- Çoklu kişilik Karışıklığı. - İtiraz ediyorum Sayın Hakim. | Open Subtitles | و تحديداً من مرض إنفصام الشخصية ــ أعترض سيدتى القاضية |
Ruh halinin değişmesi kişilik bozukluğu ve öfkeye yol açar. | Open Subtitles | و تغير الحالة العقلية يؤدي إلي اضطراب الشخصية و الغضب |
Sizi de götürürdüm ama aptal kafam, kaçış podunu bir kişilik yapmışım. | Open Subtitles | كنت سأود أخذكم معي , لكن لحماقتي بنيت حجرة هروبي لشخص واحد |
Diyorum ki eğer daha kişilik sahibi yaşı yaşına uygun kendini bilen biriyle birlikte olursan daha mutlu olabilirsin | Open Subtitles | أقصد أنك قد تقضي وقتاً أفضل لو كنت تقابل فتاة ذات شخصية كاملة أو حتى كانت ذات سنّ ملائم |
İki numaralı masa için iki kişilik yer ayarlayabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك رجاءً التأكد ثانية من حجز طاولة لشخصين ؟ |
Sorun şu ki kişilik bölünmesini kanıtlamanın bilimsel bir yolu yok | Open Subtitles | المشكلة في تشخيص إنفصام الشخصية أنه ليس هناك طريقة مؤكده لإثباتها |
Terapi ve doğru ilaç kullanımıyla, böyle kişilik bozukluklarına sahip insanlar iyileşebilir. | Open Subtitles | بالمعالجة وتناول الأدوية المناسبة يمكن أن يتحسن الأشخاص المصابين بهذه الإضطرابات الشخصية |
Çünkü aile sürtüşmeleri genelde kişilik gelişimi için katalizör görevindedir. | Open Subtitles | لأن الإحتكاك الأسري عادة ما يكون أحد عناصر تطور الشخصية. |
Anlıyorum ama çoklu kişilik bozukluğu işaretleri var mı bunu araştırmak zorundayız. | Open Subtitles | فهمت مقصدك,لكن يجب أن نرى ان كانت لديه علامات لاضطراب الشخصية المنفصلة |
Tek kişilik bir uzay gemisindesiniz, o da uzay giysiniz ve Dünya ile birlikte uzayda sürükleniyorsunuz. | TED | أنت في سفينة فضائية لشخص واحد والتي هي بدلتك الفضائية، وأنت تسير في الفضاء مع العالم. |
Gönderdiği yemek bir kişilik. | Open Subtitles | خلال هذه الليلة الطويلة أرسل طعام لشخص واحد |
Ayrıca, Dr.Bender adına bir kişilik rezervasyonum olacaktı. | Open Subtitles | أيضاً, لدي حجز لشخص واحد بإسم الدكتور بيندر |
Aynı karışım, çoklu kişilik bozukluklarını tedavi etmede de kullanılmıştı. | Open Subtitles | نفس التركيبة التي يفترض أن تعالج من لديهم انفصام شخصية |
Ama sadece gazete köşelerinde karşınıza çıkan bir kişilik biçimi değil, aslında | TED | لكنها لا تنحصر في نوع شخصية تظهر فى مقالات النصائح. |
Psikologlar narsisizmin iki biçimini kişilik özelliği olarak kabul ediyorlar: Üstün ve hassas narsisizm. | TED | يصنف علماء النفس النرجسية كصفة شخصية إلى صنفين نرجسية فخامة و نرجسية هشة. |
Eğer boş iki kişilik masa yoksa 4 kişilik masalara yerleştirebilirsin. | Open Subtitles | تضعهما في طاولة لأربع أشخاص عندما لا يكون هنالك طاولة لشخصين |
Anneler sadece iki kişilik yemezler, trilyonlarcası için yerler. | TED | لا تأكل الأمهات لشخصين فقط، إنهن يأكلن لاثنين مقابل ترليونات. |
Geçen hafta size psikoloji dersim için anonim kişilik testleri doldurtmuştum ya? | Open Subtitles | هل تتذكر عندما طلبتم منكم تعبئه نماذج الشخصيات لصف علم النفس ؟ |
İki veya üç kişilik bir ekip birlikte çalışarak bunu inşa edebilir. | TED | وفريق من حوالي شخصين أو ثلاثة أشخاص، يعملون معاً، يمكنهم بناء هذا. |
Şimdi çift kişilikler, üç kişilik, tek kişilikler, çift kişilik oldu. | Open Subtitles | الغرفة ذات فردين تصبح بـ3 أفراد, و الغرفة بفرد تصبح بفردين. |
5 kişilik ünlü sanatçı listesi yapacaktık ve sen de benimkilerden birisin. | Open Subtitles | كلانا لديه تلك القائمة لخمس اشخاص من المشاهير وكنت واحدة ضمن قائمتي |
Güçlü bir kişilik, zayıf bir kişiliği bulur ve bunu kullanır. | Open Subtitles | شخصيّة قويّة تجد شخصيّة ضعيفة وتستفيد منها |
Mary, bu yanındaki ilginç kişilik de kim? | Open Subtitles | مارى , من هذه الشخصيه المثيره للأهتمام ؟ |
Yalnız yaşamak ve tek kişilik yemek pişirmek. Moral bozucu. | Open Subtitles | هو فقط يَعِيشُ لوحده ويَطْبخُ لواحد.حاجة محبطة جدا. |
Antisosyal kişilik bozukluğu tanısıyla oraya yatırılmış. | Open Subtitles | لقد تمّ إدخاله المصحّ لإصابته باعتلال الشخصيّة اللااجتماعيّة |
Üçüncüsü ve bence en önemlisi ise kişilik. | TED | ثالثًا وهو الأهم بالنسبة لي يتعلق بالشخصية. |
Bu kişilik özelliği, politika kariyerini bitiren skandalın özü olmuştur. | TED | لقد أصبحت في النهاية أدق سِمَة تصف شخصيته خلال غمرة الفضيحة التي أنهت حياته السياسية. |
Temel yaşam gereksinimlerine erişim olmadan bir sürü insanı bir adaya getiremez, veya 50,000 kişilik bir şehir inşa edemezsiniz | Open Subtitles | فلا يمكنك أن تأتي بالكثير من الناس لتضعهم على جزيرة أو أن تبني مدينة يعيش بها 50.000 فرد دون وجود |