"koşulu" - Translation from Turkish to Arabic

    • شرط
        
    • الشرط
        
    Her istediğimizde bu derse girmen bursunun bir koşulu. Open Subtitles انه شرط تفرضه المنحة المدرسية ويقضي بمشاركتك في كل صف حين يطلب منك
    Şartlı tahliyenin koşulu bu, bunu sende biliyorsun. Open Subtitles أو رفقة عناصر الإجرام هذا شرط تسريحك وتعلم به
    Evlilik anlaşmamada zina koşulu var. Open Subtitles لديَّ شرط في حال الخيانة عند توقيع عقد الزواج.
    Sweetie'min bu koşulu sunmasında ne kötülük var ki? Open Subtitles إنى أسألك ما الضرر فى الشرط الذى وضعته سويتى ؟
    Buradaki 6 ekip de bu koşulu sağlıyor. Open Subtitles الستّ فرق يوافون ذات الشرط.
    Dunross'un anlaşmasının koşulu bu işin içinde olmaması. Open Subtitles الشرط في صفقة (دانروس) أنّها ليست متورطة في الأمر. أثبتوا العكس، وستكون فريسة سهلة.
    Dövüş sırasında koşulu sağlandı mı demek oluyor? Open Subtitles أهذا يعني أنّ شرط تفعيل هذه القدرة تم أثناء القتال؟
    Geleceğin çöplerini imha etme odaklı bu işe başladığımızda çok özel bir koşulu da kabul ediyoruz. Open Subtitles عندما نوافق على القيام بهذا العمل، للتخلص من القمامة بالمستقبل... فنحن نوافق كذلك على شرط محدد...
    - İşinin bir koşulu bu. Open Subtitles أنه شرط فى تعيينك. بالتأكيد.
    (Kahkaha) Ufak ufak, sosyal beynimizin temellerini kurarız böylece üç, dört yaşına geldiğinde, çoğu çocuk, hepsi değil, empatinin bir başka ön koşulu olan diğer insanların niyetlerini anlama yeteneğini kazanır. TED (ضحك) لكن شيئاً فشيئاً نقوم ببناء أساسات الدماغ الاجتماعي بحيث أنه عند وصولهم إلى عمر 3 أو 4 سنوات يكون معظم الأطفال، وليس جميعهم قد اكتسبوا القدرة على فهم نوايا الأخرين وهو شرط أساسي لتطوير مهارة التعاطف
    koşulu böyleydi. Open Subtitles كان هذا الشرط فى العقد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more