Çok güzel bir pudra ve sigara kokusu var. | Open Subtitles | و رائحتها جميلة جداً .. من البودرة و السجائر |
Yazın, kışın, sabahın, gecenin, hepsinin kendine has bir kokusu var. | Open Subtitles | الصيف، الشتاء، الصباح، المساء. كلها لها رائحتها الخاصة بها |
Suyun kötü bir kokusu var ama boğazını yeterince ıslatacaktır. | Open Subtitles | هناك رائحة للماء لكنه سيرطب حلقك بالتأكيد |
Ben evliyim, Cleveland'ın ayak kokusu var, ve Joe'nun da dizinden aşağısı ölü. | Open Subtitles | أنا متزوج، وكليفلاند لديه رائحة قدم وجو مشلول من خصره للأسفل |
Gitmek zorundayım.Bende.... berbat ayak kokusu var. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لدي رائحة قدم كريهة |
Ben vahşi bir hayvanım ve havada dişi kokusu var. | Open Subtitles | أنا باك البرية , وأستطيع أن أشم رائحة ظبية قليلا في الحرارة. |
Fesleğen olmalı. Çok tatlı bir kokusu var. | Open Subtitles | ،لابد أن هذه رائحة البازلت رائحتها رائعه حقاً |
Bazı bölgeler ve şehirlerin kendine has bir kokusu var, aynı şekilde yerlerin ve etrafınızdaki şeylerin de. Ve eğer şanslıysanız, burnunuzu takip ederek aradığınız yeni fırını bulabilirsiniz. | TED | بعض المقاطعات والمدن لها رائحتها المميزة كما تفعل الأماكن والأشياء من حولك، وإذا كنت محظوظاً، يمكنك أن تتبع أنفك الى مخبز جديد كنت تبحث عنه |
Farklı bir kokusu var. | Open Subtitles | ان رائحتها مختلفة عن باقى المساحيق |
"Hareketlerinin lavanta kokusu var." | Open Subtitles | ...هناك رائحة للخزامى في حركاتي القتالية |
"Hareketlerinin lavanta kokusu var." | Open Subtitles | ... هناك رائحة الخزامي في عملي |
Ben evliyim, Cleveland'ın ayak kokusu var, ve Joe'nun da dizinden aşağısı ölü. | Open Subtitles | أنا متزوج، وكليفلاند لديه رائحة قدم وجو مشلول من خصره للأسفل |
Bunun müthiş bir kokusu var, değil mi? | Open Subtitles | هذا لديه رائحة منعشة |
Gitmek zorundayım.Bende.... berbat ayak kokusu var. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لدي رائحة قدم كريهة |
Sanırım silahımda hala karının organının kokusu var dostum. | Open Subtitles | أتعرف ... إن لم أكن مخطئا فأظن أننى أشم رائحة جسد زوجتك الكريه على مسدسى |
Ellerinde direksiyon kokusu var. | Open Subtitles | رائحة يديك كرائحة عجلة القيادة |
O harika bebek kokusu var. Kafasını koklasana. | Open Subtitles | إن الأطفال لديها رائحة مميزة خذي نفحة من رأسه ؟ |
Etrafımızda gecenin buz kokusu var, buzun sesini hatırladık, okyanusun şarkılardan çok farklı. | Open Subtitles | وحولنا .. الليل له رائحة رائحة الغابة نحن نذكر ضوضاء الثلج |
Bunda samanların ve dökülen yaprakların kokusu var. | Open Subtitles | هذه لها رائحة مسكية في قش أوراق الخريف |
Yanılıyorsam beni düzelt ama havada belirgin bir intikam kokusu var gibi. | Open Subtitles | أخبريني إن كنت مخطئاً لكني أشمّ رائحة القصاص العطرة تملأ الهواء |
Yıllardır ellerimde, kan kokusu var. | Open Subtitles | لسنوات كان على ان اشم رائحة الدم فى يداى |