Diğeri ise HIV DNA'sını hücre genomuyla beraber kesmek için genetik kısımlara bakmak. | TED | ومنهج اخر يدعو لاستخدام أدواتنا الجينية لقطع المحتوى الوراثي الخاص بالفيروس من المحتوى الوراثي الخاص بالخلية تماما. |
Eva, bir Kızılderili'ye yapabileceğin en kötü şeyin kafasını kesmek olduğu söyler. | Open Subtitles | إيفا تقول ان أسوأ شيء يمكنك القيام به لهندي أن تقطع رأسه. |
Bay Fanning'in usturasını alıp boğazını kesmek için! | Open Subtitles | نعم ، يستعير موس الحلاّق السيد فايننغ ثم يقطع عنقه |
Ve sonra güzel işime bir baktım. Yaptığım şey burada Britanya Kolumbiyası'nda etraftaki ormanları kesmek | TED | بعدها نظرت إلى كل العمل الجيد الذي قمت به، ما كنت أقوم به هو أنني كنت أقطع أشجار الغابات في الجوار، بريتيش كولومبيا، |
Şimdi de zaten acınası seviyede olan bütçeyi de kesmek istiyorsunuz. | Open Subtitles | نحن الآن نريد أن نقطع مرحلة الشفقة بأن تمويلك قد نجح |
Ağaç kesmek Minty'nin fiziksel gücünü arttırdı ve odunları gemiyle kuzeye götüren özgür siyahi denizcilerle tanıştırdı. | TED | تقطيع الخشب زاد من قوة منتي البدنية وجعلها على اتصال مع البحارة السود الأحرار الذين يشحنون الخشب للشمال. |
Fakat dinozorların kemiklerini kesmek sizin de anlayacağınız üzere oldukça zor çünkü müzeler için kemikler oldukça kıymetli parçalar. | TED | لكن القطع في عظام الديناصور من الصعب القيام به,لأنه يمكنك ان تتخيل بسبب المتاحف العظام ثمينة |
Bu ağları yok etmenin yolu, onların para kaynaklarını kesmek, bu da talebi kesmek ve bunun kurbanı olmayan bir suç olduğu fikrini değiştirmek demek. | TED | الطريقة التي نعطل بها هذه الشبكات هي بقطع التمويل عنهم، وهذا يعني قطع الطلب وتغيير فكرة أنها جريمة بلا ضحايا. |
Ve torpidolarından kaçmak için temasımızı kesmek zorunda kalacağız. | Open Subtitles | و سنضطر لقطع إتصالاتنا لنهرب من طوربيداتهم |
Uydu bağlantısını kesmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | أجل أُضطررنا لقطع إتصالكم بالقمر الصناعي |
Melekler insan olmak için kanatlarını kesmek zorundadırlar. | Open Subtitles | الملائكة يجب ان تقطع ايديهم ليصيروا بشرا |
Beni kurtarmak için, annem saçımdan koca bir tutam kesmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | ولإخراجي، كان على أمي أن تقطع الكثير من شعري. |
Bir insanın dilini kim kesmek ister? | Open Subtitles | حسناً، ولماذا يُريد أيّ شخص أن يقطع لِسان رجلٍ ما؟ |
Eti ve kemiği kesmek için, yeterince keskin. | Open Subtitles | هذا السلك يمكن ان يقطع اللحم والعظم بسهوله |
Ben de tam tıraş olmakla bileklerimi kesmek arasında gidip geliyordum şimdi seçimimi kolaylaştırdın. | Open Subtitles | شكرا أبي لقد كنت فقط أفكر ما إذا كان .. علي أن أحلق أو أقطع رسغي و الان جعلت خياري أسهل |
10 dakika sonra... mutfak bıçağıyla kendi penisimi kesmek istedim. | Open Subtitles | ... بعد 10 دقائق أردت أن أقطع رجولتي بسكين المطبخ... |
Dikkat! Size iyi haberler vermek için şovu kesmek zorundayım. Herşey bir yana, ülkemiz herşeyden önce gelir! | Open Subtitles | سوف نقطع العرض لنذيع، خبراً مهماً للجميع. |
Ama...orospu çocuğu Rushman'ı kesmek O gerçekten bir sanat çalışmasıydı. | Open Subtitles | أما عن تقطيع هذا السافل "رشمان" فكانَ عمل فنى رائع |
Bu bir canavarın kolunu kesmek değil canavarı öldürmek. | Open Subtitles | هذا ليس حول القطع ذراع الوحش. هذا حول القتل الوحش. |
Hangisi daha iyi olur... soğuk çorbaya basıp kaymak mı, yoksa camla ayağımı kesmek mi. | Open Subtitles | لا أدرى ما هو الأفضل شرب العصير بكل الحبوب المنومة أم الانتحار بقطع شريانى؟ |
Her neyse, bu asansörde bulunan genç kadınlardan birinin bacağını kesmek gerekiyor. | Open Subtitles | بأية حال.. لدي عملية بتر لاحدي السيدات ممكن كانوا في المصعد |
Özür dilerim, Sayın Başbakan, fakat bu görüşmeyi kısa kesmek zorundayım. | Open Subtitles | أنا آسف سعادة رئيس الوزراء لكنّ يجب أن اقطع هذا الأتصال لفترة قصيرة |
Bakın işinizi yarım kesmek istemem. Biliyorum ki çok meşgulsünüz. | Open Subtitles | اسمع , لا أريد مقاطعة عملك , أعلم أنك مشغول |
Yani bir bacak kesmek için şu asistanlar sağda solda koşturup kavga ediyorlar ama bir de sizin burada yaptığınıza bir bakın. | Open Subtitles | المقيمونَ يحاربونَ بأظافرهم وأسنانهم لأجلِ فرصةٍ لبتر ساق وانظر ما فعلتَهُ هنا |
Anevrizmayı kesmek için 45 dakikam olacak. | Open Subtitles | سيكون لدي 45 دقيقة لقص تمدد الأوعية الدموية |
Ama en önemlisi, bu bileşim programlanabilir yani belirli DNA dizilimlerini tanımak ve istenilen noktalarda kesmek için programlanabilir. | TED | والأهم من ذلك، أن هذا المركب قابل للبرمجة حيث يمكن برمجته للتعرف على سلاسل حمض نووي معينة من أجل قطعها عند ذلك الموضع. |
Aslinda bogazimi kesmek amaciyla yedi herifi hakladi. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد قتل 7 أشخاص ليقطع عنقي و كان بإمكانه فعلها |