| Hala hayatta olan kocanla, değil mi? Çünkü onu öldürmedin. | Open Subtitles | أجل ، مع زوجك الذي لم يمت لأنكِ لم تقتليه |
| İşini bırakmakla ilgili bir sorunun varsa, bunu kocanla konuş. | Open Subtitles | و إن كانت لديكِ مشكلة بترك عملك ناقشيها مع زوجك |
| Biriyle 6 yıl beraber olmak kocanla kolonilerde yaşamaya gitmek gibi bir şey. | Open Subtitles | ان تكونى مع شخص ما لست سنوات مثل ان تتبعى زوجك الى المستعمرات |
| Geçen gün yolda, eski kocanla karşılaştım. Hala çatlağın teki olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ألتقيت زوجكِ السابق في الشارع قبل أيام ، هو ما زال مجنوناً |
| kocanla bağlantı kurman konusunda fikrini değiştirdiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننتك ربما تغيرين رأيك بشأن الاتصال بزوجك |
| Yatak odanda yatmanı istiyorum seni çok seven kocanla birlikte. | Open Subtitles | أريدك أن تنام في غرفتك مع زوجك الذي يحبك كثيراً. |
| Ben sana ölü kocanla ilgili soru sormuyorum değil mi? | Open Subtitles | أنا لا أسألكِ أسئلة بشأن زوجك الميّت، أليس كذلك ؟ |
| Onu sen yakalamazsan, başkası yakalar ve sen hayatını, kocanla başkasının evli olduğunu bilerek geçirirsin. | Open Subtitles | وستمضين حياتك مدركةً أن واحدةً سواكِ قد تزوجت من زوجك |
| kocanla yüzleşip, bu ilişkiyi bitirmesi için ısrar etmelisin. | Open Subtitles | وأعتقد أنه يجب أن تواجهي زوجك وتلحّي عليه لينهي العلاقة |
| Artık her şey senin elinde. kocanla konuş. | Open Subtitles | الأمر بين يديك الأن، تكلمي إلى زوجك وأقنعيه أن يسحب الجائزة |
| kocanla konuştuğun an yaptıklarını gizlemeye başlayacak. | Open Subtitles | إذا بدأت بالتحدث إلى زوجك و بعدها سيبدأ بالتغطيه على الأدله |
| Sabıka kaydın yok. Fas'ta kocanla birlikte tatildeydin. | Open Subtitles | ليس لديك سجل إجرامى وكنت تقضى إجازة فى المغرب مع زوجك. |
| Şey, biliyorsun, kocanı eski kocanla aldatmak. | Open Subtitles | حسناً, انت تعلمين, تخونين زوجك مع زوجك السابق |
| İyi fikir. Belki yolda bir sonraki kocanla tanışırsın. Bunlardan bir tane alabilir miyim? | Open Subtitles | فكرة جيدة ، لربما تقابلي زوجك القادم في المشي هناك |
| kocanla birlikte olmana engel olan bir kural yok. | Open Subtitles | لا توجد قاعدة تقول أنه لا يمكنك التصالح مع زوجك |
| Neden eski kocanla kız arkadaşını sürekli çağırıp duruyorsun? | Open Subtitles | لماذا تقوم بدعوه زوجك السابق و صديقته كل الوقت؟ |
| Bu hem kocanla konuşmak hem de kendini yatıştırmak olacak. | Open Subtitles | إمّا أن تتحدثي مع زوجكِ أو تبكي شفقة على نفسكِ |
| kocanla olan ilişkin hakkında kötü konuşmak istemem ama bu sabah geldiğinde bana neler olduğunu anlattığını söylemek istiyorum. | Open Subtitles | لا أريدُ بأن أسببَ طعنًا بين علاقتكِ معَ زوجكِ لكن أودُ بأن أوضحَ لكِ أن عندما أتيت بهذا الصباح، |
| Eski kocanla tekrar evlenerek yeni bir başlangıç yapamaz mısın? | Open Subtitles | ألم تستطيعي أخذ بداية بإعادة زواجك بزوجك القديم ؟ |
| Telsizden kocanla konuştum da akşam geç kalacakmış. | Open Subtitles | تحدثّتٌ لزوجك عبرَ الاسلكي قال بأنه سيتأخر الليلة |
| kocanla paylaştıklarının canlı bir kanıtı. | Open Subtitles | أنهم دليل حى على ما تتشاركان به أنتى وزوجك |
| Konuş kocanla. | Open Subtitles | تحدثي إلى زوجُكِ |
| Bu saate kadar kocanla dokunduğun eşyaları hatırlamaya çalış. | Open Subtitles | الآن تذكّري كلّ شيء أنتِ وزوجكِ لمستماه هنا. |
| - Teşekkürler başkan. - kocanla gurur duyabilirsin. | Open Subtitles | ـ أشكرك ياسيدي ـ عليكِ أن تكوني فخورةً بزوجكِ |
| kocanla birlikte gerçekleri aramak için. | Open Subtitles | جِئتَ تُريدَ الحقيقةَ هنا، مَع زوجِكَ. |
| Evine git, kocanla birlikte ol, ve fanteziden de kaçınma. | Open Subtitles | اذهبي للبيت، واصنعي الحب اللذيذ لزوجكِ ولا تخشي أن تتقمصي الدور |