Ooh, kollarının kısa ve bacaklarına göre ince olmasına bayılıyorum. | Open Subtitles | أوه، كيف أحب ذراعيك هي قصيرة جدا و رقيقة لساقيك |
Peki, ya benim gibi etine dolgun, kollarının arasında olmaktan mutlu ve ateşli bir kadına rastlasaydın? | Open Subtitles | ولكن ماذا لو ان فتاة مثلي دافئة وقعت بين ذراعيك |
Onu kollarının arasına almak, aşk sözcüklerini fısıldamak daha kolay olmaz mıydı? | Open Subtitles | لن يكو ن سهلا ان تذهب وتاخذها بين ذراعيك تهمس بكلمات الحب كلمات كل يوم |
kollarının etrafında zedelenme var. Bu da onun sımsıkı tutulduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | هناك كدمات في جميع أنحاء ذراعيه بدا وكأنه كان محتجزا مشددة |
Bir güvercin boyundadır ve kollarının boyundan dişlerinin şekline kadar bu yaratıkla ilgili her şey gariptir. | Open Subtitles | بحجم اليمامة، و كلُّ شيء في هذا المخلوق غريبٌ بالفعل، من طول ذراعيه حتى شكل أسنانه |
kollarının altındaki, göğsündeki yaka ve karın bölgesindeki tepkimeler pozitif. | Open Subtitles | ردة فعل إيجابية تحت الأذرع الصدر الطوق والمعدة |
kollarının heryerinde iğne izi var. | Open Subtitles | هناك علامات إبرة في جميع أنحاء ذراعيها |
Öyle ki, onu tekneye çektiğimizde vücudunun ve kollarının derisi, bir eldiven çıkarır gibi soyulmuştu. | Open Subtitles | أنسلخ الجلد عن جسده و ذراعاه.. كالقفازات حيـن تنزعها عـن يديك |
Kadını kollarının içine güvenli bir şekilde alır. | Open Subtitles | نعم النساء، سيركضن نحو ذراعيك لتوفر لهن الحماية |
kollarının arasındayken bunun farkına varmıştır. | Open Subtitles | انظري ، انا متأكد بأن انجي عندما تكون بين ذراعيك ، تعرف هذا |
Öyle ki sen bana baktın, benim yüzümden kalbin kırıldı, beni kollarının arasına aldın. | Open Subtitles | لذلك نظرت إلي بتلك الطريقة لماذا قلبك تألم بسببي ولماذا أمسكت بي بين ذراعيك |
Garrett, çocuğun kollarının arasında ölürken ne mantık, ne de doğru-yanlış aranamaz. | Open Subtitles | ليس هناك منطق , ليس هناك صحيح وخاطئ عندما يموت طفلك بين ذراعيك |
Hele ömrümün sonuna kadar o kaslı kollarının sırtıma Nivea çalmasını hiç istemiyorum. | Open Subtitles | أنني لا أريد ذراعيك ويديك العضلية أن تدلك ظهري بـ "نيفيا" لبقية حياتي |
İşte o an beni kollarının arasına alıp yürekten öptün. | Open Subtitles | في تلك اللحظة، أخذتني بين ذراعيك وقبلتني بحرارة |
Evine dönüp kızını kollarının arasına alacaksın sıkıca saracaksın onu ve ona diyeceksin ki her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | إذهبي إلى منزلك و ضمّي إبنتك بين ذراعيك و إضغطيها بقوّة |
Yatakta kollarının arasında uzanacak işte o gün her şey anlam kazanacak. | Open Subtitles | وستكون بين ذراعيك في السرير وكل شيء آخر يتلاشى معناه |
Tarih savaş, kölelik ve oğlunun cesedini kollarının arasında tutmaktan ibaret. | Open Subtitles | التاريخ هو حرب وعبودية وحمل ابنك الميت بين ذراعيك. |
Ailemle denize gitmiştik ve babam beni suya soktu, ve büyük bir dalga gelip beni kollarının arasından aldı, beni suda bulamamış. | Open Subtitles | توجهت عائلتى إلى الشاطىء وأبى اصطحبنى برفقته وموجة ضخمة لطمت ذراعيه ولم يستطع العثور علىّ ولا على الأمتعة |
Her şeyi açıklayacağım, ama burada olma sebebim kollarının neden alındığını bildiğimden dolayı. | Open Subtitles | سأوضّح كلّ شيء لكن السبب الذي أتيت من أجله أعرف لماذا شخص أخذ ذراعيه |
Sonsuza kadar onun kollarının arasında kalmak istiyorum! | Open Subtitles | اريد ان احتجز بين ذراعيه للأبد |
Zırhlarının boyun kısmı zayıf kollarının altı da. | Open Subtitles | إن دروعهم ضعيفه عند الرقبه وبين الأذرع |
Eski eşim beni kollarının arasına çekerdi. | Open Subtitles | ان طليقتي هي من دفعتني الى ذراعيها |
kollarının bu kadar kısa olduğunu hiç farketmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أدرك بإن ذراعاه كانت قصيرة جداً |