ويكيبيديا

    "kokan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رائحة
        
    • رائحته
        
    • الرائحة
        
    • رائحتها
        
    • برائحة
        
    • النتنة
        
    • رائحه
        
    • رائحتي
        
    • يَشتمُّ
        
    • ورائحة
        
    • الروائح
        
    • النتن
        
    • يفوح
        
    • ورائحته
        
    • كريه
        
    İğrenç kokan restoranda yemek kalitesini artırmaya çalışmakla aynı şey. TED هذا يشبه محاولة تحسين الطعام في مطعم له رائحة كريهة
    Sürekli çikolatalı süt gibi kokan adamdı o. - Öyleydi. Open Subtitles هو نفسه الشخص الذي كان دائما رائحة كرائحة حليب الشوكولاته.
    Eğer bu sosisliler kadar güzel kokan parfüm yapsalardı kimse karşı koyamazdı. Open Subtitles إذا أمكنهم صنع طر رائحته مثل هذه النقانق لا أحد يستطيع المقاومة
    Sıradan şeyler var: kötü kokan kıyafetler ve yavan yiyecekler. TED لدينا المشاكل الإعتيادية: الملابس ذات الرائحة الكريهة او الطعام السئ
    Tatlım, niye baştan beri çürük çürük kokan şeyin kaplumbağalar olduğunu söylemedin. Open Subtitles ياإلهي , طوال الوقت كنت ِ تقصدين السلاحف التي رائحتها ناضجة كثيرا
    Siz ikiniz, ayçiçeği gibi kokan samurayı bulana kadar kavga edemezsiniz. Open Subtitles حتى نجد الساموراي برائحة دوار الشمس فلن أسمح بقتل أحدكما للآخر
    Sabun, güneş yağı ve domates sosu kokan birkaç metrekarelik bir alan. Open Subtitles تلك الأمتار المربعة التي تفوح منها رائحة الصابون وزيت السباحة وصلصة الطماطم
    Neyse ki kötü kokan nefes kolayca tedavi edilebiliyor. TED لحسن الحظ، يتم علاج معظم حالات رائحة الفم الكريهة بسهولة.
    45 molekul yapıyor ve bir sandalağaci arıyor, sandalağacı gibi kokan birşeyler. TED انه يكون 45 جزيئا و هو يبحث عن الصندل، شيء له رائحة الصندل.
    Herkes etrafta kütük gibi cep telefonları ile yürüyor, ve oldukça ağır kokan balıklarla ilgileniyorlardı. TED الجميع كانوا يتجولون و معهم هواتف نقالة تشبه الطوب, و نوع من الأسماك ذات رائحة في الميناء
    Daha güzel kokan bir yerde bir şeyler içemeye ne dersiniz? Open Subtitles دعينا نحتسى مشروباً فى مكان ألطف رائحة من هذا
    Dünyanın en güzel kokan ordusu! Open Subtitles كل الاخبار الجديدة و المعتمدة من قبل الجيش الامريكى الجيش الاذكى رائحة فى العالم
    Neden temizleyecekleri şeylerden bile kötü kokan bir dezenfektan kullanıyorlarsa artık. Open Subtitles لماذا يستخدمون مطهرا رائحته أسوأ من الاشياء التى يفترض أن يقوم بتطهيرها ؟
    Odun gibi kokan ve kulaklarında büyük "keçi söğüt"leri olan Dede Griffin mi? Open Subtitles هل هو الذي رائحته مثل الحطب ولديه شعر كثيف في اذنيه ؟
    Sigara ve idrar kokan bir yerde orta-yaşlı çıplak kadınları izlemek nasıl iyi hissettirebilir. Open Subtitles أن أرى حفنة من النساء العاريات في منتصف عمرهن يذللن أنفسهن في مكان رائحته بول وسجائر
    Beni o leş gibi kokan sakallıyla zindana atın ama o yatağa çıkmam. Open Subtitles ضعني في الزنزانة بتلك الرائحة الكريهة رجال متلحون. لكني لن أتقدم على ذلك
    Ve şu garip, ekmek gibi kokan kokulu yastık şeysin. Open Subtitles و وسادة الفاصوليا الغريبة ذات الرائحة الكريهة التي تشبه الخبر
    Fena halde ayak kokan Limburger peynirinden çok küçük bir parça alarak Afrika sıtmalı sivrisineklerini çekmeyi denedik. TED حاولنا، بقطعة صغيرة جدا من جبن ليمبورجر، و التى رائحتها كريهة كرائحة الأقدام، لجذب بعوض الملاريا الأفريقي.
    En azından küçük postacı ve erik kurusu gibi kokan adamla tanışmamızı sağladın. Open Subtitles أقله أنك قدتنا إلى ساعي البريد الصغير، والرجل الذي يفوح برائحة الخوخ الجاف
    Gönlünde yatanların ve senin alkol kokan terinin peşinden New York'a gitmek için özgür olacak. Open Subtitles سيكون حرا ليتبع قلبه ويتبع الرائحة النتنة لمشروباتك المسكرة
    Arkadan saldıran ve sarmısak kokan biri hiç edemez. Open Subtitles و خصوصا الذي يهاجم في اتجاه الريح و تفوح منه رائحه الثوم
    Ben yaşlı ve pis kokan bir adamım, hatırladın mı? Open Subtitles أنـا رجل عجوز، وكمـا أنّ رائحتي كريهة، أتتذكّـرين؟
    Şimdi kokmuş et gibi kokan... bu bitkiyi kim yetiştirir ki? Open Subtitles الآن الذي سَيكونُ عِنْدَهُ a نبات ذلك يَشتمُّ مثل تَفَسُّخ اللحمِ؟
    Çirkin, yara bereli ve pis kokan! Open Subtitles قبيح ، زلق ورائحة كريهة انه كل ما يَقُالُ
    kokan bir şehirde, saçsız adamlarla dolu büyük bir odada. Open Subtitles إنه في مدينة كبيرة، مع مجموعة من الروائح وفي غرفة كبيرة مع رجالٍ بلا شعر
    Asidik mideleri onları diğer yaşayan hayvanlardan da korur. İğrenç kokan kusmukları çoğu yırtıcıyı kaçırır. TED تُبقيهم أيضا معدتهم الحِمضية بمأمن من الحيوانات الحَيّة: يُوجس تَقَيّؤها النتن أغلب الحيوانات المفترسة خِيفةً.
    Fakat iyi görünen ve temiz kokan bir erkekten elbise alamam. Open Subtitles لكن لا يمكنني اخذ فستان من رجل شكله جميل ورائحته زكية
    Senin nefesi kokan oğlun da, o pek kıymetli torbanda delik açmış. Open Subtitles وولدكم كريه الرائحة أحدث ثقبًا في غطائكِ الغالي محاولًا ثقب غطاء إبنتي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد