ويكيبيديا

    "kitlesel" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الجماعي
        
    • جماعي
        
    • الجماعية
        
    • جماعية
        
    • جماعيّ
        
    • والقرصنة
        
    Dünya'nın dört bir yanından binlerce insan küresel bir ilki başarmak için toplandılar: İlk kitlesel fonlu hastaneyi inşa ettik. TED تداعى الآلاف من حول العالم لإنجاز ما سيكون الأول عالميا: بنينا أول مستشفى على الإطلاق يبنى بالتمويل الجماعي.
    demişti. kitlesel denetimin görünmez ve saptanamaz zincirlerini eritmeyi deneyebiliriz, yine de bize dayattığı kısıtlamaların daha az tesirli hâle gelmeyecektir. TED نستطيع أن نحاول ونجعل قيود المراقبة الجماعي غير مرئية أو غير مرصودة، ولكن العوائق التي تفرضها علينا لا تصبح أقل تأثيراً.
    kitlesel yok oluş ile mümkün olan altın fırsat sonucu burdasınız. TED أنتم هنا بسبب فرص ذهبية أتيحت عن طريق الانقراض الجماعي.
    Bir kitlesel yok oluş döneminde yaşıyoruz, ki bu fosil kayıtlarını 10.000 kat aşıyor. TED نحن نعيش في زمن إنقراض جماعي يفوق عدد سجل الأحافير التي لدينا بـ 10,000 ضعف.
    Patterson Dünya'nın yaşını bulmaya çalışırken şans eseri, eşi benzeri görülmemiş bir kitlesel zehirlenme olayının kanıtlarına denk gelmişti. Open Subtitles في بحثه عن عمر الأرض تعثر باترسون على دليل يفيد بتسمم جماعي على نطاق غير مسبوق
    Ama en önemli neden bir kitlesel denetim sisteminin her şekilde kendi özgürlüğümüzü baskılaması. TED ولكن السبب الأقوى هو أن نظام المراقبة الجماعية يقمع حريتنا بجميع الطرق.
    Çin gibi hızlı kentleşme, kitlesel göç sürecinin ülkelerde bu durum daha ağırdır, köylerde yaşlı insanlar tek başlarına yaşamaya terk edilmiştir. TED وأكر حدّة ببلدان مثل الصين، حيث تسببت عمليّة التحضّر السريع والهجرة الجماعية في ترك كبار السن بمفردهم في القرى.
    Evet, 500 milyon yıl içinde 5 kitlesel yok olma var ki bunlar beş büyük olarak adlandırılır. TED حسنا، هناك خمسة انقراضات جماعية رئيسية خلال ال500 مليون سنة الأخيرة، سُميت الخمس الكبرى.
    kitlesel göçler ve kaynak kıtlığı şiddet, savaş ve siyasi istikrarsızlık riskini arttırıyor. TED إن اللجوء الجماعي وندرة الموارد يزيدان احتمالية العنف، والحرب، وعدم الاستقرار السياسي
    Altıncı kitlesel yok oluşun tam ortasındayız. TED نحن نعيش في خضم الانقراض الجماعي السادس.
    Çatışma hâlindeki ülkelerin çoğu, kitlesel şiddet mağdurlarına adil bir süreç sunmakta sıkıntı çekiyor. TED غالبية الدول في حالة حرب لا تستطيع إنصاف ضحايا العنف الجماعي.
    Fakat sonra yine buzullar geldi ve bu kitlesel yok olmanın iki numaralısıydı. TED لكن عادت الأنهار الجليدية مرة أخرى، وحدث الانقراض الجماعي الثاني.
    Fakat sonra volkanlar bütün Sibirya'yı eritti, neredeyse her şey öldü ve bu üç numaralı kitlesel yok oluştu. TED ولكن بعد ذلك، انفجرت البراكين في جميع أنحاء سيبيريا، مات كل شيء تقريباً وكان هذا الانقراض الجماعي الثالث.
    Sıradaki kitlesel yok olmadan sonra ne olacak? TED ماذا سيحدث بعد الانقراض الجماعي التالي؟
    Birincisi kitlesel işbirliği, Wikipedia temsil ediyor. TED الأول هو العمل التشاركي الجماعي ، ممثلا هنا بويكيبيديا
    Bu daha önce de oldu. Yaklaşık 12.000 yıl önce Amerika'da, memelilerde kitlesel bir soy tükenmesi gerçekleşti ve bunun sebebinin ölümcül bir hastalık olduğu düşünülüyor. TED وهذا حدث من قبل. قبل 12,000 سنة ، كان هناك إنقراض جماعي ضخم للثدييات في قارتي أمريكا ، ويعتقد أن ذلك بسبب مرض خبيث جدا.
    Herkese hatırlatmama izin verin; bu zombi senaryosu değil, kitlesel bir yok olma olayı değil. TED ليتذكر كل شخص- هذا ليس زومبي نهاية العالم، ليس حدث انقراض جماعي.
    440 milyon yıl önce büyük bir kitlesel yok oluş gezegendeki büyük okyanuslar haricinde her yerde türlerin büyük kısmını öldürecekti. Open Subtitles إنقراض جماعي عظيم قبل 440 مليون سنة يقتل تقريبا كلّ نوع... ... علىالكوكبيتركالواسع المحيطات حطّمت وتفرغ.
    Acil Adli Müdahale, kitlesel mezalimlerin cezai soruşturmalarını gerçekleştiren bir organizasyon. TED الاستجابة السريعة للعدالة هي منظمة للتحقيقات الجنائية للأعمال الوحشية الجماعية.
    kitlesel tedirginlik yarattık. Bunun ne kadar büyük bir kaos yaratacağı hakkında fikrin yok. Open Subtitles لقد سبق أن سبب الهستيريا الجماعية ألديك أي فكرة عن مدى الفوضى الذي سيسببه هذا
    İnsanlığın vahşi mizaçı bizi neredeyse kitlesel bir yıkıma götürüyordu. Open Subtitles ،الطبيعة الهمجية للبشر ستقود لا محالة للإبادة الجماعية
    Ve nedeni de Almanya'da kitlesel kıtlığı önlemek için oraya buğday göndermemizdi. Open Subtitles وذلك بسبب أننا كنا نصب القمح صبًا إلى ألمانيا لمنع حدوث مجاعة جماعية هناك
    Önümüzdeki 200-300 yıl içinde kitlesel bir yokoluş yaşayacağız. Open Subtitles سيكون لدينا حدث انقراض جماعيّ الذي يمكن أن يحدث خلال السنوات ال200 إلى 300 التّالية.
    kitlesel izleme ve siber saldırılar yerine bu arka kapıları tamir etmek, bizi izleyemeyecekleri anlamına gelir, ama aynı zamanda Çin veya Estonyalı çocuk da bizi izleyemeyecek. TED التخلي عن مراقبة الجمهور والقرصنة وبدلا من تحديد تلك الفجوات يعني ذلك، نعم، لا يمكنها التجسس علينا، وكذلك لا يمكن حتى للصينيين أو القراصنة في أستونيا بعد جيل من الآن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد