| Duruşman esnasında kendini savunmak için burada olmaman ne kötü! | Open Subtitles | مؤسف لأنك لم تكن هنا وقت محاكمتك للدفاع عن نفسك |
| Bennett kendini savunmak için burada değil bir utançtır. | Open Subtitles | إنه لمن العار هو بينيت ليس هنا للدفاع عن نفسه. |
| Tamam mı, sonra da konuşuruz, hikayenin tamamını ve kendini savunmak için söyleyeceklerini dinleriz sonra da bu işi seninle ben birlikte hallederiz. | Open Subtitles | حسنا، سوف نتكلم معه نعرف القصة كلها، ونسمتع الى ما لديه ليدافع عن نفسه وبعدها انا وانتِ سنتعامل مع الامر سوياً |
| Dedektif Fusco, Bay Pope ile görüştüğünüzde size kendini savunmak için ne söyledi? | Open Subtitles | أيها المحقق (فيسكو)، عندما كنتَ (تستجوب السيد (بوب مالذي قاله لك، دفاعاً عن نفسه |
| Bir yumurta gibi giyinmişken kendini savunmak ne kadar zor biliyor musun? | Open Subtitles | اتعلم كم من الصعب ان تدافع عن نفسك وانت مرتدي زي بيضة؟ |
| Beni rahatsız eden lanet bir yalancı, pislik bir ibne olması kendini savunmak için hiçbir şey yapmamış olmasıydı. | Open Subtitles | ما أبالي بشأنه هو أنه كان كاذبا لعينا ورخيصا ولم يتمكن من الدفاع عن نفسه |
| Yıllar önce kendini savunmak için aldığı silahla. Şakaktan. | Open Subtitles | الذي اشتراهُ منذُ سنوات وواضحُ أنّه للدفاع عن النفس |
| Savaş alanında kendini savunmak zorunda kalacağını varsayarsak, buna var mısın? | Open Subtitles | بافتراض انك ستضطر الي الدفاع عن نفسك,هل أنت آهل لذلك ؟ |
| kendini savunmak için, ona sen de zarar vermiştin çünkü seni reddetmişti. | Open Subtitles | أنت أيضاً قد قمت بإيذاءها دفاعاً عن نفسك لأنّها نبذتك |
| KENDİNİ SAVUNMAK AYRI BİR ŞEYDİR AMA GERÇEK BİR SAVAŞÇI, ARADAKİ FARKI BİLİR. | Open Subtitles | هذه طريقة للدفاع عن نفسك لكن المقاتل الحقيقي هو الذي يعرف الفرق . . بين المعركة الصحيحة و |
| - Bekliyor mu olacağım? - Nefsi müdafaadan faydalanarak kendini savunmak için. | Open Subtitles | - للدفاع عن نفسك بالكثافة الطرفية. |
| kendini savunmak için bana verdiğinden daha fazla imkana sahip. | Open Subtitles | لديه فرصة للدفاع عن نفسه أفضل مني. |
| kendini savunmak için buraya gelmediyse... | Open Subtitles | أنت، إذا لم يكن هنا للدفاع عن نفسه |
| kendini savunmak için burada olmadığında bile. | Open Subtitles | حتى عندما يغيب ليدافع عن نفسه |
| kendini savunmak için burada değil. | Open Subtitles | أنه ليس هنا ليدافع عن نفسه. |
| Dedektif Fusco, Bay Pope' u sorguladığınızda size kendini savunmak için ne anlattı? | Open Subtitles | أيها المحقق (فيسكو)، عندما كنتَ (تستجوب السيد (بوب مالذي قاله لك، دفاعاً عن نفسه |
| Efendi geri döndüğü zaman kendini savunmak için çok güçsüz olacaksın. | Open Subtitles | وعندما يعود السيد، سوف تكون أضعف من أن تدافع عن نفسك. |
| kendini savunmak için öğrenmek istediğini söyledin sanıyorum. | Open Subtitles | فكرت قلت أردت أن تتعلم كيف تدافع عن نفسك. |
| Cinayet ile suçlanan bir adam kendini savunmak ister. | Open Subtitles | أن رجلاً يحاكم بتهمة القتل ويريد الدفاع عن نفسه |
| Müvekkilimin kendini savunmak için ifade verme hakkı var. | Open Subtitles | ،موكلي يريد الإدلاء بشهادته ...في الدفاع عن نفسه |
| Mesele sadece kendini savunmak değil kendini kontrol etmektir. | Open Subtitles | انها ليست للدفاع عن النفس فقط. ولكن عن ضبط النفس. |
| Bir kere, kendini savunmak demek... | Open Subtitles | ...الدفاع عن نفسك لا يشبه ذلك |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 