"kollarının" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذراعيك
        
    • ذراعيه
        
    • الأذرع
        
    • ذراعيها
        
    • ذراعاه
        
    Ooh, kollarının kısa ve bacaklarına göre ince olmasına bayılıyorum. Open Subtitles أوه، كيف أحب ذراعيك هي قصيرة جدا و رقيقة لساقيك
    Peki, ya benim gibi etine dolgun, kollarının arasında olmaktan mutlu ve ateşli bir kadına rastlasaydın? Open Subtitles ولكن ماذا لو ان فتاة مثلي دافئة وقعت بين ذراعيك
    Onu kollarının arasına almak, aşk sözcüklerini fısıldamak daha kolay olmaz mıydı? Open Subtitles لن يكو ن سهلا ان تذهب وتاخذها بين ذراعيك تهمس بكلمات الحب كلمات كل يوم
    kollarının etrafında zedelenme var. Bu da onun sımsıkı tutulduğunu gösteriyor. Open Subtitles هناك كدمات في جميع أنحاء ذراعيه بدا وكأنه كان محتجزا مشددة
    Bir güvercin boyundadır ve kollarının boyundan dişlerinin şekline kadar bu yaratıkla ilgili her şey gariptir. Open Subtitles بحجم اليمامة، و كلُّ شيء في هذا المخلوق غريبٌ بالفعل، من طول ذراعيه حتى شكل أسنانه
    kollarının altındaki, göğsündeki yaka ve karın bölgesindeki tepkimeler pozitif. Open Subtitles ردة فعل إيجابية تحت الأذرع الصدر الطوق والمعدة
    kollarının heryerinde iğne izi var. Open Subtitles هناك علامات إبرة في جميع أنحاء ذراعيها
    Öyle ki, onu tekneye çektiğimizde vücudunun ve kollarının derisi, bir eldiven çıkarır gibi soyulmuştu. Open Subtitles أنسلخ الجلد عن جسده و ذراعاه.. كالقفازات حيـن تنزعها عـن يديك
    Kadını kollarının içine güvenli bir şekilde alır. Open Subtitles نعم النساء، سيركضن نحو ذراعيك لتوفر لهن الحماية
    kollarının arasındayken bunun farkına varmıştır. Open Subtitles انظري ، انا متأكد بأن انجي عندما تكون بين ذراعيك ، تعرف هذا
    Öyle ki sen bana baktın, benim yüzümden kalbin kırıldı, beni kollarının arasına aldın. Open Subtitles لذلك نظرت إلي بتلك الطريقة لماذا قلبك تألم بسببي ولماذا أمسكت بي بين ذراعيك
    Garrett, çocuğun kollarının arasında ölürken ne mantık, ne de doğru-yanlış aranamaz. Open Subtitles ليس هناك منطق , ليس هناك صحيح وخاطئ عندما يموت طفلك بين ذراعيك
    Hele ömrümün sonuna kadar o kaslı kollarının sırtıma Nivea çalmasını hiç istemiyorum. Open Subtitles أنني لا أريد ذراعيك ويديك العضلية أن تدلك ظهري بـ "نيفيا" لبقية حياتي
    İşte o an beni kollarının arasına alıp yürekten öptün. Open Subtitles في تلك اللحظة، أخذتني بين ذراعيك وقبلتني بحرارة
    Evine dönüp kızını kollarının arasına alacaksın sıkıca saracaksın onu ve ona diyeceksin ki her şey yoluna girecek. Open Subtitles إذهبي إلى منزلك و ضمّي إبنتك بين ذراعيك و إضغطيها بقوّة
    Yatakta kollarının arasında uzanacak işte o gün her şey anlam kazanacak. Open Subtitles وستكون بين ذراعيك في السرير وكل شيء آخر يتلاشى معناه
    Tarih savaş, kölelik ve oğlunun cesedini kollarının arasında tutmaktan ibaret. Open Subtitles التاريخ هو حرب وعبودية وحمل ابنك الميت بين ذراعيك.
    Ailemle denize gitmiştik ve babam beni suya soktu, ve büyük bir dalga gelip beni kollarının arasından aldı, beni suda bulamamış. Open Subtitles توجهت عائلتى إلى الشاطىء وأبى اصطحبنى برفقته وموجة ضخمة لطمت ذراعيه ولم يستطع العثور علىّ ولا على الأمتعة
    Her şeyi açıklayacağım, ama burada olma sebebim kollarının neden alındığını bildiğimden dolayı. Open Subtitles سأوضّح كلّ شيء لكن السبب الذي أتيت من أجله أعرف لماذا شخص أخذ ذراعيه
    Sonsuza kadar onun kollarının arasında kalmak istiyorum! Open Subtitles اريد ان احتجز بين ذراعيه للأبد
    Zırhlarının boyun kısmı zayıf kollarının altı da. Open Subtitles إن دروعهم ضعيفه عند الرقبه وبين الأذرع
    Eski eşim beni kollarının arasına çekerdi. Open Subtitles ان طليقتي هي من دفعتني الى ذراعيها
    kollarının bu kadar kısa olduğunu hiç farketmemiştim. Open Subtitles أنا لم أدرك بإن ذراعاه كانت قصيرة جداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more