Sonra kazıyoruz, birikmemesi için toprağı ortalığa saçıyor, sonra da düzleştiriyoruz. | Open Subtitles | ثم نحفر للإسفل 3 أقدام , ثم نزيل التراب نبعثرة حتى لا يصبح كومة ثم نذهب للخارج مباشرة |
Bütün gün buraları kazıyoruz, sonra merkeze doğru kazıyoruz, anladın mı? | Open Subtitles | هيا يا شباب سنحفر بشكل دائرى ثم نحفر بإتجاه المركز، أتفهمين ؟ |
Saklanmak için kazıyoruz ve kazabilmek için saklanıyoruz. | Open Subtitles | ماهي النقطة؟ كلّ ما نفعله هو الحفر لذا بإمكاننا أن نختفي ونختفي لذا نحن يمكننا أن نحفر |
Kanalizasyondan devam ediyoruz, 10–20 yarda kazıyoruz ve içerdeyiz. | Open Subtitles | من خلال فتحة المجاري سنحفر 10 إلى 20 متر وبعدها سنكون بالداخل |
Sabahın beşinde kalkıp gün boyu çalışıyoruz, ikindide kamp kuruyoruz, avcı çukuru kazıyoruz, yemek yiyip gece pususu veya ormanda dinleme noktası kuruyoruz. | Open Subtitles | ثم نقوم بالحفر مجددا ثم نأكل ثم نقوم بكمين ليلى أو نرسل ثلاثة رجال للتنصت و المراقبة إن الحياة هنا قمة الجنون .. |
Bu küçük taşlar için kazıyoruz. | Open Subtitles | إننا ننقب عن هذه القطع الصغيرة. |
Altın aramak için kazıyoruz, petrol için deliyoruz, bu döküntü otelleri ve kirli caddeleri inşa ediyoruz. | Open Subtitles | نفتش عن الذهب، نحفر من اجل النفط ندخل إلى الأفلام نبني هذه الفنادق الرديئة والشوارع الملوثة |
- Evet! Yamaç boyunca bir botu hattı döşemek için bir hendek kazıyoruz. ...suyu buraya getireceğiz. | Open Subtitles | إنّنا نحفر خندقًا لمدّ خطّ الأنابيب بمحاذاة جانب التلّة والحصول على الماء هنا |
Ellerimizle kazıyoruz. 10 ton molozu iki saatte kaldırmayı garanti edemem. | Open Subtitles | إنّنا نحفر بشكل يدويّ بالأعلى لا يمكنني ضمان قدرتنا على إزالة عشرة أطنان من الأنقاض خلال ساعتين |
kazıyoruz,ve kasanın altında bir delik açıyoruz... parayı alıyoruz ve onlar bu işi ancak Pazartesi günü anlıyor. | Open Subtitles | سوف نحفر , وسنفتح حفره تحت الخزنه ونأخذ المال, ولن يلاحظوا هذا إلا فى يوم الاثنين |
Bir tür olarak, kaynak için yeryüzünü kazıyoruz, enerji üretiyoruz, hayvanları yetiştiriyoruz ve gıda için ekip biçiyoruz, şehirler inşa ediyoruz, hareket ediyoruz ve atık üretiyoruz. | TED | بصفتنا أنواع، نحفر ونكشط في الأرض بحثًا عن موارد، وننتج الطاقة، نربي الحيوانات ونزرع المحاصيل لنحصل على الغذاء، نبني المدن ونتحرك فيها، ونخلّف القمامة. |
-Antartika'ya kazıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحفر إلى القارة القطبية الجنوبية |
Antarktika'ya tünel kazıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحفر إلى القارة القطبية الجنوبية |
Bir mezar kazıyoruz ve sen benimle sohbet mi etmek istiyorsun? | Open Subtitles | نحن نحفر قبراً وإنتِ تريدين الدردشة؟ |
Bunlar kendi mayınlarımız. Kendi mezarımızı kazıyoruz. | Open Subtitles | حقل ألغامنا نحن نحفر قبورنا بأنفسنا |
Üç gündür daireler çizerek kazıyoruz. | Open Subtitles | كنّا نحفر في دوائر لثلاثة أيام. |
Orada bir su kaynağı aldık ve şu anda hendek kazıyoruz. | Open Subtitles | أشترينا بئرًا هناك، والآن نحفر خندقًا |
Aşk mesajlarını taşımak için tüneller kazıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحفر أنفاقاً لننقل رسائل الحب. |
Evli bile olmamamıza rağmen, bir kilisede seks yaptık şimdi de kalkmış mezar kazıyoruz. | Open Subtitles | نحن فقط مارسنا الجنس في كنيسة ونحن حتى لسنا متزوّجين والآن سنحفر قبر. |
Millet, haberler kötü. Akşama hepimiz kazıyoruz. | Open Subtitles | يارفاق، أخبارٌ سيئة سنقوم جميعنا بالحفر هذه الليلة |
Ne için kazıyoruz? | Open Subtitles | ـ ما الذي ننقب عنه؟ |