran özelliklerini kaybetmeden ortamıyla, hitabıyla zevkle hazırlanmış bir mekân açmakta! | Open Subtitles | المطعم الذي يغير في المذاق وبدون ان يخسر محبيه |
Onları şimdi kontrolü kaybetmeden önce durdurabilirsin. | Open Subtitles | تستطعين ايقافهم الآن قبل أن تفقدي السيطرة |
kaybetmeden önce oyunu oynaman lazım değil mi ama? | Open Subtitles | يجب عليكِ اولاً ان تدخلي في اللعبة .. قبل ان تخسري فيها ، لذا |
Araba iki saat içinde gelecek, o zaman, zaman kaybetmeden futbola başlayalım. | Open Subtitles | لدينا ساعتين قبل وصول السيارة , لماذا نضيع الوقت؟ .سنلعب الكرة |
Asgard O'Neill'ı tam kaybetmeden önce beynindeki bilgiyi çıkarmayı başardı. | Open Subtitles | قام الـ(آزغارد) بسحب المعلومات من عقل (أونيل) قبل أن نفقده |
Henüz gençken İnancımızı kaybetmeden | Open Subtitles | بينما لازلنا يافعين و نحافظ على الولاء |
Onu kaybetmeden önce kıçına sahip çıksan iyi edersin, ahbap. | Open Subtitles | عليك أن تحمي نفسك, قبل خسرانها |