Hastam bir maratoncu ve kocasına da söylediğim gibi bacağını kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | مريضتي متسابقة ماراثون و انا أخبرت زوجها أنني سأحاول انقاذ قدمها .لذاخطتيهي. |
Bir kadının kocasına, evlilik yıldönümü için uçurtma gönderdiğini kim duymuş? | Open Subtitles | من منكم سمع عن زوجة ترسل الي زوجها.. الطائرات الورقية.. كذكرى؟ |
Hatta benden kocasına ameliyat gibi bir seçeneğin olmadığını söylememi istedi. | Open Subtitles | حتى انها طلبت مني ان أخبر زوجها ان العملية لن تفيدها |
Onurlu bir kadın vücudunu kimseye göstermez. Kendi kocasına bile. | Open Subtitles | المرأة الصالحة لا تظهر جسدها لأى أحد ولا حتى لزوجها |
Eğer babam olsaydım, gidip kocasına sorardım. | Open Subtitles | لو كنت والدنا أظن ,بأنني سأذهب لأسأل الزوج |
Gerçekte, müstakbel kocasına kulübede katılıp katılmamaya kadın karar veriyor. | Open Subtitles | المرأة تقرر ما إذا كانت ستتبع زوجها المستقبلي في الكوخ |
Kadına kocasına öldürmeyi öğret, Bir daha yemek yapmak zorunda kalmasın. | Open Subtitles | تعليم الامرأة كيف تقتل زوجها اللعين، ولن تعد وجبة العشاء مجدداً. |
Haftada bir kez kocasına şunları söyler: Ev ve çocuklar için yaptığım şeyler adına bana teşekkür etmeni gerçekten çok isterim. | TED | مرة كل أسبوع تقابل زوجها وتقول له: "أريد منك أن أن تشكرني على كل ما قمت به في البيت ومع الأطفال" |
Genç Romeo'ya, mesajı kocasına söylemeyeceğime dair yemin ettim. | Open Subtitles | كان عليّ أن أقسم لروميو الصغير ذاك بأن لا أخبر زوجها |
O yüzden mi kocasına gidip sizi işten kovması için ona yalvardı? | Open Subtitles | و ألم تكن مُجبرة فى النهاية, ان تذهب الى زوجها وان ترجوه ان يفصلك من خدمته ؟ |
Onun ifade vermesine, bir eşin kocasına zarar verebilecek bir ifadeyi veremeyeceği için karşı çıkmıştım. | Open Subtitles | لقد عارضت شهادتها لأن الزوجة لا يمكن أن تشهد بما يضر زوجها |
Sana elimi bile sürmedim. Ben sadece kocasına söyleyecektim. | Open Subtitles | أنا لم ألمسك, ما كنت سأفعل لها أي شيء كنت سأخبر زوجها فقط, هذا كل ما في الأمر |
First Lady, son 8 aydır kendisini koruyan adamın kocasına suikast yapacağına doğal olarak inanmak istemez. | Open Subtitles | من الطبيعى ألا ترغب السيدة الأولى فى تصديق أن الرجل الذى يقوم بحمايتها خلال الشهور الثمانية الأخيرة يحاول اغتيال زوجها |
Yank'a boynuzlu, Regina'ya fahişe sana zavallı adam, kocasına görgüsüz, bana aptal dedi, hem de tek cümlede. | Open Subtitles | وبأنك سيء الحظ ,وأن زوجها وقح, و أنني بلهاء, كل هذا في جملة واحدة |
Acaba kocasına dönse daha mutlu olmaz mıydı diye merak ediyorum. | Open Subtitles | ربما قد تكون أكثر سعادة مع زوجها رغم كل شىء. |
Müvekkilim, son kocasına bağlı olduğunu ve mutlu bir evlilikleri olduğunu açıkladı. | Open Subtitles | قالت موكلتي أنها كانت مخلصة لزوجها الراحل وأن حياتهما الزوجية كانت سعيدة |
Bu bize onun bu kelimeyi kocasına anlatmadığını hissettirdi, anlayamayacak ta, ve bunda hatası yok; düşünme yöntemi farklı. | TED | و مع ذلك يجعلنا نشعر بأنها غير قادرة على قول هذه الكلمة لزوجها لأنه لن يفهمها وله الحق بذلك لاختلاف طريقة تفكيره |
daha kötü bir kaderle yüzleşti. Hapishaneden kocasına masum olsa bile işkence altında itiraf edeceğinden endişe duyduğunu yazdı. | TED | وكتبت لزوجها من السجن، بأنّها تخاف أن تعترف بسبب التعذيب، على الرغم من براءتها. |
Demek istediğim, hissettiklerimi Anlatabilecek bir kelime var mı bilmiyorum. kocasına yaptığın şey biraz da Olsa anlıyorum, | Open Subtitles | ما فعلته بذلك الزوج أستطيع أن أتفهمه ، حسنا ؟ |
O zaman niye kendi kocasına değil, diğer kadınınkine bakıyor? | Open Subtitles | إذن لم تعلق بصرها بزوج المرأة الأخرى وليس بزوجها ؟ |
Ben Dr. Nathan'ın kocasına ne söyleyeceğimi biliyorum... tabii beni cennete alırlarsa. | Open Subtitles | أنا أَعرفُ ما سأقولُه لزوج الطبيبَة ناثان لو سَمحوا لي بدخول الجَنة |
Sanırım eski kocasına geri dönecek. | Open Subtitles | أوه، أعتقد هي تَعُودُ إلى زوجِها السابقِ. |
Eminim ki, kardeşime ve kocasına yük oluyoruz. | Open Subtitles | وأنا متأكدةٌ من أننا حمّلنا أختي وزوجها الكثير |
İkisi de kocasına ait. Ama iki kurbanımız var. | Open Subtitles | كلها تعود للزوج لكن لدينا ضحيتين |