ويكيبيديا

    "kenarına" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جانب
        
    • حافة
        
    • بجانب
        
    • الحافة
        
    • قرب
        
    • بجوار
        
    • طرف
        
    • قارعة
        
    • جوانب
        
    • لحافة
        
    • ضفة
        
    • بطرف
        
    • الهاوية
        
    Elektrikli araba ile ev arasına bakarsan, evin kenarına dizilmiş üç [Powerwall] güç duvarı var ve evin çatısı ise solar. TED إذا نظرت بين السيارة الكهربائية والمنزل؛ هناك 3 بطاريات حائط معلّقة على جانب المنزل، ثم هناك سقف المنزل وهو سقف شمسي
    Şimdi cam bir levha alın ve poşetin bir kenarına yerleştirin. TED والآن أحضروا صحناً من الزجاج ثمّ ضعوه على جانب كيس البلاستيك.
    O suyun kenarına kadar yürüdü mayosunu çıkarttı ve denize atladı. Open Subtitles عندها ذهب الى حافة المياه وأنزل سرواله القصير وتبول في المحيط
    Ve de ne zaman kaldırımın kenarına ya da köşesine yaklaşsam paniğe kapılıyordum. TED فكلما أقتربت من حافة الرصيف، أشعر بالهلع
    Muhtemelen kafamıza bir yonca takıp bir karayolunun kenarına atacaklar. Open Subtitles ربما يضعون بعض النبات على جبهتنا ويرمونا بجانب الطريق السريع
    Şey, sanırım o zamandı, arabanın sesini duydum tepenin kenarına koştum ve Bayan Quested'i araca binerken gördüm. Open Subtitles رَكضتُ إلى الحافة ورأيت الآنسة كويستد تركب السيارة
    Yemekteyken bizi pencere kenarına oturtmak istediler ama en kötü masada oturmak için ısrar etti ve sırtını köşeye verdi. Open Subtitles عندما كنا في العشاء ارادوا ان يجلسونا قرب النافذة لكنه اصر على الجلوس في أسوء طاولة في المطعم
    Alabalık yemek için ya deniz ya da akarsu kenarına gitmeli. Open Subtitles علي أن أكون بجوار البحر أو بخار لأتناول سمك السلمون المرقط.
    Birinci senaryo. Katil kızın işini bitirip yolun kenarına ölüme terk eder. Open Subtitles التفسير الاول , لقد انتهى منها وتركها على جانب الطريق لكي تموت
    Birinci senaryo. Katil kızın işini bitirip yolun kenarına ölüme terk eder. Open Subtitles التفسير الاول , لقد انتهى منها وتركها على جانب الطريق لكي تموت
    Yol kenarına döşenen mayınlar bugün altı Amerikalı askeri öldürdü. Open Subtitles قتل ستة جنود أمريكين عند انفجار قنابل على جانب الطريق
    Bizim için yolun kenarına bir bomba bırakırlarsa kahrolası yollarını patlatacağımızı öğrenmelerini istiyorum. Open Subtitles علموهم إن تركوا قنبلة على جانب الطريق لنا سنقوم بتفجيرها على طريقهم اللعين
    Neden bana ilaç verip yol kenarına attığını söyleyene kadar gitmeyeceğim. Open Subtitles لن أرحل حتّى تخبريني بسبب تخديركِ إيّاي وتركي على جانب الطريق
    Eğer sadece bir kanadın kenarına bunları koyarak elde ettiğinizi düşünürseniz bu müthiş bir fosil yakıt tasarrufu. TED وهي طريقة رائعة لتوفير الوقود الحجري، إذا ما وضعنا ذلك على حافة جناح الطائرة.
    Yani bu hesaplamalara göre, bizler, çadırını yanlışlıkla bir uçurumun kenarına kurmuş birer kampçı gibiyiz. TED اذا و على حسب هذه الحسابات, نحن مثل المعسكرين الذين و عن طريق الخطأ نصبوا خيمتهم على حافة هاوية.
    Kapsamlı bir araba tamiri yaptır, uçurumun kenarına geliyorsun. TED ولو احتجنا إصلاح خلل بالغ في السيارة سنكون وقتها على حافة الهاوية.
    Dolunay vardı.Pencerenin kenarına oturmuştun. Open Subtitles كنت تجلسين بجانب النافذة لأن القمر كان مكتملا
    Gölün kenarına oturdu ve denizin diğer kıyısında duran sütunlara bakıyordu. Open Subtitles جلست بجانب البحيرة , تنظر عبر المياه على الأعمدة فى الشاطىء الآخر
    Kır sıçanları gibi gelmeyin masanın kenarına. Çevrenize bakın. Open Subtitles لا تمشوا على الحافة كحيوان اللاموس انظروا حولكم
    Pencerenin kenarına gel de göreyim seni. Open Subtitles قف قرب النافذه حتي أستطيع رؤيتك
    Dolunay vardı. Pencerenin kenarına oturdum. Open Subtitles كان هناك قمرا مكتملا ، و جلست بجوار النافذة
    Biz de arabanın kenarına tutunduk. Bizi yol boyunca sürükledi. Open Subtitles لذا أمسكنا طرف سيارة الأجرة وأقلعت، ساحبة إيانا طول الطريق
    Her gün birileri karılarını öldürüp yol kenarına atıp duruyor. Open Subtitles رأيت رجالً يتخلصون من نسائهم على قارعة الطريق، والعكس كذلك
    Yol kenarına dağılmış küçücük bir köydü. Open Subtitles قرية صغيرة جدا موزعة على جوانب الطريق بيوت معدودة
    Kraterin kenarına vardı ama çilesi henüz bitmedi. Open Subtitles وصلت لحافة الفوّهة، لكن لم تنته مصاعبها بعد.
    Zavallı adamın teki, aracını nehir kenarına bırakmış ve bir karınca ordusu gelip, motor hariç her şeyi yemişler. Open Subtitles احد الفقراء ترك طعامه على ضفة النهر ثم جاء جيشا من هذا النمل وأكل كل شىء عدا المحرك
    Her kalktığımda, yatağın kenarına düşme korkusuyla tutunuyorum çünkü düşersem, parçalanırım diye korkuyorum. Open Subtitles كل يوم، عندما أستيقظ أمسك بطرف السرير ،لأنني خائف، إن سقطت فسأتناثر لملايين القطع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد