ويكيبيديا

    "kişiyle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشخص
        
    • أشخاص
        
    • شخصين
        
    • مع من
        
    • للشخص
        
    • بشخص
        
    • بالشخص
        
    • الشخصِ
        
    • الأشخاص
        
    • علاقاتي
        
    • الشّخص
        
    • من الناس ممن كان لديهم
        
    • من تشاء
        
    • مع اي
        
    • آخران
        
    Bu deneyin neden tek kişiyle sınırlı kaldığını şimdi anlayabiliyorum. Open Subtitles يمكنني ان ارى كيف ان التجربة قد تبقى مع الشخص
    Bak çocuk. Sistemle ilgili bir şikâyetin varsa yanlış kişiyle konuşuyorsun. Open Subtitles إنْ كانت لديك مشكلة مع النظام أنت تتحدث إلى الشخص الخطأ
    Önceki iki partimdeki endişelerimin nedeni yanlış kişiyle evleniyor olmamdı. Open Subtitles سبب قلقى فى الحفلتين الأخيرتين لأنى كنت أتزوج الشخص الخطأ
    Cep telefonları ve sesli konuşmalarla ilgili benim kendi araştırmam bu aramaların yüzde 80'inin aslında dört kişiyle yapıldığını gösterir. TED بحثي الخاص حول الهواتف المحمولة والإتصالات الصوتية أظهرت أن 80 في المائة من المكالمات تتم في الواقع مع أربعة أشخاص.
    Söylediğim gibi, bu en kısa sürede sadece iki kişiyle gerçekleştirilebilecek bir şey. TED كما قلت, يمكن القيام بهذا بوجود شخصين فقط, وبفترة زمنية بسيطة.
    Yani geçici olaraktı ama oldu. Doğru kişiyle karşılaştım çünkü. Open Subtitles أعني تغيّرت مؤقتًا، لكنّي تغيّرت، الأمر تتطلّب دعم الشخص المناسب.
    Öncelikle sizi, resmini belki tanıyacağınız belki de tanımayacağınız bir kişiyle tanıştırmak istiyorum. TED أولاً أريد أن أقدم لكم هذا الشخص والذي من الممكن أن تميزوا صورته أو لا تفعلوا.
    Öyle bir evrende, üstün başarıyla mezun olup hayalinizdeki kişiyle evlenebilirsiniz, bir diğerindeyse pek öyle olmaz. TED وتتزوج من الشخص الذي تحلم، وفي كون آخر، لا يحدث الكثير.
    İlişkilerim hakkında düşünmenin etkili yolu belki de herhangi bir zamanda, herhangi bir kişiyle olan yakınlığıma ve uzaklığıma bakmaktır. Fakat bir insana, işlevsel olarak, o an ne kadar ihtiyacım varsa o kadar yakın ve uzağım. TED طريقة أكثر كفائة للتفكير بعلاقاتي ربمل تكون فيما يتعلق بالدنو و البعد, اين أنا في نقطة معينة من الزمن بالنسبة لشخص واحد, أكون قريبا وبعيدا من ذلك الشخص, الأمر كله عائد إلى ما أحتاجه في هذه اللحظة.
    Hepinizin, hakkınızda söylenen 3. kelimeyi düşünmesini istiyorum veya daha önce doğum yaptıysanız doğum yaptığınız kişiyle ilgili söylenen 3. kelimeyi düşünün. TED أريد منكم جميعاً أن تفكروا حول الكلمة الثالثة التي دائما ما تقال عنك أنت أو إن كنت تضعين مولوداً عن الشخص الذي أنجبتيه
    Fakat buradaki önemli nokta, sorunun oyuncakla ilgili olmadığı; kişiyle ilgili olduğuyla ilgili küçük bulgu sağlanıyor. TED لكن النقطة المهمة هنا هي تزويدها للأطفال بالقليل من الأدلة بأنه ليس هناك خطب في اللعبة بل في الشخص.
    Bu evrenlerin birinde, onur derecesiyle mezun olursunuz ve hayallerinizdeki kişiyle evlenirsiniz. TED في مثل هذا الكون، يمكنك أن تتخرج بمرتبة الشرف وتتزوج من الشخص الذي تحلم به.
    Bana en çok nefret mektubu gönderen kişiyle iletişime geçmeye karar verdim. TED وقررت التواصل مع الشخص الذي أرسل لي معظم الرسائل.
    Demek istediğim, o kişiyle empati kuruyorum ama bana dokunulduğunu hissetmiyorum. TED أعني , انا اتعاطف مع ذلك الشخص ولكن لا أشعر فعلياً بتلك اللمسة
    Bu şehre bir sene önce geldi. Galiba 4 veya 5 kişiyle beraberdi. Open Subtitles أتى إلى هذه المدينة قبل سنة, ربما مع أربعة أو خمسة أشخاص آخرين.
    Ekipte sadece 4 dört kişi vardı, o kadar kişiyle parti yapılmaz. Open Subtitles هناك فقط أربعة أشخاص في طاقم الممثلين, لن تكون حفلة في الحقيقة
    Onu ölümden koruyabileceğime inandım ve eğer aynen böyle hissetmiş olan pek çok kişi görmemiş ve böyle pek çok kişiyle konuşmamış olsaydım, bunu söylemekten utanırdım. TED اعتقدت انني استطيع ان ابقيه حيا ويحرجني أن أقول، انه لو لم أرى واتحدث مع أشخاص كثيرين شعروا بنفس شعوري
    Şimdi, maymunlar kendilerine ödül vermeyen iki kişiyle karşılaştılar; aslında beklediklerinden daha azını veriyorlar onlara. TED الآن، القردة تقابل شخصين لايعطوهم أي مكافأت; بل في الواقع هم يعطوهم أقل مما توقعوا.
    Bir şişe şarap istiyorum lütfen istediğim kişiyle paylaşabilirim onu. Open Subtitles أريد زجاجة من النبيذ من فضلك لأتشاركها مع من أختار
    Şimdi o kişiyle kelimeleri kullanmadan duygularınızı aktarmanın bir yolunu bulun. Open Subtitles الآن، اعثروا على طريقة، بلا كلمات لتترجموا تلك المشاعر للشخص الآخر.
    Birkaç belki de sadece bir kişiyle başlıyor. TED ولكنها تبدأ بعدد قليل، أو ربما بشخص واحد فقط.
    Öncelikle, konuştuğunuz kişiyle ne kadar yakınsınız? TED كبداية ، ما مدى معرفتك بالشخص الذي تحادثه ؟
    Taptığım kişiyle dans ederken onu daha fazla ne onurlu kılabilir ki? Open Subtitles بأنّ هناك أجدر الذي للرَقْص مَع الشخصِ مَنْ يَحبّونَ؟
    Onun geçmişi ile hemen girebilir. Bir kaç kişiyle konuşuyordum da... Open Subtitles ،بسجلاتها، إنها أفضل شخص للوظيفة لقد كنت أتحدث مع بعض الأشخاص
    # Birkaç kişiyle konuşup, sizinkinin arkasındaki park yerini kendime ayırdım. # Open Subtitles بفضل علاقاتي حصلت على موقف السيارة الذي خلفك
    Buralarda azıcık mantıklı olan tek kişiyle baş başa kalmaya. Open Subtitles ذاهب لأستجدي رفقة الشّخص الوحيد الّذي يتعامل ببعض المنطق هنا
    Yıllarca, geçmişinde bağımlılık tecrübesi yaşamış pek çok kişiyle karşılaştım ve onlara hep, durumlarını anladığımı çünkü ben de zamanında onlar gibi olduğumu söyledim. Open Subtitles خلال السنوات التي عملت بها مع الكثيرين من الناس ممن كان لديهم تاريخ في الإدمان و و كنت أقول لهم أنني أستطيع فهم ... مالذي يجري ،لأنني
    Anlıyorum. O halde sanırım istediğin kişiyle uçurtma uçurabilirsin. Open Subtitles فهمت، أظنك تستطيع تطيير الطائرات الورقية مع من تشاء
    Hotch, çok kişiyle görüştük. Open Subtitles هوتش,لقد تحدثنا للكثير من الناس قد يحصل ذلك مع اي منا
    Aslında üçte biri babamın. İki kişiyle ortaklar. Open Subtitles في الواقع، أبي يملك ثلثها إنّه يملكها مع شخصان آخران

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد