Babanız, Kendi iyiliği için bir çok görevinden azledilmelidir. | Open Subtitles | يجب أن يعفى والدك من بعض الأعمال لمصلحته |
Ona anlatmak isterdim; ... ama bu Kendi iyiliği için. | Open Subtitles | لا أريد ان ابقيه في الظلام ولكن ذلك لمصلحته |
Ş-şey, ona, bunun Kendi iyiliği için olduğunu söylersem... | Open Subtitles | حسناً . لو قلت له اني فعلت .. ذلك لمصلحته |
Onun Kendi iyiliği için hemen gidin lütfen. | Open Subtitles | لمصلحتها و لمصلحتك هل لك أن تُغادر الآن, من فضلك؟ |
Kendi iyiliği için, tekrar gemiye bindirmeden önce sakinleştirici vurmam gerekebilir. | Open Subtitles | ، لأجل صالحها ربما أحتاج أن أخدرها كي أجعلها تصعد على المتن |
Bunu konuşmuştuk. Kendi iyiliği için böylesi daha uygun. Onun gibi bir adam, kendi hataları için başkalarını... | Open Subtitles | لقد تكلمنا بشأن ذلك، فهذا لصالحه رجل كهذا اعتاد لوم الآخرين على... |
Tae Yang Kendi iyiliği için gitmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | ♫ يوماً ما تاي يانغ" قالت أنها سوف تغادر من أجل مصلحتها الخاصة |
Belki de, ama bunu Kendi iyiliği için yapıyorum. | Open Subtitles | أفترضُ أنّي كذلك. لكنّي أقومُ بهذا لمصلحته. |
Bakma bana öyle. Kendi iyiliği için. | Open Subtitles | لاتنظر إلي بهذه الطريقة، إن مايحدث لمصلحته |
Yakışıklı ama Kendi iyiliği için göndermeliyiz. | Open Subtitles | انه مثير فعلا ولكن علينا تركه يرحل لمصلحته |
Bana inanmalısın, bunu Kendi iyiliği için yaptım. | Open Subtitles | يجب أن تُصدّقيني، لقد فعلت هذا لمصلحته |
- Kendi iyiliği için bunu yapmamız lazım. | Open Subtitles | - يجب ان نضعة في الجناح النفسي لمصلحته - |
Ama onu Kendi iyiliği için evlatlık verdik. | Open Subtitles | كان ذلك لمصلحته أن نضعه للتبني |
- Kendi iyiliği için. - Ya yangın çıkarsa? | Open Subtitles | لمصلحته - ماذا لو كان هناك حريقا؟ |
Kendi iyiliği için, umarım öyle olmaz. | Open Subtitles | لمصلحتها ، اتمنى الا تعلم أى شئ |
Eğer o Kendi iyiliği için uyaranı, dinlemezse, | Open Subtitles | اذا لم تنصت الفتاة للنصح اذن لمصلحتها |
Kendi iyiliği için, tekrar gemiye bindirmeden önce sakinleştirici vurmam gerekebilir. | Open Subtitles | ، لأجل صالحها ربما أحتاج أن أخدرها كي أجعلها تصعد على المتن |
- Onu Kendi iyiliği için tuttum. - Bu senin sorunun. | Open Subtitles | احتجزته لصالحه لقد وضحتي وجهة نظرك |
İnan bana, bu onun Kendi iyiliği için, tamam mı? | Open Subtitles | صدقيني ، هذا من أجل مصلحتها حسناً |
Onu ikna edebilirim galiba. Kendi iyiliği için. | Open Subtitles | أظنني قد أستطيع إقناعه من أجل مصلحته الخاصة |
Biliyorum. Fakat o çabalayan bir mezun öğrenci ve sen Kendi iyiliği için .onun sorumluluklarını uzak tutacaksın. | Open Subtitles | لكنه تلميذ تخرج مكافح وسوف تقلّلين من مسؤولياته من أجل صالحه |