Yok etmek için her enfekte odaya giriş yapmanız ve acil durum Kendini yok etme şalterini çalıştırmanız lazım. | TED | وللقضاء عليه، وجب عليكم الدخول الى كل واحدة من الغرف الملوثة وتشغيل نظام التدمير الذاتي الخاص بحالات الطوارئ. |
Gemi çalışıyor ama ayrılmadan önce, kendi Kendini yok etme geri sayımı başlatmışlar. | Open Subtitles | قبل مغادرة السفينة بدأو تسلسل التدمير الذاتي |
Annenin ölümünden dolayı kendini suçluyorsun eğlenmek falan istemiyorsun, aslında Kendini yok etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | تلوم نفسك لموت أمك لا تحاول الاستمتاع تحاول تدمير نفسك |
Annenin ölümünden dolayı kendini suçluyorsun eğlenmeye falan istemiyorsun, aslında Kendini yok etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | تلوم نفسك لموت أمك لا تحاول الاستمتاع تحاول تدمير نفسك |
Ve Kendini yok etmek istersen parti tabanının bunu telafi etmesi yıllar alır. | Open Subtitles | اذا قررت ان تدمر نفسك فهذا سيستغرق من الحزب سنوات لاعاده اخفاء هذا الامر |
Bırak şeytan Kendini yok etsin. | Open Subtitles | دعي هذا الكائن الشيطاني بأن يُدمر نفسه |
Kendi Kendini yok eden bir virüs yazmayı kendi başınıza öğrendiğinize inanayım mı? | Open Subtitles | أترديني أن أصدق أنك قد علمتِ نفسك كيف تنشئين فيروس وتجعلينه يدمر نفسه |
Kendini yok etme programı kristalin öteki yüzünde. | Open Subtitles | البرنامج الخاص للتدمير الذاتي أنهُ على الجانب الآخر من الكريستال |
Seni kaybettiğini düşündü, ama aklı yerinde hiçbir kadın Kendini yok etmez. | Open Subtitles | لقد ظنت أنها قد فقدتك لكن لا توجد امرأة تدمر نفسها إلا إذا كانت غير متزنة فعلاً |
Evet, ani bir Kendini yok etme isteği. Bir kitap yazmak istiyorum. | Open Subtitles | نعم، إنه تدمير ذاتي حقيقي ..أنا أريد أن أكتب كتاب, لذا أنا |
Yalnızca virüsün oluşmasını engellemekle kalmıyor, aynı zamanda da kendi Kendini yok etmesini sağlıyordu. | Open Subtitles | مثبط التي لم تتوقف فقط على إنتاج الفيروس ، ولكنه تسبب أيضا في تدمير نفسه حرفيا. |
Seni yok etmek istiyor ya da Kendini yok etmeni izlemek istiyor. | Open Subtitles | إنّه يريد تدميرك أو يشاهدك تدمّر نفسك |
Carter! Sen ve Davis, Kendini yok etmeyi devre dışı bırakabilecek misiniz bir bakın. | Open Subtitles | كارتر أنت دايفيس أنظروا إذا استطعتم إيقاف التدمير الذاتي تماما |
Bir çeşit Kendini yok etme mekanizmasını harekete geçirip kendilerini patlattılar. | Open Subtitles | لقد نشطوا نوع من التدمير الذاتي ليدمروا أنفسهم |
Melezlerim Atlantis'in Kendini yok etme sistemini açmaya hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | هجائني يستعدّون لتنشيط جهاز التدمير الذاتي لأتلانتيس |
Hâlâ Kendini yok etme cihazı ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. | Open Subtitles | لا زلنا نجد صعوبة مع جهاز التدمير الذاتي لماذا؟ |
Kendini yok etmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | تريد تدمير نفسك ؟ أنا لا يمكن أن أوقفك. |
Kendini yok etmene izin vermek günah. | Open Subtitles | ستكون خطيئة لو ساعدتك في تدمير نفسك |
Ya da Kendini yok etmek için. | Open Subtitles | أو لأنك تريد تدمير نفسك |
Çünkü dinlemezsen Kendini yok edeceksin. | Open Subtitles | لأنه إن لم تفعل , سوف تدمر نفسك |
ve artık daha fazla Kendini yok etmene katlanamıyorlar. | Open Subtitles | و لا يتحملون رؤيتك تدمر نفسك أكثر |
Hayır gidemezsin. Kendini yok edemezsin! | Open Subtitles | لا يمكنك الذهاب لا تدمر نفسك |
Tetis Kendini yok ediyor. | Open Subtitles | ... الـ (تيثيس) يُدمر نفسه .. |
"Kalbim birisi için Kendini yok ediyor, kim bu? O sensin" | Open Subtitles | قلبي يدمر نفسه بنفسه من أجل شخص ما أنت هذا الشخص |
Kendini yok edebilir. | Open Subtitles | ممكن أن يكون معدًا للتدمير الذاتي |
Elimde resmin var, ve bu kendi Kendini yok etmeyecek. | Open Subtitles | ،لدي صورة لك و هذهِ لن تدمر نفسها ذاتياً |
Kale bu gibi durumlar için Kendini yok etmek için programlandı. | Open Subtitles | القلعة بها برنامج تدمير ذاتي تم وضعه بها في حالة حدوث أحداث مثل هذه |
Numunelerimi yükledikten sonra Krypton'u yok etmedim çünkü gezegen zaten Kendini yok etmek üzereydi. | Open Subtitles | لم أقم بتدمير (كريبتون) بعد أن أخذت عيناتي لأن الكوكب كان على وشك تدمير نفسه. |
Burada kalıp, Kendini yok etmeni izleyemem! | Open Subtitles | لا أستطيع مشاهدتك وأنت تدمّر نفسك! |