"koltuğumu" - Translation from Turkish to Arabic

    • مقعدي
        
    • كرسيي
        
    • أريكتي
        
    • كرسيِّ
        
    - Kuruldaki koltuğumu sana verdim. Artık söz sahibi değilim. Open Subtitles لقد أعطيتك مقعدي في مجلس الإدارة لذا لا أمتلك رأياً
    BJ: Ama bu küçük yavruyu gördüğüm zaman... ...koltuğumu terk ettim... ...ve bazı fotoğraf makinesi parçalarını almak için... ...arka tarafa geçtim. Araştırma ve incelemeye meraklı bir kediye benziyordu. TED بيفرلي : عندما رأى هذا الفهد انني اخليت مقعدي لكي احضر معدات تصوير قام بكل فضول لكي يستكشف
    - koltuğumu tekmelemeyi kes, Crystal. - Affedersin. Open Subtitles ــ أرجوكي لا تركلي خلف مقعدي يا كريستال ــ آسفه
    koltuğumu oynatmamanı istediğimde benim hislerime saygı duyman gibi. Open Subtitles مثلما إحترمت مشاعري عندما طلبت منك أن لا تحرك كرسيي من مكانه
    Bir sene içinde koltuğumu attın, köpeğimi kaybettin ve şimdi de barımı yıkıyorsun. Open Subtitles ln السَنَة الأخيرة، تَعطي كرسيي بعيداً، تَفْقدُ كلبَي والآن تُهدّمُ حانتَي.
    Joe, koltuğumu verdim, kızımı değil. Open Subtitles قلت لك بأنه يمكنك الحصول على أريكتي. و لم أقل لك أنه بإمكانك الحصول على فتاتي.
    Hey, durun bakalım. Benim koltuğumu satamazsın. Open Subtitles انتظري لا يمكنك أن تبيعي كرسيِّ
    Bir de araç koltuğumu doğru yerleştirmediğin için devrilmem yüzünden. Open Subtitles و لأنني سقطت على جانبي لأنك لم تقم بضغط مقعدي بشكل صحيح
    Haber sunuculuğu koltuğumu geri alacağım. Anlaştık. Radyoya bir kamera gönder. Open Subtitles سأستعيد مقعدي الأخباري ، لقد أبرمنا أتفاقاً أرسل آلة تصوير إلى الإذاعة ، سجلت هذا فقط لأعلمك
    - koltuğumu bir arada tutan tek şey oydu. Open Subtitles إنّه الشيء الوحيد الذي يبقي مقعدي متماسكاً.
    Benim senatodaki koltuğumu alabilirsin. Open Subtitles لكي تتمكني من أخذ مقعدي في مجلس الشيوخ و من ثم عدم القلق
    Kapıya dek seni takip ettim, nereye oturacağını tahmin ettim ve bilet satıcısına koltuğumu değiştirttim. Open Subtitles ،تبعتك إلى البوّابة ،واكتشفت أين ستجلسين وطلبتُ من مسئول التذاكر أن يبدّل مقعدي
    Bu tutumu takınırsam koltuğumu anında kaybederim. Open Subtitles سأخسر مقعدي في لحظة إذا اتخذت هذا الموقف
    koltuğumu almana rağmen canını kurtaracağım. Üstelik giysilerimin kirlenmemesi gerekiyor. Open Subtitles سوف أنقذ حياتك رغم أنك إحتللت مقعدي دون أن تتسخ ملابسي
    Burada kalıp koltuğumu sıcak mı tutmak istiyorsun? Open Subtitles تريد البقاء هنا ، والحفاظ على مقعدي ساخن ؟
    koltuğumu sıcak tutacak ve genç gelinimi alacak kadar naziksin. Open Subtitles فمن نوع منكم أن تبقي مقعدي الحارة. خذ بلدي العروس الشباب جميلة بنفسك. حتى داهمت بلدي خزانة.
    Üzgünüm Frasier. Ben alışkanlıklarımdan vazgeçemem. Eski koltuğumu geri alsam daha iyi olacak. Open Subtitles "آسف، لكني "إنسان عادتي أفضل أن أستعيد كرسيي القديم
    Yine koltuğumu oynattın değil mi? Open Subtitles لقد حركت كرسيي مجدداً أليس كذلك؟
    Joe, koltuğumu alman için ısrar ediyorum. Open Subtitles أوه، جو، أَصرُّ بأنّك تَأْخذُ كرسيي.
    Tamam, o işi bitirdiğin zaman benim eski koltuğumu bul. Open Subtitles حسناً، وحين تفرغين من هذا اعثري على أريكتي القديمة
    Sen pahalı koltuğumu çizdin ve bu beni çok üzdü. Open Subtitles لقد رسمت على أريكتي الغالية وأنا مستاءٌ جداً.
    Benim koltuğumu nasıl satarsın? ! Open Subtitles كيف استطعت أن تبيعي كرسيِّ!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more