ويكيبيديا

    "kendilerine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أنفسهم
        
    • انفسهم
        
    • بأنفسهم
        
    • نفسهم
        
    • إليهم
        
    • لهم
        
    • بانفسهم
        
    • لنفسها
        
    • بنفسهم
        
    • تلقاء
        
    • لأنفسهم
        
    • لانفسهم
        
    • الذاتي
        
    • الذات
        
    • نفسيهما
        
    Nedense öğretmenlerin bunun ne kadar önemli olduğunu kendilerine hiç sormadıklarına inanıyorum. TED وبرغم ذلك، أشعر أن المدرسين لم يسألوا أنفسهم عن سبب أهمية ذلك.
    Ama insanlar zayıf oldukları için yalan söylerler, kendilerine bile. Open Subtitles و لكن لأن الرجال ضعفاء عندما يكذبون حتى على أنفسهم
    Ormanların kralıymış gibi kasıla kasıla yürüyüp kendilerine ait bölgeyi işaretliyorlar. Open Subtitles يحومون في الأنحاء كأنهم ملوك الغابة. ينشرون رعبهم ، يظهروا أنفسهم.
    Bu çocukların çoğu kendi kendilerine bakıyor ve kimsenin de umrunda değil gibi. Open Subtitles الكثير من هؤلاء الأطفال يحتاجوا الدفاع عن انفسهم و لا يهتم احد بهم
    Sadece kendilerini önemseyen Şeytan kan emicilerdir kendilerine ait bir dünya görüşleri vardır. Open Subtitles إنهم مصاصي الدماء الأشرار الذين يهتمون بأنفسهم فقط من خلال رؤيتهم الضيقة للعالم
    İstedikten sonra, hastalar kendilerine zarar vermenin yolunu daima bulur. Open Subtitles المرضى دائما يجدون وسيلة ليؤذوا أنفسهم إذا كانوا يريدون ذلك.
    Eğer bir bağ varsa, neden öylece kurbanların kendilerine sormuyoruz? Open Subtitles طالما أن هناك رابطاً فلم لا نسأل الضحايا أنفسهم ؟
    kendilerine riskli bir havayolu aldılar, ...ve daha sağlıklı yemekler vermeyi düşünüyorlar. Open Subtitles , لقد أحضروا أنفسهم من المطار و كانوا يفكرون بتناول أطعمة صحية
    Her gün Sue ve Carly kendilerine aynı soruyu sorarlar. Open Subtitles لذلك كل يوم سو و كارلي يسألون أنفسهم نفس السؤال
    Dün gece yemekte bir beyefendinin yanında oturdum ve bana öfkeyle neden şehrimizin bu kendilerine yardımı olmayanlara yardım etmesi gerektiğini sordu. Open Subtitles الليلة الماضية، جلست بجانب رجل وسيم في العشاء و سألني في غضب لماذا يجب على مدينتنا أن تساعد الذين لا يساعدون أنفسهم.
    kendilerine vaiz veya yardımcı papaz diyenler adamlar çok kötü. Open Subtitles بالواعظين أنفسهم يلقبون الذين الأشخاص جداً سيئون هم الشماسين أو
    Eğer komutan adamlarının kendilerine olan inançları ile hareket etseydi, Open Subtitles لو اتخذ القائد القرارات بناء عما يعتقد الآخرون عن أنفسهم
    kendilerine Kızıl Şövalyeler diyen bir grup serseri tarafından saldırı altındayım. Open Subtitles إني اتعرض للهجوم من قبل مجموعة خطرة يسمون أنفسهم الفرسان الحمر
    kendilerine ne tür siyasi güç ve birimlere sahip olduklarını sormaya başlarlar. TED وبدأوا يسألون أنفسهم أي نوع من السلطة السياسية لديهم.
    kendilerine, gelecek nesillerin daha adil bir dünyada yaşamaları için hayatlarını tehlikeye atıp atamayacaklarını soruyorlar. TED يسألون أنفسهم ما إذا كان هناك أي سبب سوف يخاطرون بحياتهم ليتمكن القادمون من العيش في عالم أكثر عدلاً
    Bence en samimi olanı, kendilerine her yıl yetişkinlerin onları dinleyip dinlemeyeceklerini sormaları. TED والأكثر عمقا بالنسبة لي، كل سنة، يسألون أنفسهم هل سيستمعون إليهم
    Verimli bir hayat sürülmesine izin verilirse mülteciler kendilerine yardımcı olabilir ve ev sahibi ülkenin gelişmesine katkıda bulunabilirler. TED إذا سُمح لنا بالعيش حياة مُنتجة، فيمكن للآجئين مساعدة أنفسهم بأنفسهم. كما ويساهموا في تنمية دولتُهم المضيفة.
    Hep kendilerini yalarlar. kendilerine taparlar. Bir tür obsesif kompulsif bozukluk örneğidirler. Open Subtitles دائماً ما يلعقن انفسهم يعانين من النرجسية ولديهن وسواس من نوع ما
    Bu hayvanları kurtarma sendikası kendilerine "Canlılar Laboratuardan İtinayla Toplanır" ismini vermiş. Open Subtitles ترفض الاساءة الى الحيوانات يسموا نفسهم الائتلاف الجماعى المتجول لتحرير الحيوان
    kendilerine çok fazla siyah erkek asılınca kilo aldıklarını anlıyorlar. Open Subtitles يعرفون أنهم بداو يكسبون الوزن حين يبدأ السود الانجذاب إليهم
    Eğer gemiyi alırlarsa, bizi öldüresiye yağmalarlar... etimizi yiyip, derimizden kendilerine kıyafet dikerler. Open Subtitles إذا اخذو السفينه سيرموا بنا إلى الموت سيأكلون لحمنا ويعملو جلودنا لباس لهم
    İnsanların kendilerine uyguladıkları şiddete her gün şaşırıyorum. Open Subtitles انا انصدم كل يوم عندما أرى ما يفعله الناس بانفسهم
    - Bilmiyorum yahu. Löwenlar kendilerine saklarlar. Open Subtitles لا أدري يا رجل ، تحتفظ فصيلة الأسود بالأمر لنفسها
    CKB olan çocuklar genelde kendilerine zarar da verirler. Open Subtitles ليس فقط أكتئاب أعني . الأطفال المصابون بأضطراب هوية الجنس يلحقون بنفسهم الأذى
    Sonraki günler sokakta dolanıp, fotoğrafların kendi kendilerine belirmelerini izledik. TED وبالتالي عندما كنا نتجول في الشارع في الايام التالية كانت الصور تظهر من تلقاء نفسها.
    Kurumlar bir saldırı ile ilgili bilgileri çoğu zaman kendilerine saklıyor. TED تقوم المنظمات في الغالب بالإبقاء على المعلومات المرتبطة بذلك الهجوم لأنفسهم.
    Gavaj. Gavaj tekniğini hayatlarından endişe ettikleri bir dönemde icat etmişler, ve Firavun'a bunu gavaj çiğeriyle sunmuşlar, ve güzel olan kısmını kendilerine ayırmışlar. TED في لحظة خوف علي حياتهم واعطوا فرعون كبد الأوز والأشياء الجيدة احتفظوا بها لانفسهم
    Genç kızlara insanlardan gördüğü şiddetten kaçmak için kendilerine şiddet göstermeleri! Open Subtitles حيث أخبر الشابات أن التأثير الذاتي للعنف سيحررهم من العنف المتسبب على يد أشخاص آخرين
    İzninle şimdi kendilerine saygı duymalarını öğretmem gerek. Open Subtitles إذا كنت ستعذرني ، لدي بعض المشاريع لبناء إحترام الذات
    "Gece hayatı organizatörleri" diyorlar kendilerine. Open Subtitles متعهدو حفلات حياة الليل هذا ما كانوا يطلقونه على نفسيهما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد