| Bu kayıt, kendi isteğimle yapılmıştır 24 yıllık polis kariyerimde.. | Open Subtitles | هذا البيان قمت به بإرادتي الحرة خلال مسيرة 24 عام كشرطي |
| Oraya kendi isteğimle girdim. | Open Subtitles | لقد دخلته بإرادتي الحرّة الخاصة |
| Şampiyon olunca kendi isteğimle geri dönerim. | Open Subtitles | أربح اللقب, ثم أرجع إلى الجحيم بإرادتي |
| Ama ben gemiye binerek kendi ayaklarımla kendi isteğimle gitmiyorum. | Open Subtitles | ... ولكن لن أخطو نحو السفينة ... عن طريق أقدامي بمحض إرادتي الحرّة |
| Hayatım kendi isteğimle veriyorum. | Open Subtitles | حياتي، أَعطيه بمحض إرادتي الحرّة. |
| kendi isteğimle gidiyorum, ve bunun sonuçlarına razıyım. | Open Subtitles | حيثما سأذهب ، سأذهب طوعاً مني وأنا في حالة سلام مع المستقبل الذي ينتظرني |
| Buraya kendi isteğimle geldim. | Open Subtitles | أدخلت نفسي طوعًا |
| Almanya'dan kendi isteğimle ayrılmak ve beni şiddetle sürgün etme zahmetinden onu kurtarmak istiyorum. | Open Subtitles | وأود أن أترك ألمانيا من تلقاء نفسي وأنقاذ مشاكلي بنفسي من العنف |
| Eğer kendi isteğimle dönmezsem şüpheli görünecektir. | Open Subtitles | وإذا لم أذهب أليهم طوعياً, قد أثـُـير عندهم الريبة والشك |
| Vampirliğe kendi isteğimle geldim. | Open Subtitles | أصبحت من مصاصي الدماء بكامل إرادتي |
| Buraya kendi isteğimle geldim. | Open Subtitles | لقد جئت هنا بإرادتي الحرة |
| kendi isteğimle gidiyorum ama şunu unutma... | Open Subtitles | سأخرج بإرادتي ,سيدي لكن تذكر |
| kendi isteğimle çıktım. Blair bana iyilik yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | رحلت بإرادتي كانت (بلاير) تحاول أن تخدمني |
| Buraya kendi isteğimle geldim, sana Ross'un hakkında yanıldığını söylemek için. | Open Subtitles | أتيتُ إليكَ بإرادتي لأخبركَ أنكَ مخطئ بشأن (روس) |
| kendi isteğimle içtim onu. | Open Subtitles | شربتها بإرادتي الخاصّة. |
| Ben onlarla kendi isteğimle gittim. | Open Subtitles | -ذهبت معهنَّ بإرادتي . |
| Allah'a şükürler olsun. Ancak kendi isteğimle sakal bırakmış bulunuyorum. | Open Subtitles | الحمد لله، لكن بمحض إرادتي |
| kendi isteğimle gidiyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهبٌ بمحض إرادتي |
| Tuhaf ama kendi isteğimle buradayım. | Open Subtitles | الغريب أني هنا بمحض إرادتي |
| Hayatımda ilk defa kendi isteğimle polis merkezine geldim. | Open Subtitles | أول مرة آتي لمركز شرطة طوعاً |
| kendi isteğimle geldim. | Open Subtitles | أنا أتيت طوعاً |
| Buraya kendi isteğimle geldiğimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | تعرف بأني أدخلت نفسي طوعًا |
| Almanya'dan kendi isteğimle ayrılmak ve beni şiddetle sürgün etme zahmetinden onu kurtarmak istiyorum. | Open Subtitles | وأود أن أترك ألمانيا من تلقاء نفسي وأنقاذ مشاكلي بنفسي من العنف |
| Buraya kendi isteğimle geldim. | Open Subtitles | لقد اتيت طوعياً |
| Ben burada kendi isteğimle kalıyorum. | Open Subtitles | أنا هناك بكامل إرادتي. |