Bu arada, Samantha çekim dönüşü Smith'i kollarını açarak karşıladı. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه، رحب سامانثا سميث العودة من موقع فيلمه بأذرع مفتوحة. |
Kasabalara indiğimizde insanlar bizi kollarını açarak karşılıyordu. | Open Subtitles | كانت كالموجة عندما كنا نصل البلدات الناس كانوا يستقبلوننا بأذرع مفتوحة |
Morrigan'ın kollarını açarak seni beklediğine inanmıyorsun herhalde? | Open Subtitles | لا تصدق ان تلك المورغان سترحب بعودتك بأذرع مفتوحة |
Seni kollarını açarak karşılayıp mucizevi dönüşün karşısında mutluluk gözyaşları mı döktüler? | Open Subtitles | هل رحّبوا بك بالأحضان باكين بدموع الفرح لعودتك الأعجوبيّة؟ |
Çünkü seni ve küçük kız arkadaşını katlettikten sonra bile, sizinkiler beni kollarını açarak karşılayacaklardır. | Open Subtitles | لأنه حتى بعد سلخك أنت و صديقتك... سيرحب بى رجالك بالأحضان... ... |
New York'ta kapısına ağzına kadar dolu uyuşturucuyla gittiğimde yine de beni kollarını açarak hoş karşıladı. | Open Subtitles | ومع ذلك، رحب بي بأذرع مفتوحة عندما ظهرت على عتبة منزله في نيويورك، ممتلئا بالأفيون |
kollarını açarak ağlayarak "Hayatım" | Open Subtitles | بأذرع مفتوحة ، والبكاء ، حبيبي |
Hem şunu da unutmayalım, beni kollarını açarak karşılamışlardı. | Open Subtitles | ودعونا لا ننسى رحبوا بي بأذرع مفتوحة |
Eğer şanslıysak, Zakayev onu kollarını açarak karşılayacaktır. | Open Subtitles | إن حالفنا الحظ ، (زكاييف) سيأخذها بالأحضان. |