ويكيبيديا

    "kesin olan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مؤكّد
        
    • الأكيد
        
    • واحد بالتأكيد
        
    • واحد مؤكد
        
    • واحد أكيد
        
    • واحد أكيداً
        
    • واحد متأكد منه
        
    • هو مؤكد هو أن
        
    • ما هو مؤكد هو
        
    • المؤكد هو
        
    - kesin olan tek şey hiçbir şeyin kesin olmadığıdır. Open Subtitles "من المؤكّد أنّ لا شيء مؤكّد، وهذا أمر غير مؤكّد".
    Anlayacağın ister karşı koy, ister koyma, kesin olan bir şey var, arkadaşım: Open Subtitles سواء كافحتَ أم لا، هنالك أمر مؤكّد يا صديقي
    kesin olan ise yağmaya başladılar bile. Open Subtitles الأمر الأكيد أنهم بدءوا عمليات النهب بالفعل.
    Ama kesin olan şu ki denizden geri gelen bir şey vardı. Open Subtitles لكن شيء واحد بالتأكيد... ... الشيءرجع من البحر.
    Eğer hayatta kesin olan bir şey varsa, eğer tarih bize bir şey öğrettiyse, o da kimi istersen öldürebileceğindir. Open Subtitles لو أن هناك شىء واحد مؤكد فى هذة الدنيا و اذا كان هناك شيئاً تعلمناة من التاريخ فهو أنة يمكنك قتل أى شخص
    Ama kesin olan şu ki, bana ikinci bir şans verildi. Open Subtitles لكن هناك شئ واحد أكيد أنني أعطيت فرصة أخرى
    kesin olan şu ki, bu eşeleyip durduğun şey insanları üzebilir. Open Subtitles . شيئاً واحد أكيداً أذا تعمقت فى ذلك ، المتضررون سيكونا . الناس الذى تهتم لأمرهم
    kesin olan şey, yaşamak için pul satmıyorsun. Open Subtitles شيء واحد متأكد منه وهو أنكم لن تبيعوها بسبب حالتكم المعيشية
    kesin olan bizim gibi adamlar o şekillendirecek olmasıdır. Open Subtitles ما هو مؤكد هو أن الرجال مثلنا ستشكل ذلك.
    kesin olan şey senin ölmüş bir adama ve onun ailesinin acısına saygısızlık edecek derecede bir orospu çocuğu olduğundur. Open Subtitles ‫ما هو مؤكد هو أنك ‫ابن عاهرة ‫بدون احترام ‫لرجل ميت ‫أو معاناة عائلته
    kesin olan, polise gidersen seni suça ortaklık etmekle suçlarlar. Open Subtitles الشئ المؤكد هو عندما تذهب للبوليس من المحتمل أن يوجهوا لك تهمه أنك مشترك فى الجريمه
    Bazılarına güveniyorum, bazılarına güvenmiyorum. Ama kesin olan bir şey var. Open Subtitles أثق ببعضهم، ولا أثق بالبعض الآخر، لكن ثمّة أمر مؤكّد
    Ama kesin olan, onların şimdi burada olmadığı. Open Subtitles لكن هناك أمر مؤكّد بأنهم ليسو هنا الآن.
    kesin olan birşey vardır her zaman zayiatın olur. Open Subtitles الأكيد هو أنك يوم تصبح مرتزق إسمك يصبح سهل التغيير
    kesin olan tek şey canlıların ne oldukları ve ne olacaklarıdır. Open Subtitles الشئ الأكيد أن الأمور ستبقى على ماهي عليه وليكن مايكن
    kesin olan tek şey Open Subtitles شيء واحد بالتأكيد
    kesin olan birşey var: Open Subtitles لأجل شيء واحد بالتأكيد:
    kesin olan bir şey var ki kim kazanırsa kazansın üç hafta sonra Frank Sinatra'nın sunacağı 35. Open Subtitles شيئاً واحد مؤكد أياً كان الفائز، التاريخ سيصنع خلال ثلاثة أسابيع حين فرانك سيناترا
    eğer hayatta kesin olan bir şey varsa eğer tarih bize bir şey öğrettiyse o da kimi istersen öldürebileceğindir. Open Subtitles لو أن هناك شىء واحد مؤكد فى هذة الدنيا و اذا كان هناك شيئاً تعلمناة من التاريخ فهو أنة يمكنك قتل أى شخص
    kesin olan bir şey var ki o da miskin miskin oturmanın mutluluk getirmeyeceği. Open Subtitles أمر واحد أكيد أن تجلس هنا يائسا لن يجعل الأمور أكثر سعاده
    kesin olan şu ki, bu eşeleyip durduğun şey önemsediğin insanları üzebilir Langston'ları ve Maggie'yi de. Open Subtitles . شيئاً واحد أكيداً أذا تعمقت فى ذلك ، المتضررون سيكونا . الناس الذى تهتم لأمرهم .( آل( لانغستون
    kesin olan birşey var-- Open Subtitles في الحقيقة, شيء ...واحد متأكد منه
    kesin olan tek şey, gücünün sonsuz olduğudur. Open Subtitles كل ما هو مؤكد هو أن قوته مطلقة
    kesin olan şey ise şu ki, insanoğlu, bu hastalığın yayılmasını engelleyebilecek hiçbir yöntem bilmiyor. Open Subtitles الأمر المؤكد هو أن لا طريقة معروفة للإنسان لوقف انتشارالعدوى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد