Profesörlük kurulunu yabancılaştırdınız ve Konsey'in iyi niyetine tamamen gölge düşürdünüz. | Open Subtitles | لقد تمّ عزلك من هيئة الأستاذية كحل وسط نهائي لمصلحة المجلس |
Asla sizi ve Konsey'i utandıracak bir şey yapmam, efendim. | Open Subtitles | انا لن افعل اى شيىء لاحراجك مع المجلس يا سيدى |
- Onu en son Konsey odasında gördük. - Pekala çocuklar gidelim. | Open Subtitles | آخر مكان رأيتها فيه غرفة المجلس حسنا ، هيا بنا يا رفاق |
Konsey kalıcıdır. Avcılar değişir. Başlangıçtan beri böyle olmuştur bu. | Open Subtitles | المجلس يستمر والمبيدة ترحل لقد كان الأمر هكذا منذ البداية |
Bu beni şaşırtmadı.Gördüğün gibi Konsey senin kabiliyetlerini takdir edemiyor. | Open Subtitles | من المحزن لي رؤية ذلك المجلس غير مقدر لمواهبك باكاملها |
İnsanoğlu kolonimize karşı işlediğin suçlardan ötürü yargılanman için Konsey önüne çıkarıldın. | Open Subtitles | أيها البشري لقد أحضرت أمام المجلس لتواجه العقاب على جرائمك ضد المستعمرة |
Jedi Tapınağına geri dönüp, Konsey'in senin küçük araştırmanı öğrenmemesini sağlamalıyım. | Open Subtitles | ليس نحن اريد ان اعود لمعبد الجاداي واتأكد من ان المجلس |
Bu Konsey sizi ve beni ikinci sınıf vatandaş tutmak için. | Open Subtitles | المجلس الذي يكرس نفسه لإبقائنا أنت وأنا مواطنين من الدرجة الثانية. |
Yani eğer Konsey üyelerini katledeceksen listeye göre gidersin değil mi? | Open Subtitles | أقصد إذا لدينا قاتلٌ يستهدف أعضاء المجلس فإنّه يعمل وفقاً لقائمة. |
12 kişinin öldüğü Konsey patlamasından sorumlu olduğunu kabul etti. | Open Subtitles | هو من أملى بتفجير اجتماع المجلس حيث مات 12 شخصًا |
Ancak bu Konsey, uluslararası korsancılık gibi şeyleri çok ciddiye almaktadır. | Open Subtitles | ولكن هذا المجلس يأخذ الأمور مثل القرصنة الدولية على محمل الجد |
Her seferinde sahada birisi bizi itip kaktığında bu Konsey böyle kin tutacaksa belki de asıl bizim gözetilmeye ihtiyacımız vardır. | Open Subtitles | إذا كان هذا المجلس سيغضب في كل مرة قام أحد بالعبث معنا في الخارج ربما نحن بحاجة إلى من يشرف علينا |
Başkanın nüfus azaltma işlemini yürütmesi için Konsey çoktan ferman çıkardı. | Open Subtitles | المجلس أعطى مسبقاً تخويلاً يمنح الحاكم صلاحية تنفيذ تقليص عدد السكان |
Rob'un daha sofistike ve eğitim düzeyi yüksek bir Konsey toplamaya çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم روب يحاول الحصول على منصب في المجلس وهذا قد يطور الأمور. |
Konsey kocamı 3 kez görevden almayı denedi. Başarısız oldular. | Open Subtitles | المجلس حاول أن يزيح زوجى ثلاث مرات بالفعل، ولم ينجح |
Sanırım Konsey ne kadar uygun görürse. | Open Subtitles | أفترض أنها ستبقى طالما يعتبر المجلس هذا ضرورى. |
-Gelecek ayki Konsey toplantısı için tahmini rakamları hazırlasak iyi olur. | Open Subtitles | الأفضل لبدأ لتقييم لاجتماع المجلس الشهر المقبل |
Şu an sağımda ve solumda gördüğünüz Konsey üyeleri. | Open Subtitles | وكانت تقيم بوجود أعضاء المجلس من يجلس على يساري وعلى يميني الليله |
Yüksek Konsey'in Şansölyesine suikast düzenlemek suçundan tutuklusunuz. Onu kurtarmaya çalıştı. | Open Subtitles | أنتما متهمان بتصفية مستشار المجلس الأعلي لدينا. |
Konsey Miklo'ya bir zarar gelmemesini temin etmek için... beni yüklü bir para önermekle görevlendirdi. | Open Subtitles | المجلس صرح لي بالقيام بعرض مالي يؤكد أن لا شيئ يحدث لميكلو كلي آذان |
Herkesi seferber edebilmem için Konsey'in onayına ihtiyacım var. | Open Subtitles | كي أجعل الجميع يتحرك , علي أن أحصل على مواقفة مجلس البلدة |