ويكيبيديا

    "kiliseye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • للكنيسة
        
    • الكنيسه
        
    • بالكنيسة
        
    • للكنيسه
        
    • إلى الكنيسة
        
    • كنيسة
        
    • الكنسية
        
    • في الكنيسة
        
    • الكنيسةِ
        
    • لكنيسة
        
    • للكنسية
        
    • الكنيسة في
        
    • كنيسه
        
    • للكنائس
        
    • بكنيسة
        
    Babanla beraber, seni ve ağabeyini her pazar kiliseye götürdük. Open Subtitles أنا وأبوكِ كنا نأخذكِ أنتِ وأخاكِ كل يوم أحد للكنيسة
    kiliseye tüm hürmetimle bunu söylüyorum İncil kalbimdekini size söyleyemez. Open Subtitles مع كل الإحترام للكنيسة الأنجيل لن يخبركِ بما في قلبي.
    Annem ben taşınana dek bizi her pazar kiliseye götürürdü. Open Subtitles أمي اخذتنا للكنيسة كل يوم احد حتى انتقلت من المنزل
    Elimizden geldiğince dayanacağız. Sonra yavaş yavaş kiliseye ve belediye binasına çekileceğiz. - Sonra ne olacak? Open Subtitles سنصمد قدر استطاعتنا , بعدها نتراجع ببطئ الى الكنيسه ثم الى مبنى المحكمه
    Ve de kiliseye gitmememin nedeni de çoğu kilisenin eşcinselleri pek düşünmemesi. Open Subtitles وسبب عدم ذهابي للكنيسة هو أن أكثر الكنائس لا يفكرون كثيراً بالشوّاذ
    Hayatımda hiç kiliseye gitmemişken bunu istediğim için özür dilerim. Open Subtitles أنا آسف لطلبك هذا و أنا لم أهذب للكنيسة أبداً
    Jake Shepherd hayatını değiştiren bir ölüme yakın deneyimden sonra kiliseye katılmış. Open Subtitles جايك شيبرد انضم للكنيسة بعد ان غيرت حياته تجربة قريبة من الموت
    Tercihine göre bir kiliseye veya siyasi partiye cömertçe verebilirsin. Open Subtitles انت ممكن تتبرع للكنيسة او الحزب السياسى اللى انت عايزه
    Biri tapınağa çıplak ayakla gir diyor, diğeri kiliseye ayakkabıyla gir diyor. Open Subtitles أحدهم يقول اذهب للمعبد دون ارتداء حذاء والآخر يقول اذهب للكنيسة بالحذاء
    Seni kiliseye anca patates kızartması ve milk shake sözü verip götürebiliyordum. Open Subtitles الطريقة الوحيدة التي تجعلني أجدك وأخذك معي للكنيسة وأعدُك ببطاطا مقلية ومصافحة
    Hayatımda hiç kiliseye gitmediğimi söylememin bir yararı olur mu? Open Subtitles أسيساعد إن أخبرتك أنني لم أذهب للكنيسة في نصف حياتي؟
    Şunu sorarak başlayayım, kaçınız bu sabah kiliseye arabayla geldiniz? Open Subtitles دعني أبدأ بسؤالكم، واحد منكم قاد سيارته للكنيسة هذا الصباح؟
    Şunu sorarak başlayayım, kaçınız bu sabah kiliseye arabayla geldiniz? Open Subtitles دعني أبدأ بسؤالكم، واحد منكم قاد سيارته للكنيسة هذا الصباح؟
    Duydum ki babam bu konuşmayı bir keresinde tüm kiliseye yapmış. Open Subtitles سمعتُ والدي و هو يلقي هذا الخطاب ذات مرة للكنيسة بأكملها
    Barikatı yardılar. kiliseye çekiliyoruz. Open Subtitles هيا بنا , انهم يتوغلون , علينا ان نتقهقر الى الكنيسه
    Güvendiğiniz biri, çünkü sisteme güvendiniz, hükümete güvendiniz, kiliseye güvendiniz. Open Subtitles شخص ما تثق به، لأنك تثق بالنظام والحكومة وتثق بالكنيسة.
    Ve kıyafetlerini çamaşır makinesine koy. Yarın kiliseye böyle gelemezsin. Open Subtitles وضع ملابسك في الغساله لايمكنك أن تذهب للكنيسه غدا هكذا
    Huzur peşindeki tüm Hristiyanlar bu sabah kiliseye gitmeye hazırlanıyor. Open Subtitles كل المسيحيون المحبين للسلام إستعداد للذهاب إلى الكنيسة هذا الصباح،
    İşte oradaydık, ruhlar ve bedenler hayatlarımızın son gecesinde Teksas'ta bir kiliseye tıkılmış. TED كنا هناك، أرواحًا وأجسادًا مكتظة في كنيسة تكساس في الليلة الأخيرة من حياتنا.
    Çünkü Pazar günü kardeşlerin ve benimle birlikte kiliseye geliyorsun. Open Subtitles لأن في يوم الأحد، ستذهبين إلى الكنسية برفقتي أنا وأخواتك.
    Rahibeler küçük kiliseye sığınıp, sürü gibi sunağın etrafında toplanmıştı. Open Subtitles كانت الراهبات ملتجآت في الكنيسة وقد تجمعن حول المذبح
    Vergilerini ödüyor ve futbol sezonu başlamadığı sürece her pazar kiliseye gidiyor. Open Subtitles يدفعُ ضرائبه ويذهب إلى الكنيسةِ كلّ أحدٍ باِستثناء أوقات موسم كرة القدم.
    Yada belki her pazar boş bir kiliseye vaaz veren biri olabilir. Open Subtitles او شخص ما يقوم بالوعظ لكنيسة فارغة كل احد
    Fakat aslında kiliseye gidecektim ailemle birlikte, orda görüşürüz, değil mi? Open Subtitles لكنني في الحقيقة سأذهب للكنسية مع عائلتي فقط إذن سأراكما كلاكما هناك؟
    19. yüzyılın başlarında Batı Avrupa'daki kiliseye katılım çok keskin bir şekilde düştü ve insanlar paniğe kapıldılar. TED في اوائل القرن التاسع عشر مرتادي الكنيسة في غرب اوروبا بدأوا في الانحدار بشكل حاد , و فزع الناس.
    Bütün bu yıllar boyunca, sadece pazar günleri kiliseye... Open Subtitles فيماعدا الذهاب الى كنيسه ...الاحد , نادرا ما كنت اخرج
    Bu yüzdendir ki kadınlar mutsuzdur ve kiliseye gidip dua ederler. Open Subtitles ولهذا فالنساء غير سعيدات ويذهبن للكنائس ويصلين
    Kısa bir zamana kadar karşı şehirdeki kiliseye üyeydik, ama birkaç değişime uğradı. Open Subtitles فإلى فترة قريبة كنّا أعضاء بكنيسة وراء المدينة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد