- kendin söyledin, Doktor. Yıldızlara geri dönüp diğerlerine Dünya'dan bahsedeceklerdi. | Open Subtitles | لقد قلتها بنفسك يا دكتور، سيعودون للنجوم ويخبروا الآخرين عن الأرض |
Bunu sen kendin söyledin; o, gezegendeki en kötü adam. | Open Subtitles | أنت قلتها بنفسك, إنه أسوأ رجل على ظهر هذا الكوكب |
İki insana da ilgi duymanın mümkün olduğunu kendin söyledin. | Open Subtitles | أنت قلت بنفسك أنه من الممكن أن يكون مشاعر لشخصين. |
- kendin söyledin, intihardı. - Dedim çünkü aksini ispatlayamıyorum. | Open Subtitles | ـ لقد قلت بنفسك ، إنه إنتحار ـ فقط لأنني لا أستطيع إثبات عكس ذلك |
kendin söyledin, yakın zamanda başınızdan çok şey geçti. | Open Subtitles | أنت قلت ذلك بنفسك لقد مررتم بالكثير في الآونة الأخيرة ما هى آخر مرة قمت فيها بعطلة؟ |
Güvenlik için gerekli mahkeme kararının haftalar alacağını kendin söyledin. | Open Subtitles | لقد قلتها بنفسك, سيستغرق الأمر أسابيعا لتأمين الأوامر اللازمة للمحكمة. |
Ona yaklaştığımızı biliyordu, bunu kendin söyledin. | Open Subtitles | كان على علم بأننا قريبين منه لقد قلتها بنفسك |
Sen kendin söyledin. Babamın parasını harcıyorsun. | Open Subtitles | حتى أنت قلتها بنفسك إنه مال والدي الذي تقوم بإنفاقه |
Sen kendin söyledin. Babamın parasını harcıyorsun. | Open Subtitles | حتى أنت قلتها بنفسك إنه مال والدي الذي تقوم بإنفاقه |
Hayır, kendin söyledin Finn. Bu senin normalde yaptığın resimlerden değil. | Open Subtitles | قلتها بنفسك يا فين هذا ليس من رسوماتك الطبيعية |
kendin söyledin, Jay. DHD programı uyarlamalara açık. | Open Subtitles | لقد قلتها بنفسك , جي برنامج التحكم في البوابة متكيف |
Yani, sen kendin söyledin devamlı müfettişler geziyor diye | Open Subtitles | أعني، قلت بنفسك ان هناك رجال يظهرون طوال الوقت. |
kendin söyledin, bir grup savaş halindeki Düzen Efendisi, bir tane çok güçlü olandan daha iyidir. | Open Subtitles | قلت بنفسك مجموعة من الحكام المتحاربين أفضل من واحد يملك كل قوتهم |
Hadi ama, kendin söyledin hayatında gördüğün en iyi saksoyu çekiyormuş. | Open Subtitles | مفاجأة شانغهاي هيا, لقد قلت بنفسك بأنها أعطتك أفضل عمل يدوي حظيت به في حياتك؟ |
Onu, hiçbir ölümlü silahın öldürmeyeceğini kendin söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت بنفسك لايوجد سلاح مميت يستطيع قتله |
Şirketin Batı Virginia'da insanları zehirlemeye devam ettiğini sen kendin söyledin. | Open Subtitles | أنت قلت بنفسك أنّ شركتنا مازالت تسمّم الناس في "ويست فيرجينيا"! |
kendin söyledin, düsüncesinde tetige herhalükarda basacakti. | Open Subtitles | , أنت قلت ذلك بنفسك سمعته يضغط على الزناد في رأسه |
Öyle işte. Patron aramış, sen kendin söyledin. | Open Subtitles | حسنٌ، أنتِ قلتِ بنفسكِ أنّ المدير قد اتصل |
kendin söyledin bunu. Zamanımız daralıyor. | Open Subtitles | . لقد قُلتها بنفسك, بأن الوقت يُداهمنا |
Tamam, dinle, kendin söyledin, bu bir rehine olayı. | Open Subtitles | حسناً، لقد قلتها بنفسكِ إنها حالة إختطاف |
Çılgınlık olduğunu kabul etmiyorum! - Sen kendin söyledin. | Open Subtitles | ـ إنني أنكر هذا الجنون ـ ها أنتِ قلتيها بنفسكِ |
kendin söyledin. Bardaki sarhoş adama saldırdı. | Open Subtitles | بل فعل ذلك ، أنتِ قلتِ ذلك بنفسكِ فقد هاجم الشخص الثمل في الحانة |
Karanlıkla başa çıkabilecek kadar güçlü olmadığını sen kendin söyledin. | Open Subtitles | أخبرتني بنفسك أنّك لستَ قويّاً كفاية لمقاومة الظلام |
Yani bak sen kendin söyledin. Zach aynı anda iki yerde birdendi. | Open Subtitles | أعني , لقد قلتي بنفسك بأن زاك تواجد في مكانين في الوقت نفسه |
Bu konuda çok düşündüm ve bunu kendin söyledin. | Open Subtitles | لقد ظللت افكر كثيراً حول هذا الموضوع، و، قلتيه بنفسك. |
kendin söyledin. Onu saygı için kullandığını söyledin. | Open Subtitles | أنتي قلتيها بنفسك أنتي تستخدمينه لتنالي الأحترام |
Ondan yararlandığımı kendin söyledin. Neden onu öldüreyim? | Open Subtitles | قلتَ بنفسك أنني أستطيع الإستفادة منها فلمَ عسايَ أقتلها؟ |