ويكيبيديا

    "kolayca" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السهل
        
    • بسهولة
        
    • بسهوله
        
    • السهولة
        
    • ببساطة
        
    • يسهل
        
    • سهلة
        
    • سهلاً
        
    • سهلا
        
    • بكل سهولة
        
    • أسهل
        
    • ببساطه
        
    • بساطة
        
    • بسلاسة
        
    • وبسهولة
        
    Hepsini almak ister misin? kolayca para kazanmak için bir fırsatın var. Open Subtitles يمكنك أن تأخذ كلّ شئ، ثم تطلق النكات بشأن هذا المال السهل.
    Derler ki çocuk olmanın en güzel yanı, kolayca hayal kurmaktır. Open Subtitles يقولون أنَّ الشيء الرائع بكونك طفلاً هو أنَّهُ من السهل التظاهر
    Doğal güzellik veya sanatın tatı kültürler arasında kolayca gezinebilir. TED ذوق الجمال الطبيعي و الفني يتنقل عبر الثقافات بسهولة كبيرة.
    Ama kulübe çok havasız ekselansları. kolayca zatüre olabilir. Open Subtitles لكن الكوخ ملئ بالرطوبه يمكن بسهوله أن يصاب بإلتهاب رئوى
    Babam bu meziyeti hatırladı ve evli bir adamla neredeyse kaçıyorken beni affetti ve bizim evliliğimizi kolayca onaylayabildi. Open Subtitles أبي تذكّر تلك المقولة الحكيمة.. وغفر لي عندما كنتُ قريبةً من الهروب مع رجلٍ متزوج. وسمح لزواجنا بهذه السهولة.
    Bob kalp sayısına inanıyor ve kalp sayısını kolayca azaltmak çok daha zordur. TED يؤمن بوب بالقلب العامل. والأمر أصعب من أن يتم ببساطة تسريح قلب عامل.
    Neyse ki evimizdeki her şeyi posta kutumuz gibi kolayca kırılmış hayal edebiliyoruz. Open Subtitles لحسن الحظ، مثل كل الأشياء في منزلنا يسهل أن نتخيل صندوق بريدنا مكسورا
    Hologram teknolojisi ve bir sürü dron kaynağıyla, bizi kolayca hallederler. Open Subtitles مزيج من تقنيّة الأطياف وأعداد كبيرة من الآليّات؟ سنكون أهدافًا سهلة
    kolayca gözden kaçabilir ama sert cisimle darp aldığı belli. Open Subtitles من السهل أن تغفل عنها، لكنها تشير إلى ضربة قوية
    Eğer yanlış hatırlamıyorsam, ateş işaretli kolayca fark edilen bir binadaydı... Open Subtitles إذا لم تخنّي ذاكرتي , سيكون من السهل ملاحظته بعلامة النار
    Kendisiyle görüşmek isteyen herkesi kolayca kabul eden biri değildir o. Open Subtitles أيها الملاعين هو ليس بالشخص السهل مقابلته لكل من يتمنى ذلك
    Bu benim için doğal. Ben ve arkadaşlarım, onlara kolayca bağlanabilirim. TED هذا طبيعي بالنسبة لي. أنا وأصدقائي, أستطيع أن أتواصل معهم بسهولة.
    (Kahkahalar) kolayca inebileceğimiz, yumrumtrak bir şey bulmayı ümit ediyorduk ama işte... TED وكنا نأمل أن نجد شيئًا مسطحًا نسبيًا، بحيث يمكننا الهبوط عليه بسهولة.
    Bu yerleştirme bir bilgisayar sayesinde kolayca halledilebilir. Open Subtitles لن يكون هذا ضرورياً سيدى الرئيس يمكن تنفيذه بسهوله من خلال الحاسب
    Orayı doldurabilirseniz, 5 bin doları kolayca kazanabilirsiniz. Open Subtitles املوا يا شباب هذه الصاله و سوف تحصلون على 5 الاف دولار بسهوله
    Anlaşmamız bu şekilde daha güçlü olacaktır... ve kolayca çalıştırılır. Open Subtitles الشي الذي سنتعامل معه سوف يكون اقوى وتنفيذه بنفس السهولة
    Parmak izi yok. Şansımıza, trafik kamerası görüntülerini silen kötü adamları kolayca bulabildim. Open Subtitles ولحسن الحظ، لم أجد بعد الأشرار الذين يستطيعون مسح صور المرور بتلك السهولة.
    Yani dünyaya kolayca düzinelerce, belki de yüzlerce yeni şehir kazandırabiliriz. TED وبالتالي يمكننا ببساطة تزويد العالم بالعشرات او ربما المئات, من المدن الجديدة.
    Olayları ve duyguları birbirine bağlayıp, onları sezgisel olarak kolayca anlaşılabilir bir seriye dönüştürüyoruz. TED نربط الأحداث و المشاعر و نحولها بطريقة فطرية الى تسلسل يسهل علينا فهمه
    İyi haber, bunu pinpon topuyla yapabiliyorsa, doğumu da kolayca yapabilir. Open Subtitles خبر سار , إن إستطاعت هذا بكرة المضرب فستكون ولادتها سهلة
    Çünkü şehrin diğer tarafında otururken bile odama bu kadar kolayca dalabiliyorsanız, bir de burada yaşadığımı düşünsenize. Open Subtitles إذا كان هذا سهلاً عليكم أن تدخلوا غرفتي بآخر المدينة فتخيلوا كم سيكون سهلاً إذا عشت هنا حقاً
    Buradan kolayca çıkamayacaksın. Open Subtitles هو سيخبرك بنفسه أنت لا تحصل هنا على ذلك سهلا
    Eğer bunlardan şikayet ederse kolayca, onu terk ettiğimize onu inandırabiliriz. Open Subtitles إذا تذمرت على الاطلاق يمكننا تهديدها بكل سهولة بـ التخلي عنها
    Ancak onları kolayca hatırlamanın bir yolu var: Neyin çevrelediğini hatırlamak. TED ولكن هناك طريقة أسهل لتذكرهم إذا تذكرت ما الذي يحيط بهما.
    Tümörü kolayca çıkaracağımızı umuyorduk. Open Subtitles لقد ذهبنا ونحن نظن أننا ببساطه سنقوم بإزالة الورم
    Görevi başındaki iki sağlık görevlisini hiç kimsenin haberi olmadan kolayca kaçıramazsınız, tamam mı? Open Subtitles لايمكنكأن تختطفمسعفانفينداءعملبكل بساطة.. بدون أن يعلم أحد، حسناً ؟
    Birinci doktor: Güzel. İkinci doktor: Bunu güzel ve kolayca halledeceğiz, Jake. Birinci doktor: Pekala, oturmak ister misin? TED الطبيب الأول: جيّد. الطبيب الثاني: سوف نأخذ هذا بسلاسة وبهدوء، جيك.الطبيب الأول: حسناً، هل تريد أن تستقيم، هذا جيّد.
    İnsanlar kolayca gizliliklerine önem vermediklerini iddia edebilirler ama eylemleri bu inancın gerçekliğini çürütür. TED يستطيع الناس وبسهولة الادعاء بالكلمات بأنهم لا يقدرون قيمة خصوصيتهم ولكن أفعالهم تبطل صحة ذلك الاعتقاد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد