Burada da özel bir koleksiyoncudan alabileceğim sıra dışı bir parça var. | Open Subtitles | الان هذه قطعة جديدة مميزة استطيع أن اجلبها من من جامع صور خاص.. |
- O parça, Avustralya'daki bir koleksiyoncudan geliyordu. | Open Subtitles | - - وهذا هو قطعة القادمة من جامع في أستراليا. |
Bu tablo iki hafta önce Meksika'daki bir koleksiyoncudan çalındı. | Open Subtitles | قبل أسبوعين ، هذه اللوحة تم سرقتها من قبل جامع أعمال "فنية في "مكسيكو |
Bunu Barney'ye verecek ve bir koleksiyoncudan yenisini almak için bir saat yol gittiğimi söyleyecektim. | Open Subtitles | كُنت سأعطي هذه لـ(بارني) و أقول أنني قُدت لمدة ساعة لأحصل على صورة بديلة من تاجر توقيعات |
Bunu Barney'ye verecek ve bir koleksiyoncudan yenisini almak için bir saat yol gittiğimi söyleyecektim. | Open Subtitles | كُنت سأعطي هذه لـ(بارني) و أقول أنني قُدت لمدة ساعة لأحصل على صورة بديلة من تاجر توقيعات |
koleksiyoncudan. Bizzat bunu almaya yardım ettim. | Open Subtitles | من جامع تحف، ساعدت في سرقته بنفسي |
Piccolo Çocuğu tablosu Paris'teki özel bir koleksiyoncudan çalınmıştı. | Open Subtitles | بيكلو بوى) كما تقول) سرق من جامع تحف خاص فى باريس |
Bunu St. Petersburg'da özel bir koleksiyoncudan aldım. | Open Subtitles | إشتريت هذه من جامع في (سانت بطرسبورغ) |