Başka bir gün, bana onun kaza geçirdiğini ve onun yerini almamı istedi. | Open Subtitles | وفي اليوم التالي، أخبرني أنها تعرضت لحادث وأن آخذ مكانها. |
Bir arkadaşımın kaza geçirdiğini şimdi öğrendim. | Open Subtitles | لقد بلغني خبراً بأن صديقة لي، تعرضت لحادث |
Tamam, yani bir daha beni evime kadar takip etmeyeceksin ve bir daha beni sabaha karşı üçte arayıp korkunç bir kaza geçirdiğini ve hastanede acilde yattığını söylemeyecek misin? | Open Subtitles | إذاً، لن تعد تتبعني للمنزل مجدداً ولن تتصل بي في الثالثة صباحاً وتخبرني بأنك في غرفة الطوارئ بالمستشفى لأنك تعرضت لحادث فظيع؟ |
Kristine bana Maddie'nin sarhoş bir sürücünün neden olduğu bir kaza geçirdiğini söylemişti. | Open Subtitles | كريستين " أخبرتني " بأن " مادي " تعرضت لحادث سير مع سائق سكير |
Zavallı çocuk, çok üzgün duruyordu. Caroline'ın çok korkunç bir kaza geçirdiğini söyledi. | Open Subtitles | ذلك المسكين بدى مكروباً للغاية، قال أنّ (كارولين) تعرّضت لحادث شنيع. |
- Efendim, telefonda karım Misha'nın kaza geçirdiğini söylediler. | Open Subtitles | وردني اتصال هاتفي، يا سيدي -بأن زوجتي (ميشا سين) تعرّضت لحادث |
Bu yakınlarda bir yerde kaza geçirdiğini söylediler. | Open Subtitles | قالوا أنك تعرضت لحادث |
kaza geçirdiğini duydum. Çizik. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنك تعرضت لحادث |
Annen kaza geçirdiğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني أمك أنّك تعرضت لحادث. |
Biz kaza geçirdiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنها تعرضت لحادث |