Cinsel sadistlerin eşlerine, Kocalarının yaptıklarıyla baş etmek için bir çıkış noktası gerekir. | Open Subtitles | زوجات المجرمين الساديين يحتاجون إلى مخرج كوسيلة إنكار، ليغفروا لأنفسهم ما يفعله أزواجهن |
Kocalarının asla dikkat etmediğini düşünen kadınlar için bir şakadır. | Open Subtitles | إنها دعابة للنساء اللاتي يعتقدن بأن أزواجهن لا يعرنهن إنتباههم |
Sonra ise köye geri dönüp oradaki kadınlara Kocalarının öldürüldüğünü söylüyorlardı. | Open Subtitles | لرجال دافعوا عن قريتهم وكانوا يقولون للنساء ان ازواجهن ماتوا مقتولين |
Eşlerine Kocalarının hayatını kaybettiğini söylemek, muazzam bir yük olacak. | Open Subtitles | فهو من الصعب جداً بأن تخبر زيجاتهم بأن ازواجهن توفوا |
Kocalarının nerede olduklarına dair sorguya çekmek için kadınlara yaklaşarak. | Open Subtitles | ،بالتقرّب إلى النساء لإستدراجهم إلى الإستجوابات حول مكان تواجد أزواجهم |
Sanki Kocalarının ihanet etmediğini kanıtlamam gerekiyor. | Open Subtitles | مثلا هم يستأجروني لإثبات أن أزواجهم ما كانوا وفيين |
Kadınların, Kocalarının ihtiyaçlarını karşılama zamanıydı. | Open Subtitles | هو وقت للنساء لتلبية احتياجات أزواجهنّ |
Sen, annemi tüm eski Kocalarının toplamından daha fazla mutlu ediyorsun. | Open Subtitles | أنت جعلت والدتي سعيدة اكثر من سعادتها مع أزواجها السابقين مجتمعين |
Bundan dolayı mutlu evliliklerde eşler Kocalarının ya da karılarının, herhangi birinin gördüğünden daha iyi olduğunu düşünme eğilimindedirler. | TED | ولهذا فان الازواج في الزاوج السعيد يظنون ان ازواجهم وازواجهن هم اكثر جمالاً مما هم عليه |
Hayatları boyunca ev işlerini yapmaya zorlanan havalı, bencil Kocalarının onlarla aşk yapmayı istememesi veya yapamaması yüzünden gelen kadınlara. | Open Subtitles | لنساءٍ مقيدات طيلة الحياة في أعمال البيت وأزواجهن الفوضويون الأنانيون الذين لا يستطيعون ممارسة الحب لهن بشكلٍ مناسب أو كافي |
Şu an bir sürü beyaz kadın, Kocalarının yanında gülmemeye çalışıyor. | Open Subtitles | كثير من النساء يحاولون الضحك أمام أزواجهن الآن |
Kız kardeşleriniz yerlerinin Kocalarının yanı olduğunu açıkça belirttiler. | Open Subtitles | أخواتك أوضحن الأمر بأن مكانهن مع أزواجهن |
Kocalarının cenazelerini yaptıktan sonra dulları sürekli ziyaret eder ve hatırlarını sorardı. | Open Subtitles | كان يعرّج على الأرامل عادةً ويطمئن عليهن عقب جنائز أزواجهن |
Habire kocalarından, Kocalarının işlerinden ve diş sorunlarından bahsediyorlar. | Open Subtitles | كل ما يفعلنه هو الكلام عن أزواجهن و عملهن و خططهن في المحافظة على الأسنان |
Bu ülkede boşanma oranları, evli kadınların dökümü okuyup Kocalarının misal nokta nokta gibi bir şey satın aldıklarına bakmamasına rağmen de oldukça yüksek azgınasyalıfahişeler. com gibi. | Open Subtitles | مستوى الطلاق عالي نوعا ما في هذا البلد بدون زوجات تفتحن الكشف على البطاقة المصرفيه ويرون ان ازواجهن اشتروا شيئا مثل |
Bugün, evli kadınların bir araya gelip Kocalarının uzun ömürlü olması için dua ettikleri... alınlarını süsledikleri kutsal bir gün. | Open Subtitles | لدينا مهرجان اليوم تجتمع المتزوجات معا للاحتفال بهذا البيت لاطالة اعمار ازواجهن و يقمن بتزيين جباههن بالزنجفر |
Kadınlara,Kocalarının savaştan gelmeyeceklerini söyledim. | Open Subtitles | اخبر الامهات ان ازواجهن لن يعودوا من الحرب |
- Bu reddedilme belgesi bütün kadınlara yayılıp ve Kocalarının gözlerindeki yerini düşürmez mi? | Open Subtitles | خبر العصيان يصل الى كل النساء ويحقر من شأن أزواجهم ؟ |
İnsanlar bir sabah uyanıp karı veya Kocalarının umduğu kişiler olmadığını fark ediyor. | Open Subtitles | يستيقظ الناس ويدركون أن أزواجهم أو زوجاتهم ليسوا كل شيء تمنوه |
Venedik'in iyi kadınlarını Kocalarının kötü niyetlerinden koruyorum. | Open Subtitles | أنا أنقذ زوجات البُنْدُقية الصالحات من تهديدات أزواجهم الشبقة! |
"Genellikle eşler, Kocalarının aldatma fotoğrafları gösterilince... | Open Subtitles | "عادة ما تفتح الزوجات محطات المياه، عندما تُظهر لهنّ صور أزواجهنّ وهم يخرجون،" |
Bir teori var: Erkekler içten içe karılarının deli olmasından korkarmış ve kadınlar da Kocalarının ezik olmasından korkarmış. | Open Subtitles | هناك نظرية أنّ الرجال يخشون سرا أنّ زوجاتهم مجنونات، والنساء تخشين سرا أن أزواجهنّ... |
Birkaç kez daha boşanırsa, tüm eski Kocalarının büstlerini Rushmore Dağındaki gibi kayalara oyduracağım. | Open Subtitles | أنها كذلك, زوج أخر من المزيد من الطلاقات.ويجب أن أنحت اسماء كل أزواجها السابقين على صخره في جبل ريشمور |
Hatta bazıları savaşçıymış. Kocalarının yanında savaşırmış. | Open Subtitles | بعضهم مقاتلين، يحاربون مع ازواجهم في المعارك |
Hani şu kadınların yeni evlerini tasarladığı ve Kocalarının... | Open Subtitles | تعلمين، منها حيث الزوجات تقوم بتصميم منزلهم الجديد، وأزواجهن... |