- Kuruldaki koltuğumu sana verdim. Artık söz sahibi değilim. | Open Subtitles | لقد أعطيتك مقعدي في مجلس الإدارة لذا لا أمتلك رأياً |
BJ: Ama bu küçük yavruyu gördüğüm zaman... ...koltuğumu terk ettim... ...ve bazı fotoğraf makinesi parçalarını almak için... ...arka tarafa geçtim. Araştırma ve incelemeye meraklı bir kediye benziyordu. | TED | بيفرلي : عندما رأى هذا الفهد انني اخليت مقعدي لكي احضر معدات تصوير قام بكل فضول لكي يستكشف |
- koltuğumu tekmelemeyi kes, Crystal. - Affedersin. | Open Subtitles | ــ أرجوكي لا تركلي خلف مقعدي يا كريستال ــ آسفه |
koltuğumu oynatmamanı istediğimde benim hislerime saygı duyman gibi. | Open Subtitles | مثلما إحترمت مشاعري عندما طلبت منك أن لا تحرك كرسيي من مكانه |
Bir sene içinde koltuğumu attın, köpeğimi kaybettin ve şimdi de barımı yıkıyorsun. | Open Subtitles | ln السَنَة الأخيرة، تَعطي كرسيي بعيداً، تَفْقدُ كلبَي والآن تُهدّمُ حانتَي. |
Joe, koltuğumu verdim, kızımı değil. | Open Subtitles | قلت لك بأنه يمكنك الحصول على أريكتي. و لم أقل لك أنه بإمكانك الحصول على فتاتي. |
Hey, durun bakalım. Benim koltuğumu satamazsın. | Open Subtitles | انتظري لا يمكنك أن تبيعي كرسيِّ |
Bir de araç koltuğumu doğru yerleştirmediğin için devrilmem yüzünden. | Open Subtitles | و لأنني سقطت على جانبي لأنك لم تقم بضغط مقعدي بشكل صحيح |
Haber sunuculuğu koltuğumu geri alacağım. Anlaştık. Radyoya bir kamera gönder. | Open Subtitles | سأستعيد مقعدي الأخباري ، لقد أبرمنا أتفاقاً أرسل آلة تصوير إلى الإذاعة ، سجلت هذا فقط لأعلمك |
- koltuğumu bir arada tutan tek şey oydu. | Open Subtitles | إنّه الشيء الوحيد الذي يبقي مقعدي متماسكاً. |
Benim senatodaki koltuğumu alabilirsin. | Open Subtitles | لكي تتمكني من أخذ مقعدي في مجلس الشيوخ و من ثم عدم القلق |
Kapıya dek seni takip ettim, nereye oturacağını tahmin ettim ve bilet satıcısına koltuğumu değiştirttim. | Open Subtitles | ،تبعتك إلى البوّابة ،واكتشفت أين ستجلسين وطلبتُ من مسئول التذاكر أن يبدّل مقعدي |
Bu tutumu takınırsam koltuğumu anında kaybederim. | Open Subtitles | سأخسر مقعدي في لحظة إذا اتخذت هذا الموقف |
koltuğumu almana rağmen canını kurtaracağım. Üstelik giysilerimin kirlenmemesi gerekiyor. | Open Subtitles | سوف أنقذ حياتك رغم أنك إحتللت مقعدي دون أن تتسخ ملابسي |
Burada kalıp koltuğumu sıcak mı tutmak istiyorsun? | Open Subtitles | تريد البقاء هنا ، والحفاظ على مقعدي ساخن ؟ |
koltuğumu sıcak tutacak ve genç gelinimi alacak kadar naziksin. | Open Subtitles | فمن نوع منكم أن تبقي مقعدي الحارة. خذ بلدي العروس الشباب جميلة بنفسك. حتى داهمت بلدي خزانة. |
Üzgünüm Frasier. Ben alışkanlıklarımdan vazgeçemem. Eski koltuğumu geri alsam daha iyi olacak. | Open Subtitles | "آسف، لكني "إنسان عادتي أفضل أن أستعيد كرسيي القديم |
Yine koltuğumu oynattın değil mi? | Open Subtitles | لقد حركت كرسيي مجدداً أليس كذلك؟ |
Joe, koltuğumu alman için ısrar ediyorum. | Open Subtitles | أوه، جو، أَصرُّ بأنّك تَأْخذُ كرسيي. |
Tamam, o işi bitirdiğin zaman benim eski koltuğumu bul. | Open Subtitles | حسناً، وحين تفرغين من هذا اعثري على أريكتي القديمة |
Sen pahalı koltuğumu çizdin ve bu beni çok üzdü. | Open Subtitles | لقد رسمت على أريكتي الغالية وأنا مستاءٌ جداً. |
Benim koltuğumu nasıl satarsın? ! | Open Subtitles | كيف استطعت أن تبيعي كرسيِّ! |