| İlkel bir bilgisayar sistemi gibi, ama kilitlenmiş. | Open Subtitles | يبدو و كأنه نوع بدائى من نظام الحاسب و لكنه مغلق تماما |
| Arka kapı da kilitlenmiş. Neler oluyor burada? | Open Subtitles | و الباب الخلفي مغلق أيضاً مالذي يحدث بحق الجحيم ؟ |
| Katılaşmış. Ölüm sırasında spazm geçirmiş. Çenesi kilitlenmiş, ama-- | Open Subtitles | انه متصلب,لقد تشنج عند موته الفك مغلق,لكن |
| - Güvenlik sebebiyle kilitlenmiş efendim. - Açtır hemen Binbaşı. | Open Subtitles | انه مقفل أمنيا، سيدي - حسنا افتحه رائد ، الان - |
| Dışarıdan kilitlenmiş. | Open Subtitles | أنه مُغلق من الخارج |
| Kendini bir hücrede kilitlenmiş... dünyaya ne olduğunu düşünürken bulabilirdin. | Open Subtitles | سوف تجد نفسك محبوس أتعجب لما يحدث فى العالم |
| Bir odaya kilitlenmiş hâlde ölü, sapık bir kuklayla konuşuyorum. | Open Subtitles | محبوسة في غرفة أتحدث مع دمية منحرفة ميتة |
| Bunların oraya bir nedenden dolayı kilitlenmiş olabileceğini düşünmedin mi? | Open Subtitles | ...ألم تفكّر قط أن هذه الأشياء ربما تكون موصد عليها في خزانة لسببٍ ما ؟ |
| Oxon Hill çıkışındaki çevre yolu herkesin Wilson Köprüsü'nden ... ayrılmasıyla kilitlenmiş durumda. | Open Subtitles | الطريق السريع خارج تل أوكسن* مغلق تماما لكل متجه إلي جسر* ويلسون |
| - Üzerinde "karantinaya alınmıştır" yazılı... 30 santimlik çelik kapı ile içeriden kilitlenmiş bir kuyuya düşmek istediğin için olmasın? | Open Subtitles | لماذا؟ لأنك تريد النزول أسفل باب أرضي مغلق من الداخل بباب معدني سميك و مكتوب عليه "محجور صحياً"؟ |
| - Üzerinde "karantinaya alınmıştır" yazılı... 30 santimlik çelik kapı ile içeriden kilitlenmiş bir kuyuya düşmek istediğin için olmasın? | Open Subtitles | لماذا؟ لأنك تريد النزول أسفل باب أرضي مغلق من الداخل بباب معدني سميك و مكتوب عليه "محجور صحياً"؟ |
| Açardım, Elizabeth, ama kapı dışarıdan kilitlenmiş. | Open Subtitles | حسنا ,اريد هذا اليزابيث لكن الباب مغلق من الخارج - هيا جيم افتحه - |
| Kapı, binanın kapanması nedeniyle kilitlenmiş olmalı. Yerinde kal. | Open Subtitles | الباب يجب أن يكون عنده مغلق بسبب lockdown. |
| kilitlenmiş şarap mahzeni gibi bir yer burası. | Open Subtitles | لكن المكان كله مغلق مثل قبو للخمور |
| hala uyduya kilitlenmiş durumda olması gerekir. | Open Subtitles | يجب أن يكون مغلق على القمر الصناعي |
| Kapılar ve pencereler içeriden kilitlenmiş görünüyor. | Open Subtitles | يبدو بأنَ الباب مغلق إلكترونيَاً ... ومحصَن من الداخل |
| Annemin durumu karmaşık kodlarla kilitlenmiş. | Open Subtitles | وضع أمّي مقفل بواسطة رموز معقّدة |
| Evet, efendim. Toplanmış, kilitlenmiş ve bağlanmıştı. | Open Subtitles | نعم, كان مجهز و مقفل جيداً |
| İçeriden kilitlenmiş. | Open Subtitles | إنه مقفل من الداخل |
| Asansör kilitlenmiş. | Open Subtitles | المصعد مُغلق. |
| Sizi aradım çünkü, Stone Kitredge'da izole odada, kilitlenmiş halde bir hain var. | Open Subtitles | هذا لاتهتم انا اتصل لأن هناك خائن محبوس في الغرفة الحديدية في ستون كيدرج |
| Telefonundan ayrı bir yerde kilitlenmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما هي محبوسة في الجانب الأخر من الباب حيث هي متواجدة |
| Amanın. kilitlenmiş. | Open Subtitles | عزيزتي، موصد. |
| Öyleyse bu bir büyü ile kilitlenmiş demektir. | Open Subtitles | -إنّه مُغلقٌ بتعويذة |
| Karanlık bir deliğe kilitlenmiş hamile bir kadın ne kadar hayatta kalabilir? | Open Subtitles | كم المده التي تصمدها الحامل محبوسه بعيدآ في حفره مضلمه؟ |