"kocasına" - Traduction Turc en Arabe

• زوجها
• لزوجها
• الزوج
• بزوجها
• لزوج
• زوجِها
• وزوجها
• للزوج

Hastam bir maratoncu ve kocasına da söylediğim gibi bacağını kurtarmaya çalışıyorum.
مريضتي متسابقة ماراثون و انا أخبرت زوجها أنني سأحاول انقاذ قدمها .لذاخطتيهي.

Bir kadının kocasına, evlilik yıldönümü için uçurtma gönderdiğini kim duymuş?
من منكم سمع عن زوجة ترسل الي زوجها.. الطائرات الورقية.. كذكرى؟

Hatta benden kocasına ameliyat gibi bir seçeneğin olmadığını söylememi istedi.
حتى انها طلبت مني ان أخبر زوجها ان العملية لن تفيدها

Onurlu bir kadın vücudunu kimseye göstermez. Kendi kocasına bile.
المرأة الصالحة لا تظهر جسدها لأى أحد ولا حتى لزوجها

Eğer babam olsaydım, gidip kocasına sorardım.
لو كنت والدنا أظن ,بأنني سأذهب لأسأل الزوج

Gerçekte, müstakbel kocasına kulübede katılıp katılmamaya kadın karar veriyor.
المرأة تقرر ما إذا كانت ستتبع زوجها المستقبلي في الكوخ

Kadına kocasına öldürmeyi öğret, Bir daha yemek yapmak zorunda kalmasın.
تعليم الامرأة كيف تقتل زوجها اللعين، ولن تعد وجبة العشاء مجدداً.

Haftada bir kez kocasına şunları söyler: Ev ve çocuklar için yaptığım şeyler adına bana teşekkür etmeni gerçekten çok isterim.
مرة كل أسبوع تقابل زوجها وتقول له: "أريد منك أن أن تشكرني على كل ما قمت به في البيت ومع الأطفال"

Genç Romeo'ya, mesajı kocasına söylemeyeceğime dair yemin ettim.
كان عليّ أن أقسم لروميو الصغير ذاك بأن لا أخبر زوجها

O yüzden mi kocasına gidip sizi işten kovması için ona yalvardı?
و ألم تكن مُجبرة فى النهاية, ان تذهب الى زوجها وان ترجوه ان يفصلك من خدمته ؟

Onun ifade vermesine, bir eşin kocasına zarar verebilecek bir ifadeyi veremeyeceği için karşı çıkmıştım.
لقد عارضت شهادتها لأن الزوجة لا يمكن أن تشهد بما يضر زوجها

Sana elimi bile sürmedim. Ben sadece kocasına söyleyecektim.
أنا لم ألمسك, ما كنت سأفعل لها أي شيء كنت سأخبر زوجها فقط, هذا كل ما في الأمر

First Lady, son 8 aydır kendisini koruyan adamın kocasına suikast yapacağına doğal olarak inanmak istemez.
من الطبيعى ألا ترغب السيدة الأولى فى تصديق أن الرجل الذى يقوم بحمايتها خلال الشهور الثمانية الأخيرة يحاول اغتيال زوجها

Yank'a boynuzlu, Regina'ya fahişe sana zavallı adam, kocasına görgüsüz, bana aptal dedi, hem de tek cümlede.
وبأنك سيء الحظ ,وأن زوجها وقح, و أنني بلهاء, كل هذا في جملة واحدة

Acaba kocasına dönse daha mutlu olmaz mıydı diye merak ediyorum.
ربما قد تكون أكثر سعادة مع زوجها رغم كل شىء.

Müvekkilim, son kocasına bağlı olduğunu ve mutlu bir evlilikleri olduğunu açıkladı.
قالت موكلتي أنها كانت مخلصة لزوجها الراحل وأن حياتهما الزوجية كانت سعيدة

Bu bize onun bu kelimeyi kocasına anlatmadığını hissettirdi, anlayamayacak ta, ve bunda hatası yok; düşünme yöntemi farklı.
و مع ذلك يجعلنا نشعر بأنها غير قادرة على قول هذه الكلمة لزوجها لأنه لن يفهمها وله الحق بذلك لاختلاف طريقة تفكيره

daha kötü bir kaderle yüzleşti. Hapishaneden kocasına masum olsa bile işkence altında itiraf edeceğinden endişe duyduğunu yazdı.
وكتبت لزوجها من السجن، بأنّها تخاف أن تعترف بسبب التعذيب، على الرغم من براءتها.

Demek istediğim, hissettiklerimi Anlatabilecek bir kelime var mı bilmiyorum. kocasına yaptığın şey biraz da Olsa anlıyorum,
ما فعلته بذلك الزوج أستطيع أن أتفهمه ، حسنا ؟

O zaman niye kendi kocasına değil, diğer kadınınkine bakıyor?
إذن لم تعلق بصرها بزوج المرأة الأخرى وليس بزوجها ؟

Ben Dr. Nathan'ın kocasına ne söyleyeceğimi biliyorum... tabii beni cennete alırlarsa.
أنا أَعرفُ ما سأقولُه لزوج الطبيبَة ناثان لو سَمحوا لي بدخول الجَنة

Sanırım eski kocasına geri dönecek.
أوه، أعتقد هي تَعُودُ إلى زوجِها السابقِ.

Eminim ki, kardeşime ve kocasına yük oluyoruz.
وأنا متأكدةٌ من أننا حمّلنا أختي وزوجها الكثير

İkisi de kocasına ait. Ama iki kurbanımız var.
كلها تعود للزوج لكن لدينا ضحيتين