"kaybettiğini" - ترجمة من تركي إلى عربي

• فقدت
• فقد
• خسر
• خسرت
• يفقد
• تخسر
• أضعت
• فقدته
• يخسر
• فقدان
• فقدتِ
• فقدانك
• فقدتي
• فقدها
• فقدتها

Burnunu kaybettiğini söylediler ama o kadar da iğrenç görünmüyor.
لقد قالوا أنك فقدت أنفك لكنها ليست بشعة كما يقولون.

Ben doğduğumda kaybettiğini düşündüğün statüyü tekrar kazanmak için bilinçsiz bir çaba...
نعم. انها فاقد الوعي محاولة لاستعادة حالة شعرت أنك فقدت عندما ولدت

Ona söyledim doktor, fakat telefon numaranızı kaybettiğini ve acil olduğunu söyledi.
لقد أخبرته بذلك، ولكنه قال بأنه قد فقد رقمك وأنها مسألة عاجلة.

General'in bu sabah çok daha önemli şeyler kaybettiğini söyleyebilirim.
لأقولنّ حالئذٍ بأن الجنرال خسر أشياء مهمة أكثر هذا الصباح

Sonuçta, merhametin ortaya çıktığı an kişinin şaşkınlık içinde bir şekilde kendisini kaybettiğini fark ettiği an oluyor: sanatta, meditasyonda, anlayışta, hatta bilgide, bir sınırının olmadığını bildiğinde, diğer varlıkla olan bağlantılılığını bildiğinde.
إذاً يأتي التعاطف حيث تكون انت تكتشف بدهشة انك خسرت نفسك بطريقة ما عن طريق الفن ,التأمل ,الفهم والمعرفة في الحقيقة معرفة انك لا تملك تلك الحدود معرفة انك مرتبط بجميع الكائنات الأخرى

Diğer ev sahibi evi dağıttığı için depozitosunu kaybettiğini söyledi.
المالك الآخر يقول بأنها .. أهملت المكان وبالتالي فقدت تأمينها

Ama sonra diğer yanım harap oldu. Çünkü yaşamak istediğin hayatı kaybettiğini anladım.
لكن عندئذٍ جزء آخر كان مكروبًا، إذ أدركت أنّك فقدت الحياة التي شئتِها.

Kadın da kocasını kaybettiğini üç kızını ve üç torununu.
وأخبرتني المرأة أنها فقدت زوجها وبناتها الثلاث وكل أحفادها الثمانية.

Biran için kendini kaybettiğini, düşüncesiz bir solucan olduğunu söyle.
بأنّك قد فقدت رشدك للحظة و أنّك مُستهترٌ حقير

Espri anlayışını şimdiden kaybettiğini söyleme.
لا تخبرني أنك فقدت حسّك المرحي بهذه السرعة

Babası onu senelerce orda burda dolaştırdığı için kadının izini kaybettiğini peki?
و لأنه تنقل كثيرا مع والده فقد الاتصال بها و هي كذلك

Şu anda uyuyor, güvenlik kartını kaybettiğini de bu yüzden anlamamıştır.
وقد غلبّه النوم، لذلك غالباً لم يُلاحظ أنه فقد هويته الأمنية

10.000 dolar kazandığını değil... 90.000 dolar kaybettiğini düşünüyordu.
لم يفكر بأنه خسر 10 آلاف ,بل أعتقد بأنه خسر 90 ألف

Kaç kişinin nokta-com muhabbetinden para kaybettiğini biliyormusun ?
أتدرى كيف خسر الناس نقودهم فى هوس بداية الانترنت؟

Birkaç hafta önce savaşı kaybettiğini sanmıştın.
تذكر منذ أسابيع قليلة مضت كنت تظن أنك قد خسرت المعركة

Kendini böylesine hayrana karşı kaybettiğini görmedim.
لم أراه يفقد أعصابه هكذا أبداً ليس أمام المعجبين

kaybettiğini çok gördüm-- ah, bilardo, dart--
لقد رأيتك تخسر كثيراً فى السباحه، رمي السهام

Madem adama yalan söyleyeceksin neden biletlerin ikisini de kaybettiğini söylemiyorsun? O zaman gidebiliriz.
..لمَ لا تخبره أنك أضعت التذكرتين فيمكننا الذهاب عندها

Sadece kaybettiğini sandığın deri ceketini bulduğumu söylemek istedim.
أردت فقط أن أخبرك أننى وجدت المعطف الجلد الذى ظننت أنك فقدته

Batı medyası 12 Haziran 2009'da, kendi adayının seçimi kaybettiğini gördü.
الإعلام الغربي رأوا مرشحهم يخسر الإنتخابات في 12 يونيو عام 2009

Ama bu hastalığa sahip olanların kafalarını kaybettiğini hiç görmemiştim.
مع أنّي لم أرى هذا المرض يسبب فقدان الضحية لرأسها.

Annen, arabanın kontrolünü kaybettiğini söyledi.
أمكِ أخبرتني أنكِ فقدتِ السيطرة على السيارة

Peter, işini kaybettiğini daha fazla saklayamazsın.
لا يمكنك مواصلة الكذب عليها بشأن فقدانك لوظيفتك

Bazıları bu kızın kontrolünü kaybettiğini söyleyebilir.
البعض قد يقولون أنكِ قد فقدتي السيطرة على هذه الفتاة

- Başlarda bulacak gibiydi ama bir süre sonra onu kaybettiğini imâ etmeye başladı.
أوجد شيئاً؟ لقد حصل على بعض الأدلة مبكراً، أجل لكن جعل الأمر كما لو أنه فقدها

Çünkü o kızın başına bir şey gelirse bu senin suçundur ve onu senin kaybettiğini tüm dünyanın duymasını sağlarım.
لانه اذا اصاب الفتاة شئ ما سيكون على عاتقك وسأتاكد ان يعرف العالم اجمع انك فقدتها