Belki de yalnızca karısını kaybetmiş bir adamdır seninle yeniden başlamak istiyordur. | Open Subtitles | ربما يكون مجرد رجل فقد زوجته ويريد أن يبدأ من جديد معكِ |
Bazı ana tüylerini kaybetmiş. Ama merak etme, tekrar çıkar. | Open Subtitles | لقد فقد بعض الريش ولكن لا تقلقى سينمو مرة أخرى |
O güvenini kaybetmiş. Senden onu tekrar yerine koymanı beklediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد فقد ثقته بنفسه، لقد أرادك أن تعيد له بعض منها |
Parti liderleri, seçmenler seni oyuncağını kaybetmiş çocuk gibi davranıyor görecek. | Open Subtitles | قادة الحزب و المصوتون سيرونك , على أنك تتصرف كطفل خسر |
Ve bu olaydan sonra kendimi, her şeyimi kaybetmiş hissettim. | Open Subtitles | بعد الذي حدث , إنتابني إنطباع بأني خسرت كل شيء |
Erkek arkadaın işsiz. İşini kaybetmiş. Birkaç gün önce kovulmuş. | Open Subtitles | صديقكِ أصبح عاطلاً، فقد وظيفته لقد تم فصله قبل أيام |
Görünüşe göre peder elini bir kazada kaybetmiş, ve gümüş kanca taktırmış. | Open Subtitles | يبدو أن الواعظ فقد يده في حادثة و تم إستبدالها بخطاف فضي |
Doğduktan 6 ay sonra odasında çıkan yangında annesini kaybetmiş. | Open Subtitles | فقد والدته في حريق في غرفته ،تماماً بعد ستة أشهر |
Her suçlu, 30 gün içinde Lord'un oğlunu güldürmeye çalışır. O, neşesini kaybetmiş. | Open Subtitles | كل شخص لديه 30 يوم لكى يجعل الامير الصغير يضحك ,لقد فقد ابتسامته |
Demin gördüğün yürüyüş her şeyini kaybetmiş bir adamın yürüyüşüydü. | Open Subtitles | إلامَ تنظري وراء ذلك، سيّر الرجل، الذي فقد كل شيء. |
Hatırlasana, babasını kaybetmiş ve astronot hastası ufak bir çocuk vardı. | Open Subtitles | تذكر، كان هناك طفل صغير فقد والده وكان هاوي رائد فضاء. |
Bu Düşük Gelgit Fonu yatırımcıları listesindekilerin en az Bir Milyon Dolar kaybetmiş. | Open Subtitles | حسناً ، هذه القائمة من صندوق المستثمرين خسر أكثرهم مليون دولار للقطعة الواحدة |
Karısını kaybetmiş çünkü kadın bok gibi zengin olmamayı kabul etmemiş. | Open Subtitles | لقد خسر زوجته لأنها لم تستطع ان تتقبل كونه غني للغاية |
Bu tanık, yeni baba olmuş biri ve işini kaybetmiş. | Open Subtitles | الشاهد , هذا الاب الجديد , لقد خسر وظيفته لتوّه. |
Sadece ailesini kaybetmiş, ormana kaçmış ve haydudun tekine dönüşmüş bir kızım. | Open Subtitles | أنا مجرّد فتاة خسرت والدَيها و هربت إلى الغابة و باتت متروكة |
Bir elini kaybetmiş olsan bile nasıl bir gangster bu kadar kötü dövüşür? | Open Subtitles | حتى وإن خسرت يدك، فما رجل العصابات هذا السيئ جداً في القتال. ؟ |
Toplam olarak çok kan kaybetmiş ve kafaya ufak bir darbe almış. | Open Subtitles | إجمالاً، إن الرجل عانى من فقدان دم كثير، رض خفيف في الرأس |
Her şeyini kaybetmiş, yapayalnız. Ona potansiyel bir suçlu muamelesi yapamazsın. | Open Subtitles | لقد فقدت كل شيء، إنها وحيدة لا يمكنك أن تعاملها كالمجرمة |
Pekâlâ. Muhbirimizi kaybetmiş olabiliriz ama gerçeği ondan öğrenmiştik zaten. | Open Subtitles | لا بأس، ربّما خسرنا مخبرنا لكنْ ما تزال لدينا معلوماته |
Tamam, bu... bu adamın durumu ciddi ve çok kan kaybetmiş. | Open Subtitles | حسناً، هذا الرجل في حالة حرجة و يفقد الكثير من دمائه |
Bizim de babamız gibiydi. Hepimiz babamızı kaybetmiş kadar olduk. | Open Subtitles | لقد كان بمثابة أب لنا أيضاً لذا كلنا فقدنا أباً |
Çocuğumu kaybetmiş olmamın başıma gelebilecek en kötü şey olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | ظننت أن خسارة ولد كان آخر شيء فظيع يمكن أن يصيبني |
Evet efendim, fakat kritik durumda, bilinci yerinde değil, çok kan kaybetmiş. | Open Subtitles | نعم سيدي ولكن حالته حرجة، فهو فاقد الوعي، وفقد الكثير من الدماء |
Beni öldürürsen, az kalmış olan onurunu da kaybetmiş olursun. | Open Subtitles | إذا قتلتني الآن، سوف تخسر ما .تبقى لك من شرف |
Kuru temizlemeci bir gömleğimi daha kaybetmiş. | Open Subtitles | محل التنظيف الجاف أضاع قميصاً آخر من أقمصتي |
Ama asla, eskilerin hafızalarında bile yolunu kaybetmiş bir karavan yok. | Open Subtitles | ولكن حتى اكبرنا سنا لايتذكر ابدا انه ضل طريقه ذات مرة |
Dükkan vantilatörü geri kabul etmedi çünkü fişini kaybetmiş. | Open Subtitles | و المتجر لم يُعيد مروحتها الصغيرة ، لأنها أضاعت الوصل |
Hiç dayanmıyoruz, her şey bitince de herkesi kaybetmiş oluyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نبقى أبداً,وفى النهايه نحن نخسر جميع من حولنا |