Her istediğimizde bu derse girmen bursunun bir koşulu. | Open Subtitles | انه شرط تفرضه المنحة المدرسية ويقضي بمشاركتك في كل صف حين يطلب منك |
Şartlı tahliyenin koşulu bu, bunu sende biliyorsun. | Open Subtitles | أو رفقة عناصر الإجرام هذا شرط تسريحك وتعلم به |
Evlilik anlaşmamada zina koşulu var. | Open Subtitles | لديَّ شرط في حال الخيانة عند توقيع عقد الزواج. |
Sweetie'min bu koşulu sunmasında ne kötülük var ki? | Open Subtitles | إنى أسألك ما الضرر فى الشرط الذى وضعته سويتى ؟ |
Buradaki 6 ekip de bu koşulu sağlıyor. | Open Subtitles | الستّ فرق يوافون ذات الشرط. |
Dunross'un anlaşmasının koşulu bu işin içinde olmaması. | Open Subtitles | الشرط في صفقة (دانروس) أنّها ليست متورطة في الأمر. أثبتوا العكس، وستكون فريسة سهلة. |
Dövüş sırasında koşulu sağlandı mı demek oluyor? | Open Subtitles | أهذا يعني أنّ شرط تفعيل هذه القدرة تم أثناء القتال؟ |
Geleceğin çöplerini imha etme odaklı bu işe başladığımızda çok özel bir koşulu da kabul ediyoruz. | Open Subtitles | عندما نوافق على القيام بهذا العمل، للتخلص من القمامة بالمستقبل... فنحن نوافق كذلك على شرط محدد... |
- İşinin bir koşulu bu. | Open Subtitles | أنه شرط فى تعيينك. بالتأكيد. |
(Kahkaha) Ufak ufak, sosyal beynimizin temellerini kurarız böylece üç, dört yaşına geldiğinde, çoğu çocuk, hepsi değil, empatinin bir başka ön koşulu olan diğer insanların niyetlerini anlama yeteneğini kazanır. | TED | (ضحك) لكن شيئاً فشيئاً نقوم ببناء أساسات الدماغ الاجتماعي بحيث أنه عند وصولهم إلى عمر 3 أو 4 سنوات يكون معظم الأطفال، وليس جميعهم قد اكتسبوا القدرة على فهم نوايا الأخرين وهو شرط أساسي لتطوير مهارة التعاطف |
koşulu böyleydi. | Open Subtitles | كان هذا الشرط فى العقد |