İlk yüz sene çekilecek dert değil, ama gittikçe kolaylaşır. | Open Subtitles | يا رجل، أول مئة عام لا تطاق لكنها تصبح أسهل |
Böylece beklemeniz kolaylaşır. | Open Subtitles | وتحلّي بالصبر. سوف يكون الانتظار أسهل عليكِ |
Eğer bana yardımcı olursan hayatım baya bir kolaylaşır. | Open Subtitles | لذا، ستكون حياتي أسهل بكثير إن كنت إلى جانبي |
Ilık mevsim gelmesiyle kıyı boyunca hayat kolaylaşır. | Open Subtitles | الحياة على طول الساحل، أيضا ,قد اصبحت اسهل بالموسم الدافئ. |
Güvenlik erişim parolasını öğrenebilirsek işimiz kolaylaşır. | Open Subtitles | إذا استطعنا الحصول على كلمة المرور لتصريح المستوى الأول سيصبح عملنا أكثر سهولة |
Biriyle ne kadar uzun süre birlikteysen her şey o kadar kolaylaşır diye düşünüyordum. | Open Subtitles | أظن أنني لطالما رجوت أن تصبح العلاقة أسهل كلما طالت فترة الارتباط |
İlki hep zordur.Sonra teker teker kolaylaşır. | Open Subtitles | أول مرة تكون عادة أصعب مرة. بعدها كلما تتكرر تصبح أسهل. |
Bu iyi bir strateji. Hepiniz aynı yalanı söylerseniz işler kolaylaşır. | Open Subtitles | إنها خطة جيدة تكون أسهل عندما تقولن نفس الكذبة كلكم |
Seni temin ederim ki eğer bu işe iştirak edersen, buradaki yaşantın daha da kolaylaşır. | Open Subtitles | يمكنني أن أؤكد لك أن إقامتك ستكون أسهل إذا شاركت |
Bir insanı yavaş yavaş tüketmek zamanla kolaylaşır denirdi. | Open Subtitles | كسرت رجل عظمة عظمة وقلت أنه مع الوقت سوف يصبح أسهل ولكنه لم يصبح |
Yoğunluk azalıp Güneş'te daha yukarılara çıktıkça çarpışma ve etkileşimler azalır ve işler kolaylaşır. | Open Subtitles | تقل الكثافة كلما تبعد عن لـُـب الشمس تصبح الأمور أسهل وتقل فرص التصادمات والتفاعلات |
Baskı ile başetmek zaman geçtikçe daha kolaylaşır. | Open Subtitles | التعامل تحت الضغط سوف يكون أسهل مع مرور الوقت. |
Eh, etrafta kimse yoksa her şey daha kolaylaşır. | Open Subtitles | حسناً بما أن لا أحد هنا فذلك سيجعل المهمة أسهل بالنسبة لي |
İkiniz de küçük kızken siz büyüyünce daha kolaylaşır diye düşünürdüm. | Open Subtitles | تعرفين ، عندما كنتم صغار كنت اعتقد أن الأمور ستُصبح أسهل عندما تكبرون. |
karınızın yardımcısı. Oğlum itiraf edersen işimiz daha kolaylaşır | Open Subtitles | ابني ، سيكون اسهل على الشخص بكثير عندما يعترف |
Eğer savaş sırasında onları merak edecek bir durum olmazsa, işimiz kolaylaşır. | Open Subtitles | هذا سيجعل عملنا اسهل اذا لم نكن نقلق حيالهم فى المعركة |
Biraz yardım ederseniz işim kolaylaşır çocuklar. | Open Subtitles | سوف يكون اسهل بكثير لو حصلت على مساعدتكم |
Bir adam doğru arkadaşlara sahip olursa hayat çok daha kolaylaşır. | Open Subtitles | إن كان لدى الرجل الأصدقاء الأوفياء فتصبح الحياة أكثر سهولة |
Giderek kolaylaşır. Bu işte daha iyi olursun, kontrol etmeyi öğrenirsin. Ve bu kadar çok acıtmaz. | Open Subtitles | سيصبح الأمر أكثر سهولة وسيصبح أفضل وستتعلم السيطرة عليها، ولن تؤذي أحداً |
Eğer olay esnasında yakalarsak onu, işimiz daha da kolaylaşır. | Open Subtitles | اذا ما امسكنا به متلبسا فهذا سيسهل الأمور لك |
Çünkü siz gördüğünüzü ne kadar çok düşünürseniz sizi kandırmak o kadar kolaylaşır. | Open Subtitles | "لأنّك كلّما ظننت أنّك ترى، سهُل خداعك" |
İnsanlar bizi dinleyip eve gitse işimiz kolaylaşır. | Open Subtitles | عملنا سيكون سهلاً إذا الناس كانوا يسمعون ويذهبون إلى البيت |